Yabancı teknik direktörler Süper Lig’e yabancı kaldı: Gisdol

DEĞERLENDİRME - ÖMERCAN ÖZMEN

Süper Lig’den üçüncü lige kadar tüm takımlar en ufak bir başarısızlıkta sorumlu olarak teknik heyeti görüp yolları kısa sürede ayırıyorlar.

Süper Lig’de şu ana dek hoca değişikliğine gitmeyen Galatasaray, Fenerbahçe, Hatayspor, Başakşehir ve Çaykur Rizespor oldu. Yani 20 takımlı ligde sadece 5 takım başladığı planla yoluna devam ediyor.

Bu başarısız karnede dikkat çeken bir nokta da yabancı teknik direktöre olan bakış açısı. Süper Lig’de yabancı teknik direktörler genel bir klişenin kurbanı oluyor genelde: “Şampiyonluk için yerli hoca gerekir” ve “Düşme hattını bilen hoca lazım”

Süper Lig’de Daum ve Lucescu gibi örneklere ekleme yapmak çok zor. Bu konuda sebep arayan biri diğer faktörlerden bağımsız olarak, Tudor’un Galatasaray’dan ayrılmadan önceki Ostersund faciasının ardından yapılan basın toplantısına bakabilir. Fatih Terim’e sorulması akılların ucundan geçmeyecek türlü sorular Tudor’a hakaretle karışık şekilde sorulabildi. Ya da Bilic ve Valerien Ismael gibi örnekler başarısızlıkları yerli hoca dostu olan gazeteciler için sürekli bir mutluluk kaynağı oldu. Sorularına da bu yansıdı.

KISA ÖMÜRLÜ YABANCI İSİMLER

Bu sezon da bu ve benzeri sebeplerle yabancıların ömrü çok uzun olmadı. En son Avrupa Şampiyonu apoletli Fernando Santos’u uğurlarken yine ortaya saçılan isimlerden biri Şenol Güneş oldu.

Adana Demirspor’da Patrick Kluivert’ın kaçarcasına gitmesi; Marius Sumudica’nın alelacele gelip bir anda ortadan kaybolması da Süper Lig’in yabancı hoca tahammülsüzlüğüne yazılan bir iki örnekten biri oldu.

Pendikspor, Ivo Vieira’yı denemiş, kısa sürede bir toparlanma görünmeye başlasa da ilk tökezlemede yine “yerli hoca” kabusu ile bu birliktelik sonlanmıştı. İbrahim Üzülmez ile şu anda Ivo Vieira dönemini arıyorlar ancak Üzülmez’i yakından tanıyan basındaki “duayen” isimler düşmek üzere olan Pendikspor’un bize gelişen oyun rakamlarından bahsediyor. Ivo Vieira ile 5 maç yenilmeme serisi yakalayan Pendikspor’da sonunu getiren üç maç üst üste mağlubiyetti. Şu an Üzülmez de üç maç üst üste kaybetti ancak kimse kelle istemiyor.

Konyaspor ise Aykut Kocaman gölgesinde bir Omerovic denemesi yaptı. Omerovic yardımcı teknik direktör olarak iyi isimleri Konyaspor’a katıp iyi de bonservisler kazandırmış bir isimdi ancak Aykut Kocaman’ın koltuğunu ne statta doldurabildi ne de teknik direktörlük imajıyla.

Benzer bir hikaye, yine eskiye dönüş hikayesi de Trabzonspor tarafından yazıldı. Nenad Bjelica ile başlayan sezon kısa süre sonra “şampiyon hoca” Abdullah Avcı’yı çağırdı. Basın ve kamuoyu Trabzonspor’u bu çıkmazdan onun çıkarabileceğini iddia ederek şansı oldukça az olan Bjelica’nın gidiş biletini kesmişti.

LİGİN TEK YABANCISI

Şu an tek bir hoca yoluna devam ediyor. Samsunspor ile başarılı sonuçlar alan ve ligde kalma yolunda birkaç adım önde olan Samsunspor hocası Markus Gisdol ile yola devam edecek gibi görünüyor. Gelişi ile birlikte Samsunspor’da oyunun çehresini değiştiren Gisdol aldığı sonuçlarla da düşmenin en güçlü adayı gözüken takımını potanın dışına çıkarmayı başardı. Epeydir pota dışında olan Samsunspor bir mucize olmaz ise gelecek sene de Süper Lig takımı unvanı ile sahaya çıkacak. Peki Süper Lig’de ilk altı haftalık olası bir sallantıda? Evet o zaman da bu sezonun kahramanı Gisdol’e veda edilecek.

Yerli yabancı hoca ayrımını kamuoyu ve basın ilişkisini çözmeden yorumlamak imkansız. Bir dönem, o zamanki adıyla “LigTV” bu işin gayriresmi ayağı olmuştu. Orada görünen hocanın kısa süre sonra iş bulması düzene karşı birçok şey anlatıyordu.

Yerlinin bir yabancının beş eleştirildiği ortamda daha fazlası zor gözükse de halen basın Beşiktaş için Hansi Flick , van Bronckhorst gibi isimleri yazmayı sürdürüyor.