Meral Akşener, bu sefer dilini hiç yumuşatmadı: İttifaktan ayrıldı!

İYİ Parti'nin 3. Olağan Kurultayı başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır." dedi.

Meral Akşener, bu sefer dilini hiç yumuşatmadı: İttifaktan ayrıldı!
Yayınlanma:

İYİ Parti'nin 3. Olağan Kurultayı başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ""Biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır." dedi.

ATO Congresium’da “Rotamız Net Pusulamız Millet” sloganıyla gerçekleştirilen İYİ Parti 3. Olağan Kurultayında, Genel Başkan Meral Akşener’in gelmesi ve delegeleri selamlamasının ardından Divan Başkanlığı oluşturuldu.

Meral Akşener'in tek aday olması beklenen İYİ Parti 3. Olağan Kurultayı başladı.

"HAYATIMIN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIDIR"

Akşener'in, çok sinirli olduğu görüldü. Kurultay konuşmasında Akşener, "Biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum ancak o gün bugündür bu 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik" ifadelerini kullandı.

Akşener "Bana kala kala kura kaldı. Ayıp be ayıp. Kura mı çekeyim ben. Milletvekillerini kurayla mı belirleyeyim. Saygısızlar... Saygısızlar... Ne istiyorsunuz?" diye konuştu.

"BU PARTİ YAŞAMAZ DEDİKLERİNDE YAŞATACAĞIZ DEDİK"

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Ben Meral Akşener, ben sadece oylarınızla genel başkanlığa seçilmiş, başka hiçbir sıfatı olmayan buradaki tek kişiyim! Beni, mansıpla satın alabilen oldu mu? Beni parayla satın alabilen oldu mu? 30 yıllık siyasi hayatımda para ile ilgili hiçbir isnat olmamışken, bunu yapanlar kahrı perişan olsun inşallah! Biz bugünlere milletimiz için geldik, hırslara esir olmadık. Makamla alakası olmayan tek kişi olarak sarhoş olmam da mümkün değil herhalde. Biz bugünlere milletimizin teveccühü ile geldik. Ağzımdan ben sözünü duymadınız. Biz diye diye geldik.

"BEN HESAP VERECEĞİM, SİZ DE HESAP VERECEKSİNİZ!"

200 kişilik kurucular kurulu koyduk. Herkes borç çıkardı! Çocuğunun çikolata parasını koyduğunu iddia ettiler, bazısı, ben master paramı koydum dedi. Biz hanginizden para istedik? Hepiniz buradasınız! Meclis'e girdiniz, milletvekilleri para mı istedik sizden? Bugün sizden para mı isteniyor? Genel merkez yapıldı, 15 liralık çöp kutularını aldım ben. O gün bana, bu parayı nereden buldun diye niye sormadınız? Nasıl buldun, nereden buldun niye demediniz? Çünkü sorumluluk almanız gerekiyordu doğru mu, kaçtınız!

Ama bugün Meral Akşener'i, düşmanlarının suçlamadığı iftiralarla suçladınız, kahrolun!

Sandığa gelmeden, parti içindeki sandıklardan konuşalım. Ben parti kurulduktan, genel başkan seçildikten itibaren demokrasiyi oluşturmaya çalıştım. Önce kurultayda blok liste yaptım, itiraz ettiniz. Sonra, hiç insan işaret etmeden, çarşaf liste yaptım. Anahtar listeler çıktı, seçilemeyenler su koyverdi, itiraz etti. Anladım ki o gün, benim görevim insan seçtirmekmiş! Benim başka bir hakkım, hukukum yokmuş. 20 Eylül 2020'de döndüm, 100 kişilik başka insanların da aday olabileceği bir yarı çarşaf yaptım, onda da kimseyi mutlu edemedim. Ağır çirkinlikler yaşadım. Kurultaylar hesaplaşma yeridir. Ben hesap vereceğim, siz de hesap vereceksiniz!

"ÖYLE ÇİRKİNLİKLER YAPILDI Kİ, GÜNLERCE UYUYAMADIM"

Öyle çirkinlikler yapıldı ki, günlerce uyuyamadım. Söyleyemeyeceğim öyle pislikler oldu ki... Gördüm ki herkes her şeyi istiyor, yetmiyor. Vekillik olunuyor yetmiyor, GİK üyeliği isteniyor, genel başkan yardımcılığı isteniyor. Kardeşim, kadrolar sınırlı! Bırakın birileri de o görevleri yerine getirsin!

