Uzmanlar uyarıyor! Kadın hastalığında gizli tehdit!

Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın, adet dönemi ağrılarının bazen normal olabileceğini ancak bazı durumların ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Karayalçın, endometriozisin genellikle karnın alt kısmında, yumurtalıklar ve tüplerin yanı sıra mesane ve bağırsakları etkileyebildiğini söyledi.

Uzmanlar uyarıyor!  Kadın hastalığında gizli tehdit!
Yayınlanma:

Endometriozis: Kadın Sağlığında Gizli Tehdit, Uzmanından Uyarılar

"Endometriozis" adı verilen bu hastalık, rahim içi dokunun rahim dışında yerleşmesi ile ortaya çıkıyor ve ciddi ağrılara, üreme sorunlarına yol açabiliyor.

Prof. Dr. Karayalçın, endometriozisin genellikle karnın alt kısmında, yumurtalıklar ve tüplerin yanı sıra mesane ve bağırsakları etkileyebildiğini belirterek, “Endometriozisli dokular, rahim içindeki gibi hormonlara yanıt verir. Bu da karın içinde kanamaya neden olur ve etkilenen bölgeye bağlı olarak ağrılar oluşur. Ayrıca, bu hastalık etrafındaki organlarda yapışıklıklara yol açabilir, bazı durumlarda ise 'çikolata kisti' olarak bilinen endometriomalar gelişebilir” dedi.

Endometriozis, genellikle adet dönemlerinde karın altı ağrıları, bel ağrısı, ağrılı cinsel ilişki, idrar yaparken acı ve bağırsak hareketlerinde ağrı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini aktaran Prof. Dr. Karayalçın, “Normal adet ağrısı, kişinin günlük aktivitelerini, işine veya okuluna gitmesini engellemez. Ancak endometriozisin yol açtığı ağrılar, bu tür aktiviteleri sekteye uğratacak kadar şiddetli olabilir. Ayrıca, bulantı, kusma, iştahsızlık, kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları da sıklıkla eşlik eder” diye uyardı.

Erken tanı ve müdahalenin önemine dikkat çeken Karayalçın, şöyle konuştu:

"Endometriozis, yalnızca ağrılara yol açmakla kalmaz; tüpleri tıkayarak yumurtlama ile ilgili sorunlar yaratabilir ve hatta gebe kalmayı zorlaştırabilir. Bu nedenle belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir.

TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ!

Endometriozisin tanısında, jinekolojik muayene, ultrason ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılırken, kesin tanı için laparoskopik cerrahi yapılması gerekebileceğine işaret eden Prof. Dr. Karayalçın, laparoskopinin karın organlarının görüntülenmesi ve endometriozisli dokulardan örnek alınarak tanının kesinleştirilmesi açısından önemli bir yöntem olduğunu belirtti.

Endometriozisin tedavisinde ilk aşamanın ağrıların kontrol altına alınması olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Karayalçın, “Ağrı kesici ilaçlar ve hormonal tedaviler genellikle ilk seçenek olarak önerilir. Hormonal tedavi ile adet döngüsünde yer alan hormonların etkisi azaltılarak ağrılar hafifletilebilir. GnRH analogları ile suni menopoz yaratılabilir, progesteron içeren tedaviler ise hastalığın ilerlemesini engellemeye yardımcı olabilir” dedi.

GEBELİK ŞANSI VE CERRAHİ MÜDAHALE

Endometriozisin gebelik şansını etkileyebileceğini belirten Prof. Dr. Karayalçın, cerrahi tedavi sonrası gebelik şansının arttığını ifade ederek, “Laparoskopik cerrahi, yumurtalıklar ve rahmin korunması hedeflenerek yapılır. Cerrahiden sonra, özellikle ilk altı ay içinde gebelik şansı daha yüksektir. Yumurtalıkları uyaran tedavi yöntemleriyle, tüp bebek tedavisi seçenekleriyle gebe kalma olasılığı artar” dedi.

Prof. Dr. Karayalçın, tedavi sürecinin sadece fiziksel ağrıyı değil, aynı zamanda kadının yaşam kalitesini de hedeflediğini söyledi. Endometriozisin tedavisinin esas amacının, kadınların rahatlaması ve günlük yaşamlarına devam edebilmeleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın, “Adet döneminde ciddi ağrı çeken kadınlar bu durumu yalnızca yakınlarıyla değil, doktora başvurarak profesyonel bir şekilde çözmelidir” dedi.

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.