Taklit mi?
Yılbaşı ile yılbaşı eğlencesi farklı şeyler. Bizim yeni yıla yılın başına bir itirazımız yoktur. O da en tabii zaman dilimi gibi gelip geçecektir. Bunda sıkıntı yok lakin sıkıntı yeni yıl eğlencesi veya yılbaşı eğlencesindedir. Yeni yıla eğlenerek girmek isterken kafası bulanık, zihni dolanık mecnun misali dünyadan ve yaşadıklarından bihaber giren adamın neşeli hali bu. Dünyayı ve yaşadıklarını, hayatı idraki de bu.
Yılbaşı eğlencesi de batının bizim eksik tarafımızı keşfedip allayıp pullayıp pazarladığı “yeni yıl eğlencesi” elbette bir taklittir. Gençlerimizi müzik, moda, kıyafet, hayat tarzı… ile kandırarak taklit yeteneklerinin de tesiriyle çukura attıkları ikinci konu budur. Bütün halkı genci orta yaşlısı ve yaşlısıyla kandırdıkları eğlence ise yılbaşı eğlencesidir. Bizim gençlik yıllarımızda gece 24 00 de TV’de dansöz çıkacak diye ağzı açık bekleyenler şimdi her tarafın kadınlı erkekli dansözle dolu olması sebebiyle pek dikkat etmiyorlar. Kumarbazlar köy köy mahalle mahalle kumarbazları ararlar uygun bir yerde buluşup iş icra ederlerdi. Şimdi o da ayağa düştü her yer senin neresini canın isterse…
Bir zamanlar Japonlar hayvanat bahçelerine canlı maymun götürmek için harekete geçerler. Vurmadan yaralamadan canlı canlı yakalayacaklar. Buna maymunun taklit kabiliyetini de dikkate alarak hareket ederler. Afrika’da bir ormana giderler. Yerdeki maymunlar gelenleri görünce ağaçlara tırmanırlar. Ağaçların tepesine kadar maymun dolu. Pıtırak gibi maymun var. Dallardan yerdekilerin ne yaptıklarına bakarlar. Yerdeki adamlar, her ağacın altın üçer beşer testi yerleştirirler. Çukura gömülü olan bu testilerin içinden bir avuç fındığı alıp tekrar testiye bırakırlar. Bu yapılanları yukarıdan seyreden maymunlar, bu adamlar ortalıktan çekilip saklandıkları zaman meydanı boş bulup dallardan inip her bir testinin başına geçerler. Biraz önce yapanları taklit ederek testinin içine boş ellerini sokarak bir avuç fındık alırlar. Avcu fındıkla şişmiş olan maymun elini çekse de testinin dar boğazından çıkartamaz. Hayvan aklı fındığı bırakıp boş halde çekmek aklına gelmez. Onlar dolu avcunu dar testi boğazından geçirmeye uğraşırken saklanan adamalar gelip canlı canlı yakalarlar.
İşte bir taklit uğruna düşülen esaret… Ömür boyu zillet. İşte batı bizi bu kötü alışkanlıklar ile taklit ettirerek yakaladılar bir daha da bırakmadılar. Ne kötü bir taklit. Zavallı gençlik, aciz yetişmişler ve biçare yetişkinler bu kötü senaryonun sahneleyenleri uygulayanlarıdır. Bu karanlık gecelerin bir nurlu sabahı elbette vardır. Bekliyoruz. Bu talihsizlerin bir felahının olacağı günü bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.