Çevre kirliliği hem görüntü kirliliğine hem de insan sağlığını olumsuz etkiliyor!
Hızlı nüfus artışı, artan endüstrileşme ve şehirleşme sebebiyle hava kirliliği, ormansızlaşma ve çölleşme gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Çevre kirliliği veya yarattığı olumsuz etkiler sadece Türkiye'nin değil diğer ülkelerin de sorunu haline geliyor.
Her yıl 26 Ekim Çevre Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Çevre Sağlığı Günü, çevre sağlığının korunması, çevresel faktörlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri ve sürdürülebilir yaşam tarzlarının teşvik edilmesi amacıyla önemli bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Çevre sağlığı, temiz hava, su ve sağlıklı bir ekosistem gibi unsurların korunmasıyla doğrudan bağlantılı. Bu bağlamda, vatandaşları bilgilendirmek ve çevre dostu uygulamaları teşvik etmek için Çevre Sağlığı Günü'nde çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Çevre Sağlığı Günü'nde, herkesin çevresel sorunlara dikkat etmesi ve daha sağlıklı bir gelecek için bireysel ve toplumsal adımlar atması önem taşıyor. Çevre sağlığına yönelik bilinçlenme, hem bireylerin hem de toplumların yaşam kalitesini artırmak için kritik bir rol oynuyor.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ HEM GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİNE HEM DE İNSAN SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR!
İnsan nüfusu arttıkça ve gelişimi sürdükçe doğal çevre de değişime uğruyor. Hızlı nüfus artışı, artan endüstrileşme ve şehirleşme sebebiyle hava kirliliği, ormansızlaşma ve çölleşme gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Çevre kirliliği veya yarattığı etkiler sadece bizim değil diğer ülkelerin de sorunu haline geliyor. Doğaya atılan plastik çöpler, yağmur, rüzgar ve akarsular aracılığıyla Karadeniz’e ulaşarak hem görüntü kirliliğine hem de deniz yaşamına ciddi tehditler oluşturuyor. Uzmanlar, bu çöplerin yalnızca deniz canlıları için değil, insanlar için de tehlikeli olduğunu vurguluyor.
Yapılan araştırmalar, insan kaynaklı atıkların Karadeniz’in kıyı kesimlerinde çöp yığınları oluşturduğunu gösteriyor. Uzmanlar, özellikle plastiklerin gelecek açısından endişe verici olduğunu belirtiyor.
PLASTİKLER DOĞADA YÜZYILLAR BOYUNCA KAYBOLMUYOR!
Uzmanlar, doğada yüzyıllar boyunca kaybolmayan plastiklerin, doğa ve deniz yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri bulunduğunu belirtiyor.
Plastik çöplerin sadece görüntü kirliliği yaratmakla kalmayıp, deniz canlılarına telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini de belirten uzmanlar, "Balıklar bu plastik parçaları besin zannediyor ve tükettiklerinde organlarında birikimler oluşabiliyor. Bu durum, organlarının işlevini yitirmesine ve hatta ölüme yol açabiliyor." diye uyarıda bulundu.
Uzmanlar, insanların çöpleri atarken "bana dokunmaz" düşüncesinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı. Plastik atıkların, balıkların üremesini de engellediğine dikkat çeken uzmanlar, bu durumun Karadeniz’deki balık popülasyonu için ciddi tehdit oluşturduğunu vurguluyor.
Uzmanlar, "Yoğun plastik atıklar, balıkların habitatını öldürüyor. Bu da besin zincirinin ilk halkası olan planktonların azalmasına neden oluyor." diye uyarıda bulundu.
Karadeniz’in kapalı bir deniz olması nedeniyle yeterli sirkülasyona sahip olmadığını vurgulayan uzmanlar, önlem alınmadığı takdirde daha büyük sorunlarla karşılaşılabileceğine işaret etti.
Çevre eğitimi, çevre suçlarına yönelik cezai yaptırımlar ve arıtma tesislerinin kurulması gibi konularda uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekerek, çevre kirliliğinin sadece Türkiye’nin değil, tüm ülkelerin sorunu olduğunu belirtiyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.