Selahattin Demirtaş'ın Kobani duruşması
6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen eylemlere ilişkin davada sanıklar Demirtaş ve Yüksekdağ tutuklu bulundukları cezaevlerinden video konferans aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen eylemlere ilişkin terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin ve eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 108 sanığın yargılandığı dava devam ediyor.
Sanıklar Demirtaş ve Yüksekdağ ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden video konferans aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Mahkeme başkanı, önceki duruşmada verilen ara karar gereği, dava dosyasına eklenen evrakları ve sanık ve avukatların sunduğu dilekçeleri okudu. Daha sonra taraflara söz vererek bu konular hakkında görüşlerini belirtme fırsatı verdi.
Selahattin Demirtaş, mahkeme başkanı tarafından okunan evrak arasında tutuksuz sanık Ayhan Bilgen hakkında daha önce açılan bir soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, ancak bu evrakın okunmadığını belirtti.
Takipsizlik kararında, Bilgen'in Kobani davasında aynı eylemlerle suçlandığı, mükerrer yargılama olmaması için soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini aktaran Demirtaş, "Ayhan Bilgen hakkında verilen takipsizlik kararını okumuyorsunuz, kararda Bilgen hakkında devam eden bir dava olduğu için birleştirme yerine takipsizlik kararı veriliyor. Daha önce hiçbir sanık için bu uygulanmadı." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine araya giren mahkeme heyeti başkanı, "Bu şekilde söylediğiniz için araya giriyorum. Anlaşılan kaçırmışsınız daha önce sanık Meryem Adıbelli hakkında da mükerrer yargılama olmaması için başka bir soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti, dosyada var." karşılığını verdi.
Sorgusu yapılmadan esas hakkında mütalaa sunması için dosyanın savcıya verildiğini ifade eden Demirtaş, sanık sorgusu tamamlanmadan böyle bir girişimde bulunulmasının hukukla bağdaşmadığını savundu.
Mahkemenin kendilerini suçlayamayacağını, böyle bir hakkı olmadığını söyleyen Demirtaş, "Bize sorgu hakkı tanır mısınız tanımaz mısınız keyfiniz bilir, umurumda değil. Vereceğiniz kararda minicik indirime gider misiniz umurumda değil. Ama sizinle yargı önünde, bağımsız mahkemeler önünde hesaplaşacağız." ifadelerini kullandı.
Taleplerini dikkate almayan yargı mensuplarıyla hesaplaşacakları günü beklediklerini söyleyen Demirtaş şöyle devam etti:
"Bütün savcılar, istinaf mahkemeleri üyeleri, dosyalarımıza bakmayan Anayasa Mahkemesi üyeleri, sunduğumuz delilleri dikkate almayan Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin tamamı anayasal düzene kumpas kurarak, örgüt kurarak müdahale etmiştir. Avukatlarımız kapsamlı dosyalar hazırlamışlar, sadece gününü bekliyoruz. O sırada sanık sandalyelerinde biz değil, sizler oturacaksınız. Tutanaklara geçsin diye söylüyorum, suç duyurusunu, vasiyetimi tutanağa geçiriyorum. Bizi burada tutarak ülkeyi felakete sürüklediniz, doların yükselmesine sebep oldunuz. Siz sahte deliller koydunuz, cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale ettiniz, bizi suçlama hakkınız yok, asıl biz sizi suçlayacağız."
Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Mesut Bağcık, Ayla Akat Ata'nın da aralarında bulunduğu sanıklar da gelen evraka karşı beyanda bulunarak taleplerini dile getirdi.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.