"HAYATIMIN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIDIR"

6'lı masa meselesi ortaya çıktı. Şimdi biz fedakarlık yapan insanlarız ya, Türkiye bizim için önde ya. Biz bu parti seçime girebilsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır.

Savaşmalıydık, bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik, girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık!

15 vekil istedik, Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum. Ama o gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin'in diyetine döndü bu iş.

Biz, psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Ben kendimi çok aşağılanmış hissettim. Çok çaresiz hissettim. Savaşmadık, ben savaşı severim. Ben canımla, kafamla, kellemle top oynamayı severim. Yapamadık. Ben kellemle top oynamayı çok severim. 28 Şubat'ta oynadım. Erdoğan'la ters düştük, umurum, korkum olmadı."

15 milletvekili almak bize kuyruk siyasetine mal oldu! Ama eğriye eğri, doğruya doğru... Bu, Türkiye'ye büyük bir iyilik yaptı. Demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, CHP ile yapılan bu işbirliğinin, CHP'ye sahada bulunan her renkten insanların önyargılarının değişmesine sebep oldu. Sonra bu değişme, altılı masayı, Millet İttifakı'nı getirdik.

Sonra bir şey yaptık. Belki de bir borç ödemeydi bilmiyorum. Koray Aydın'ın önerisi... Başarısızlık varsa benimdir. Demokrasi mi diyorsunuz. Şimdi öğreneceğiz hep birlikte. Demokrasinin gereklilikleri, sonuçları var.

"BUGÜN HESAPLAŞIYORUZ"

Kılıçdaroğlu'ndan randevu aldım gittik. İki parti yerel seçimlere birlikte gitmeyi teklif ettik, sonuçta bir başarı çıktı. Beni en çok etkileyen, üzen ne oldu biliyor musunuz... İstanbul'un seçimini biz değil HDP kazandırdı! Bilmem nereyi biz değil HDP kazandırdı. Yuh muh yok, bugün hesaplaşıyoruz, hesap veriyorum, hesap soracağım sonra!

Artık bu partide şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik, saygısızlık bitmiştir! Herkes haddini bilecek. Sonrası çok ilginç oldu. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı! O gün anladım ki, İyi Parti, önemli bir kesim tarafından tehdit görülüyor; sadece iktidar değil, muhalefetin bir bölümü için de...

Sonra, seçim geldi. Şimdi seçim için, demokrasi konusunda çok hassasız ya! Demokrasi hassasiyeti yüksek, bugün bize hakaret edenlere söylüyorum! Ne yaptım ben? Ön seçim istedim. Sürenin çok az olduğu söylendi. Her şeye rağmen, bir temayül yapılmasını istedim. Bir heyet kurduk. Bu sonuçlar geldi. Mümkün olduğunca uydum. 16 ilde ön seçim yapmışız, temayül yapmışız. Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız, bu meselede sıra sapmaktan tut, her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptılar. Siz kim Türk milliyetçiliği kim! Siz kim Türklük kim!

Şimdi kongreye gidiyoruz. Bütün üst kurul delegelerimizin, milletvekillerimizin ismi olan bir torba var yanımda. Bana kala kala kura kaldı! Ayıp be! Kura mı çekeyim ben! Milletvekillerini kura ile mi belirleyeyim! GİK'i kura ile mi belirleyeyim! Saygısızlar, ne istiyorsunuz! Hesabımızı bugün ortaya koyduk, yarın göreceğiz. Bundan sonra partimize saygısızlık eden, zarar vermeye kalkışan herkes hakkında bizzat gereğini ben yapacağım ben!

“ÇÖZÜM ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

-Bir seçim dönemini geride bıraktık. Sandıkta milletimizin terazisinde tartıldık. Bizim siyasetimizde bahanelerin yeri yoktur. Mazeretlere yer yoktur.

-İYİ Parti olarak seçim yenilgisine ilişkin muhasebemizi açıkça yaptık. Milletimiz bizden haklarını savunmamızı istedi. Millet iradesinin verdiği bu görevi ciddiyetle yürüteceğiz.

