Algılama yeteneğine sahip olanlar
Yüce kitabımızda kehf suresi 57-Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce işlediği günahları unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onların kalpleri üzerine (Kur'ân'ı) anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Ey Muhammed! Sen onları doğru yola çağırsan da onlar asla hidayete ermezler.
Allah Teâlâ buyuruyor ki: Allah'ın âyetleri kendisine anlatılıp da onlardan yüz çeviren, onları görmezlikten gelerek vazgeçen ve ilâhî âyetlere kafasını verip de dikkat göstermeyen, günahlara, düşmanlıklara, haramlara, şüphelilere dikkat etmeyen kimseden daha zâlim hangi kul vardır? O kişi; «Önceden yaptıkları günahları haramları şüphelileri ve düşmanlıkları unutur.» Daha Önce yaptıkları kötü amelleri ve çirkin fiilleri davranışları şirkleri unutmuştur. Bir kimse peygamberin tebliğine karşı ayet ve hadisleri tartışma, itiraz, çekişme ve mücadele ve mücahede yolunu seçer, dinlediği hocasının ve şeytanının askeri olur ve hakkı; bidat, bâtıl hile malayani kötü fiillerle ve düzenbaz oyunlarla nefret ihanet etmeye çalışır, ibadette gevşek davranır peygamber sözü olan ibadetleri yapmaz ve ucuba, düşer istidracdan da haberi yoktur…
Şüphesiz. Halis din ibadet ve taat ancak Allah'a yapılır ve yapılmalıdır. Bunun doğruluğunu meydana çıkarmak için buyruluyor ki O'nun berisinden birtakım veliler edinenler de, Allah denince kendisinden daha ilerisi, daha yükseği, daha ötesi mümkün olmayan en mükemmel zat denilmiş olduğu için, Allah'ın üstünde bir ilâh iddiasına kalkışılması ile. Şirk koşanlar, hep O'ndan aşağılardan birtakım veliler, koruyucular tutmak isterler. İsterler ama O'ndan başka velilere, emir sahiplerine tutunanlar, gerek "İlahları, bir tek ilâh mı yapmış?" diyenler gibi putlara, meleklere, bir takım insanlar ile gerek velileri ve gerekse Hz. İsâ a.s. gibi şerefli kullara ilâh diye sarılanlar "Biz onlara ancak, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." demektedirler.
Böyle diyerek tutunmaktadırlar. Oysa Yüce kitabımızda araf suresinde ibadetleri ve duaları kabul olan veli bir anda dünyada iken cehennemlik olduğu bildirilmiş, Dinimizde olan bir takım velilerin nasıl ahrete gittiğini ancak Allah c.c. bilir. .Bir takım veliler araf suresindeki Balum bin baura gibi gitmişse etrafındaki temiz hak sever kişilerinde kişi sevdiğiyle beraber hadisine göre ahretini de ziyan ettirmesi söz konusu olabilir. O yüzden Allah ve Resulünden başkasına bağlanmamayı ahzap suresinde Yüce Rabbimiz bildirmektedir. Demek ki şirk batıldır. Mabudluk, yalnız Allah'ın hakkıdır. Halis din ancak Allah'ındır.
Allah o kimsenin kalbi üzerine perde çeker ve kulaklarına hakkı duymalarını engelleyecek örtüler koyar. Doğal olarak bu tutum onda inatçılık, ırkçılık, ibadette gevşeklik haram ve şüphelilere dikkatsizlik, günah ve düşmanlıklara duyarsızlık sonunda, vurdumduymazlığa duyarsızlığa katı kalpliliğe neden olur, böylece ayet ve hadislerin peygamber sözlerinin hidayet çağrısını duymaz ve ahrette kötü akıbetini görmeden hatasını anlayamaz bir hale gelir. Çünkü böyle insanlar uyarı ve tebliğe aldırmazlar bildiklerinden şaşmazlar doğru söyleyenin sözüne itibar etmezler. Güzel işler yaptıklarını zannederek yanlışlarıyla, cehennem azabına uğramakta ısrar ederler; zamanla artık burunlarının doğrultusunda sadece azaba gitmekte olduklarına melekler şahit olur.
Şeytanda bir taraftar kazandım diye de sevincine sevinç katar. Allah'ın ayetlerini ve uyarılarını alaya alan bu adamların Kur'anı gereği gibi inceleyip üzerinde düşünmeleri, ondan yararlanmaları beklenemez.. Bunun için yüce Allah kalplerinin üzerine bu Kur'anı anlamalarını önleyen, perdeler germiştir. Kulaklarını adeta sağırlaştırmış, böylece Kur'anı dinlemelerine engel olmuştur. Allah'ın ayetlerini alaya almaları ve uyarılara sırt çevirmeleri yüzünden yüce Allah onların sapıklar olarak kalmalarını ve hiçbir zaman doğru yolu bulmalarını taktir etmemiştir.
Hem bedenlerine hem de çevrelerine zulmettikleri ve günahlarından, küfürleri ve inatları yüzünden geçmiş milletler, eski nesiller helak edilen şehirler ve insanlar Ayetlerde : ''Biz, onları helâk etmiştik. «Ve onları yok etmek için bir süre ta'yîn etmiştik.» Onlar için belirli bir müddet ve muayyen bir vakit ayırmıştık. Bu vakit ne artar ne de eksilir. Ey müşrikler, siz de başınıza geleceklerden korkup kaçının.'' buyrulmaktadır. Çünkü peygamberlerin en değerlisini, nebilerin en büyüğünü yalanladınız. Siz Bizim katımızda o geçmiş kavimlerden daha değerli ve' daha güçlü değilsiniz. Öyleyse Benim azabımdan ve uyarımdan korkun ve kaçının, Çünkü doğru yolu bulmak için açık ve algılama yeteneğine sahip işittik itaat ettik diyen tereddütsüz teslim olan kalpler gereklidir. Selam ve duayla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.