Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu.

TÜRK-İŞ açıkladı işte; açlık sınırı 6 bin TL, yoksulluk sınırı da 19 bin TL oldu.

Açlık sınırı ile asgari ücretin arasındaki fark 1764 TL oldu.

Olanlar maaşlara oldu.

Memlekette temel ihtiyaçları karşılamak artık ciddi anlamda zor oldu.

Alım gücü düştükçe düştü, millet zamlardan bir hal oldu.

Memlekette ortalama insanın artık bir eve, bir arabaya sahip olması lüks ve hayal oldu. Sağlıklı ve dengeli beslenmek bile çoktan lüks oldu.

Fiyatlama dengeleri bozuldu, piyasa alt üst oldu.

Çıkan fiyat çıktığı yerde kalıyor, alım gücü pul oldu.

Artan ÜFE ise fiyatların düşmeyeceğinin erken habercisi oldu. Fiyatlar düşmeyeceği gibi enflasyon daha da gaza basar oldu.

Artmayan gelir “insanca geçim için” imkansızlaşıyor ve milyonlarca insan sefalete düşer oldu.

Biz sefalet düzeyinde açlık durumundan bahseder olduk.

Yoksulluğu konuşacak gelir düzeyine henüz erişmek ortalama için mümkün görünmez oldu.

Dedik ya yoksulluk sınırı 19 bin TL, asgari ücret 4.250 TL oldu, aradaki büyük fark neden oldu?

Yoksulluk sınırı tutarı, bir ailenin, insan onurunun gerektirdiği zorunlu ihtiyaçları karşılayabilmesi için yapması gereken harcama düzeyidir diyenler oldu.

Bu durumda Türkiye’de insan onuru o zaman ayaklar altında kalmış oldu.

Tarih kitaplarında yazan, "Halk yoksulluk içinde ve ağır vergiler altında eziliyordu" durumu sanırım 2022’de de gerçek oldu.

Açlığın, sefaletin, yoksulluğun ve krizin tarihi yazılır oldu.

Tarih yazıla dursun; Biz yine de olanlar olsa da enseyi karartmayalım!