-Meclisimizde, milletimizi temsil etmesi için seçilen arkadaşlarımız da, memleketin dört bir yanında görevlerini yapacaktır.

-Verilen her oy çok kıymetli. Bugünden sonra da il il, ilçe ilçe gezerek çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin her bir ferdinin sesini duyurmaya, çözüm üretmeye devam edeceğiz.

-Hizmet üzerinden yarışılmadı, kadrolar üzerinden yarışılmadı. Kendi kabiliyetsizliğini gizlemek isteyen iktidarın ortaya yuvarladığı yün yumakları buna imkan vermedi. Yalan üretildi, algı üretildi, milletimizin milli duyguları suiistimal edildi.

-Millet için, milletle beraber yapılan yeni bir siyasetin önü açılmalı. Gerçek bir yeniliği başlatarak, eskinin tozlu sayfalarını geride bırakarak, topyekun bir anlayışa karşı koyarak siyasette bu anlayışı değiştirmenin yolu da 85 milyon insanımızı hayat görüşleri, yaşam biçimleri üzerinden maruz bırakıldığı tanımlardan, kutuplaştırmadan kurtarmaktır.

-Hakiki yenilik öze dönerek başlar. Biz de meydanlarda, sokaklarda, kürsülerde olmaya, aynı azimle devam edeceğiz. Biz, dünün prangalarından sıyrılıp ileri bakmaya devam edeceğiz.

-Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi, pek çok sebep sayılabilir. Önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır. Ben uzun zamandır konuşmadım, izledim.

-Önce Kılıçdaroğlu üzerine yürüdüler, ‘kanaat önderleri’, elitler. Baktılar ipin ucu kaçtı, bunu dengelemek lazım, birden bire Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi.

-Biz çalışmamış o yüzden kaybedilmiş seçim. 45 ilde, sadece kendi seçmenimizin yer aldığı mitingler yaptık. 54 noktada bizzat çalıştık. Şehirlerde vekil adaylarımız 1 oy Meral’e 1 oy Kemal’e diye oy istediler. Bütün bunlara bakınca insafınız kurusun derler!

“BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ PARTİMİZE AİDİYETTİR"

-Anlıyorum, eşitlemeye çalışıyorsunuz, korktunuz dengeliyorsunuz. Aynı İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir dediğiniz gibi, iyi bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum! Birinci önceliğimiz partimize aidiyettir. Bunu hissetmeyenler, kapı orada.

-Bizim medyamız yoktur. Muhalif medya da bizim değildir, mensupları da bizim değildir, youtuber konumu olan hiç kimse bizimle beraber, birimle insaflı değildir.

-Önemli olan reytingdir, bizim üzerimizden reytingler artmaktadır. Bize hakaret etmenin, yanlış yapmanın yaptırımı yoktur. Biz yapayalnız, sadece milletiyle el sıkışmış, milletinin yanında yöresinde hiçbir gücün bulunmadığı tek siyasi organizasyonuz. Onun için, bizim pergelimizin ucunun konduğu yer Anadolu’dur. Sadece milletimizdir.

“ÖNÜMÜZDE DİKENLİ, ÇETİN BİR YOL VAR"

-Evet kardeşim, sorumluluğu alıyorum, ne kadar büyük bir insanmışım ki cumhurbaşkanının kazanması da kazandırılmaması da benim yüzümdenmiş! Bir dahaki sefere söz, kazandıracağım. İYİ Parti, hakikate kulak tıkamaz. Durduğumuz yeri milletimizin beklentilerine göre belirleyeceğiz.

-Önümüzde dikenli, çetin bir yol var. Kimse merak etmesin. Biz bu ateşten gömleği giymeye alışkınız. Siyaseti ikbal kaynağı görmediğimiz için milletimizin yolunda dimdik yürümekten gocunmayız. Bizi bu yoldan döndürmek isteyenler olabilir. Onların bizden alıp götüreceği sadece tozdur.

-Güneşi örnek alırız, batmaktan korkmayız, doğmaktan bıkmayız! Sahip olduğumuz güç, millete inanmanın eseridir. İnanç varsa imkan da var diyen atalarımızın şiarıyla eğilmeyiz, bükülmeyiz, vazgeçmeyiz.

Kaynak:Bülten

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.