Taşcıer: Aşı karşıtlığı bir halk sağlığı sorunudur

Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Eczacı Gamze Taşcıer yazılı basın açıklaması yaparak aşı karşıtlığı konusunda uyarılar bulunup şu ifadelere yer verdi, “İçinde bulunduğumuz Dünya Aşı Haftası, tüm dünyanın koronavirüs salgını ile mücadele ettiği bir döneme denk gelmesi nedeniyle daha da önem kazanmıştır. Aşılar bugüne dek insanlığın salgın hastalıklara karşı en büyük mücadele aracı olmuştur. Ancak bugün dahi, aşıların tüm insanlığa ulaştırılamaması veya aşı yaptırmayı reddedenler nedeniyle, dünyada her yıl 2 milyona yakın insan, aşılama ile önlenebilecek hastalıklar neticesinde hayatını kaybetmektedir.

UNICEF verilerine göre, boğmaca, difteri, tetanos, kızamık, çocuk felci ve verem gibi önlenebilir altı hastalık sebebiyle tüm dünyada gerçekleşen çocuk ölümleri 1989’da 5 milyon civarındayken, gelişen aşılama uygulamaları sayesinde bu oran günümüzde 100 bin dolaylarına gerilemiştir. Sadece bu örnek dahi, aşılamanın salgın hastalıklarla mücadelede başarısını açıkça ortaya koymaktadır. Aşılama uygulamaları sayesinde, geçmişte birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan hastalıkların çoğu yeryüzünden silinme noktasına gelmiştir. Bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde alternatifsiz bir koruyucu sağlık hizmeti olan ve başarısını bilimsel gerçeklerle kanıtlayan aşılar, ne yazık ki son yıllarda büyüyen bir karşıtlık kampanyasının odağındadır. Aşılar salgın hastalıkları yok etmek için kullanılırken, bir yanlış bilinç salgınının hedefi haline gelmiştir. Dedikodular ve hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan uydurmalarla büyüyen bu yanlış bilinç salgını, ülkemizde de etkisini artırmakta, unutulmaya yüz tutmuş hastalıkları yeniden gündemimize taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre 2011 yılında ailelerin aşıyı reddetmesi nedeniyle aşı olmayan çocukların sayısı sadece 183 iken, 2017’ye gelindiğinde 23 bine çıkmıştır. Sadece 2019’da kızamık vakaları bir önceki yıla göre 5 kattan fazla artmıştır.

Aşı karşıtlığı sadece aşı yaptırmayanların değil, tüm toplum sağlığını tehdit etmektedir. Bir toplum içinde yaşayan kişinin başkasının hayatını riske atmaya hakkı yoktur. Bu nedenle bu sorun kişilerin tercih hakkına bırakılmayacak kadar önemli bir toplum sağlığı sorunudur. İçinden geçtiğimiz COVID-19 salgını, aşı karşıtlığına karşı da önemli bir ders niteliğindedir. Bu salgın hastalığın tüm dünyayı nasıl durma noktasına getirdiği, insanlığın gündelik yaşamını nasıl etkilediği, bir küresel krizi tetiklediği ortadadır. Dolayısıyla salgın hastalıklara karşı aşıların önemi reddedilemeyecek şekilde görülmektedir. Bu salgına karşı geliştirilecek aşıyı da herkesin dört gözle beklediği bilinmektedir.

Geçtiğimiz yıl bir kanun teklifi ile Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen bağışıklama programı kapsamındaki hastalıklara karşı yapılan aşıların zorunlu olmasını, reddedenlere artan oranda cezalar verilmesini talep etmiştim. Komisyonda bekletilen bu teklifimin önemi bir kez daha çok net olarak ortaya çıkmıştır. Aşı karşıtlığı bir halk sağlığı sorunudur ve Devletin halkın sağlığını koruma görevi ve sorumluluğu vardır. Salgın hastalıkların önü alınamadığında ne derecede zarar verdiğini bizzat süreci yaşayarak gözlemlediğimiz bu süreçte, aşı karşıtlığının suç kapsamına alınması gerekliliği ayan beyan ortadadır.

Bu gerçekler ışığında, Dünya Aşı Haftası’nın, tüm dünyada büyüyen yanlış bilinç salgınına karşı önlem almak ve toplumu bilinçlendirmek için bir fırsat olduğunu düşünüyor, ülkemize ve tüm dünyaya hastalıklardan uzak, sağlıklı günlere yeniden kavuşma dileklerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.