Mansur Yavaş ile hızlı kalkınma

Kalkınmış ülkelerin modern şehirleri kadar taşrası ve kırsal bölgeleri de kendine özgü potansiyeli değerlendirerek hem yerel hem de genel kalkınmaya katkıda bulunuyor. Bu yüzden nüfus hareketleri kontrol altında tutulabiliyor ve gelir dağılımı daha dengeli paylaşılabiliyor.

POTANSİYEL BÜYÜK

Ankara bu bakımdan hem çok şanslı hem de şanssız bir şehir. Aslında öylesine büyük ve benzersiz değerleri, imkanları var ki turizmden sağlığa, tarımdan kültür-sanata, tarihten doğal hayatta kadar pek çok özellik gerek kent merkezinde gerekse ilçelerde çokça bulunuyor. Ankara’nın şansı, ekonomiye kazandırılacak çok özelliğinin olması; şanssızlığı ise bunların yeteri kadar kullanılamıyor olması.

YAVAŞ NE DEMİŞTİ?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yerel kalkınma olmadan Başkent ekonomisinin düzelmeyeceğini seçim çalışmaları sırasında sıkça dile getirmişti. Yavaş, “Hayvancılığı destekleyeceğiz. Tarıma büyük önem veriyoruz. Kızılırmak suyunu Gölbaşı - Bala arasında sulu tarım yapmak için kullanacağız. Ekonomik kalkınma olmadan Ankara kalkınmaz” demişti. Mansur Yavaş’ın bir özelliği de yerel kalkınmanın en çarpıcı örneğini Beypazarı’nda hayata geçirmiş olması.

YAPILACAKLAR VAR

“Daha çok üretim yapılacak” sözünü sıkça tekrarlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, daha çok üretim yapılacağını belirterek şunları söyledi, “Termal sağlık turizmi yaptıracağız. Kongre ve İpek Yolu turizmi yaptıracağız. Köylerdeki hayatı desteklememiz gerekiyor. Belediye köylerdeki sulardan hiç emeği olmadığı halde su abonesi yaparak para alıyor. Biz bu fiyatları 2-3 kuruş gibi sembolik fiyatlara düşüreceğiz. Güneş enerjisi sistemi ile köylülerimizden elektrik parası almayacağız. Tek şartımız var üretim. Ankara’nın ekonomisi üretim ile kalkınacak” dedi. İlçelerde bulunan yöresel ürünlerin ve her ilçeye ait değerlerin tanıtılması amacıyla yapılacak çalışmalar ve düzenlenecek etkinlikler bu konuda önemli bir işlevi yerine getirebilir.