Virüsle savaşın kahramanları
Başlıktaki ‘kahramanlar’ kelimesine bakıp da ülkemizi içeride ve sınır ötesi nöbetlerde, harekatlarda canı pahasına mücadele eden Mehmetçiklerden, güvenlik güçlerinden söz edeceğimi sanmayın. Allah yardımcıları olsun. Başka yazılarda onlardan da söz edeceğiz elbette ama gönlümüze taht kuran kahramanlar arasına sağlık çalışanları ve sosyal hizmet mensupları da katıldı. Çünkü onlar da insanlarımızı koruma savaşını canla/başla sürdürüyor.
Bir Papa ve iki papaz
Konuya giriş bakımından, bir yıl önce yazdığım bir yazıdaki iki papaz ve birkaç hafta önce Irak turu yapan Papa’ya omuz attıktan sonra bir Temel fıkrasını hatırlatmak istiyorum. Sonra da virüsle savaşan kahramanlara selam duralım.
Hatırlayın, koronavirüs bir yıl önce dünyayı kasıp kavurmaya başlarken, iki Evangelist papaz televizyona çıkarak “koronavirüsü Amerika’dan kovmak için” bir ayin düzenlemişti. Tiyatro sanatçılarını kıskandıracak kerte rol yapan iki papaz, “Virüs, sana emrediyoruz ülkemizi terk et” deme gerzekliğine imza atmıştı. İki soytarı koronavirüse “dur dur dur” derken, virüs gaza basmış ve “200 bin ölüyü göze alıyoruz” türü laf eden Trump’ı da tepeleyerek bugün 500 bin sınırına dayanmıştır. Neymiş? Bu iş papaz işi değilmiş!
Papazlar bunu yapar da 90’a merdiven dayayan Papa durur mu? O da koronavirüs şartlarını hiçe sayıp emperyal amaçlar için ayağını sürüyerek komşumuz Irak’ta Türkiye karşıtı örgütlenmeleri vaftiz etti! Kokusu yakında çıkar…
Bir Temel fıkrası
Koronavirüs ve alınan tedbirler konuşulurken dumanı üstünde bir fıkra sosyal medyada döndürülmeye başlanmıştı. Şöyle:
Temel misafirliğe gitmiş. Gece vakti tam evine dönecekken sağanak başlamış. Ev sahipleri, “Bu yağmurda sokağa çıkılmaz, geceyi burada geçir” diye ısrar edince, Temel de, “olur” demiş.
Biraz sonra bakmışlar Temel ortalıkta yok! İçeriyi dışarıyı arıyorlar, bulamıyorlar. Az sonra kapı çalınmış. Açıp baksalar ki Temel sırılsıklam halde! Buyur edip, “Nereye gittin” diye sormuşlar. Cevap Evangelist papazların virüs kovma ayininden daha gerçekçi:
- İki dakika eve gidip pijamamı alıp geldim!
Onlar birer kahraman
Kendini bilmezler tarafından zaman zaman saldırıya uğrasalar da sağlık çalışanları ve sosyal hizmet mensupları sahipsiz değil. Hem devlet kurumları hem STK’ler hem de kadirşinas vatandaşlar onlara yardımcı olmak için büyük gayret gösteriyor.
Bir de, iş kolunda birinci Türkiye genelinde en büyük üçüncü sendika olan Öz Sağlık İş var. Sağlık ve sosyal hizmetler alanında çalışan emekçilerin hakkını, hukukunu koruyan sendikanın Genel Başkanı Devlet Sert, Kovid-19 salgınının birinci yılı ve Tıp Bayramı dolayısıyla yayımladığı bildirilerde, bu alanda görev yapan fedakar çalışanları kahraman olarak niteleyerek, “Pandemi sürecinde canı pahasına hizmet verenleri bu millet asla unutmayacak” dedi.
Hazırlanan ‘Saha Raporu’
Çok önemli bir gelişme de 8001 sağlık ve sosyal hizmet çalışanının katılımıyla gerçekleştirilen ve katılımcı sayısı açısından Türkiye’de bir ilk olan “Sağlık İşyerinde Şiddet” araştırması idi. Bu çalışma tamamlanarak ilgililere ulaştırıldı ve gereğinin yapılması istendi.
Bu arada Öz Sağlık-İş Sendikası tarafından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışan sosyal hizmet personelinin sorunlarına ilişkin olarak bire bir temasla hazırlanan üç bölümlük “Saha Raporu” da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sunuldu. Raporda sağlık çalışanları ve sosyal hizmet personelinin yaşadığı sorunlara detaylı biçimde yer verildi.
Virüs durmuyor ama virüsle mücadele ve bu mücadeleyi verenlerin hakkını, hukukunu arama da durmuyor.
Son olarak demek isterim ki
Koronavirüs bir dünya gerçeği…
Her ülkede olduğu gibi, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının fedakarca çalışmaları da bir Türkiye gerçeği.
En yetkili makamlara sunulan raporlardaki taleplerin yerine getirilmesi de bu gerçeklerin gereği.
Vesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.