Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Balkan rüzgarı

ÖZEL HABER - ÖMERCAN ÖZMEN

Hem Almanya’da maçları yerinde takip edenler için hem de televizyonları başındakiler için dolu dolu bir turnuva geçiyor.

Avrupa futbolunda taktiksel evrimle birlikte daha makineleşmiş bir futbol ve disiplin söz konusuyken Avrupa Futbol Şampiyonası’nda bu disiplinden uzakta daha “doğaçlama” ve heyecanlı bir futbol oynanıyor. Bunu sağlayanlar da dev Avrupa ülkeleri değil, Balkan ülkeleri oldu.

Balkanlar, daha da genişleterek söylersek Doğu Avrupa’nın da dahil olduğu takımlar bu sene turnuvaya hayli renk katmayı başardı.

B Grubu’nda Arnavutluk ve Hırvatistan’ın rakipleri ve birbirleriyle olan maçlar turnuvanın en çok konuşulan maçları arasına girdi. Özellikle Arnavutluk iki maçta bir puan almış olmasına rağmen çok daha fazlasını hak ettiğini izleyenlere kanıtlamış görünüyor.

C Grubu’nda İngiltere’nin korumacı futbolu sebebiyle henüz Sırbistan’dan bir ışık göremesek de Danimarka karşısındaki Slovenya da izleyenleri ekrana kilitlemeyi başardı. Özellikle ikinci yarıdaki futbolları ile takdir toplayan Slovenler sonraki maçları için umut verdi.

E Grubu’nun Balkan ve Doğu Avrupa ülkesi olan Romanya – Ukrayna maçında ise Romanya’nın futbolu herkesi mest etmiş durumda. Romanya’nın oyuna ve turnuvaya kattığı renk halen konuşuluyor. Mütevazi bir kadro ile dominant bir futbol oynayan Romanya, izleyenlere Belçika ve Slovakya maçlarını da iple çektirmeyi başardı.

Tabi ki taraflı tarafsız birçok kişinin şimdiden turnuvanın maçı dediği, heyecanı ve kaosuyla bambaşka bir yere konan Türkiye – Gürcistan maçı!

Sosyal medyada birçok kullanıcının Premier Lig hocalarına sert eleştiriler yapmasına neden olan maç 90 dakika heyecana sahne oldu. Sonucunda bizim kazandığımız ve kaosu iyi yönettiğimiz bir maç olarak ön plana çıkan karşılaşmada futbol severlerin ortak görüşü; futbolun taktiğe boğularak genel heyecanından uzaklaştığıydı. Türkiye’nin oynadığı futbol ve Gürcistan’ın eşlik etmesi tam da bu heyecansızlığa karşı verilmiş bir cevap gibiydi.

Futbolseverlerden gelen bir yorum ya da istek de “Balkan Kupası” yapılsa ve bu heyecanlı tribünleri, maçları ayrıca doya doya izleyebilsek yönünde oldu. 90 dakika gerilimli tribünler, sahada yıldız isimler, bilinmez, tahmin edilmesi güç taktiklerle belki de makineleşen futbolun ilacı Balkanlardadır!