Epey zamandır araştırıyorum, bilim adamlarıyla istişare ediyorum, her defasında içim kan ağlıyor, üzülüyorum. Sadece üzülmek değil, içim ateşleniyor ve o zavallı kan kardeşlerimin yaşadıkları trajedi tüm yaşamımı etkiliyor. Rahat olamıyorum, hatta zaman-zaman yazamıyorum. Düşünüyorum da neden bu zavallı kırmızı derili kan kardeşlerimiz, tarihi yaşadıkları topraklarda öldürüldüler? Bir aklıselim adam, hasta olmayan, şuuru, mantığı başında Amerikalı biri yaşanan katliamı bize aydınlata bilir mi? Bu insanların acaba suçu ne olmuştur da öldürüldüler, yok edildiler?

AMERİKALILAR YAŞADIKLARI TOPRAKLARDA SOYKIRIM YAPMIŞLAR

Onların beyaz Amerikalılara ve ya İngilizlere verilecek borçları yoktu. Bu çaresiz insanlar kendi topraklarında yaşamışlar, ekin ekmişler, ailelerinin geçimlerini sağlamışlardır. Hayvan avlamışlar, balık yakalamışlar ve kimselerle işleri olmamıştır. Peki, beyaz İngiliz ve Amerikalı askerler, subaylar zavallı Kırmızı derili insanları neden öldürmüşler? Neden onların bütün zenginliklerine, altınlarına, topraklarına sahip olmuşlar? Amerikalıların yaşadıkları topraklarda kan kokusu vardır, öldürülen insanların ruhları yaşıyor o topraklarda. Ve bu ruh dede-baba topraklarında bu gün yaşayanları takip ediyor, er ya geç bu ruhlar “konuşacaklar”,  Amerikalıların rüyalarına girecekler, onlardan hınçlarını alacaklar… Çünkü tarihin en acımasız, en kanlı katliamı yaşanmıştır XV-XVII. yüzyıllarda. Aileler; ihtiyarlar, hamile kadınlar, çocuklar top yekûn kurşuna dizilmişler. Ama neden? Bu insanlar dedelerinin ezeli topraklarında hür yaşıyorlardı. Ne az, ne çok, 55 milyon Kırmızı derili kan kardeşlerimiz öldürülmüş, toraklarından silinmişlerdir.  Bunu soranlar neden yoktur?

Yaşadıkları yer: yorganları Sema, döşekleri Toprak olmuştur. Tanrıya, yerin-göğün yaratanı, sahibi, tek Yüce Allaha inanmışlardır, bu kadar. Çok cesur, güçlü kahraman olmuşlardır. At üzerinde yıldırım gibi uçmuşlardı. Dünya tarihinin en vahim, en acınacaktı, en büyük soykırımını Amerikalılar soğukkanlılıkla yaptılar ve bu insanların tüm varlıklarını ellerinden almışlar. Bu kutsal insanlar okla, baltayla, sopayla Amerikanlılara karşı baya direndiler, kendilerini savundular. Fakat karşı taraftan silahlar, mermiler atılıyordu ki, bu zavallı, masum, hür insanlar ilk defa silahları tanıdılar ve ondan yararlanmaya başladılar. Daha önce böyle silah-falan görmediler. Türk menşeli bu insanlar at besliyor, ok ve satırlarla hayvanları avlıyorlardı. Ne olduysa beyaz İngiliz askerleri ve karışık beyaz katil ırklar onların topraklarına ayakbastılar ve altın arayışına başladılar. Bu maksatla önlerine çıkan kırmızı derilileri kurşuna dizmeye başladılar. Demek ki bu bakire topraklarda altın hazineleri vardı ki beyaz vahşiler bu altınları sahip olmak istiyorlardı. Amaç – insan değil, altındı. Yani bu zengin topraklarda altını elde etmek için buralarda ezelden yaşayan insanları yok etmek gerekiyordu. Ne kadar adice, ne kadar vahşice, ne kadar insanlık dışı bir katliam yaşanmıştı tarihte. Bağımsız yaşayan hür halk, bir toplum Amerikalılar tarafından top yekûn vahşice,   gaddarca öldürüldüler.

AMERİKA’YI MÜSLÜMAN TÜRKLER KEŞF ETMİŞLER

Batı ve Amerika tarafından bir yalan dolaşıyor. Soru şu; Amerika’yı kim keşf etmiştir? Konu gündeme geldiğinde Batılılar Hristofor Kollumb ismini öne çıkarıyorlar. Amerika kıtası daha önceleri İslam bilim adamları tarafından haritalarda işaretlenmiş ve yeri zaten öğrenilmiştir.  Batı ve Amerika tümüyle yalan diyorlar. Cumhurbaşkanımız, Sayın Tayyip Erdoğan cesaretle dünyaya mesaj verdi: “Amerika’yı Müslümanlar keşf etmiştir”.  Sayın Erdoğan çok doğru söylüyor. XV. yy. de H. Kolumb Amerika kıyılarına gitti, ama elinde Müslümanların çizmiş olduğu haritalar üzerine hareket ettiği kanıtlanmıştır. Fakat Türkiye basınında bununla ilgili nedense az yazıldı ve ya yazılmadı. Aslinde biz Türkler dünyaya yalanlar söyleyen Batı ve Amerika’ya o zaman kafa tutmalıydık.  Neden mi? Çünkü adalet bizim taraftayken Amerika tüm gerçekleri kendilerine mal ediyor. Onların âdeti böyledir. Kafa tutamadık, içimizdeki hainler, Amerika sempatizanları barbarlar fazlasıyla vardır. Batı ve Avrupa hayranları sustular nedense. İçimizdeki hainler ve ya satılmış “Bey’ler” Türk insanlarının harikalar, kahramanlıklar yaptıklarını bildikleri halde susmayı tercih ediyorlar. Batının borazanları susuyorlar, evet. Birileri kalkıp da - yeter be, ey siz Amerikalılar, siz devamlı yalan söylüyorsunuz, diyen çok az yazar vardır. Çok yazıklar olsun bu kişilere.

Çeşitli ırklardan oluşan  devlet olarak Amerika’nın kendi öz müziği, genel sanat kültürü yoktur bir kere. Eğer siyah derili insanlar olmasaydı müzikleri bile olmazdı. Ünlü besteci C. Gerşvin ki, Amerikalılar onur duyuyorlar kendisiyle, siyah derilidir. Onun “Porgi ve Bess” operasını hocam Emil  Pasınkov  Leningrad Opera sahnesinde (1972) sahneledi ve ben asistanıydım. Caz ağırlıklı operadır. Kolumb’a gelelim. Bir kere Amerika kıtasının haritasını İslam bilim adamları, başta Nesrettin Tusi olmakla, hesaplamalar, çizmiş olduğu haritalar üzerine Amerika kıyılarına gitmiştir, bu bir. Nesrettin Tusi’nin harita ve çizim çalışmaları sonralar başka bir Türk amirali Piri Reisin eline ulaşmıştır. Ben önceki yazılarımda konuya açıklık getirdim ve pek çok bilim adamlarından olumlu yazılar postama ulaşmıştır. Bunlar arasında Azerbaycanlı bilim adamı Ramiz Deniz’in araştırmalarını ilginç buluyorum.

AZERBAYCANLI BİLİM ADAMININ ARAŞTIRMALARI

Araştırmacı-yazar ve bilim adamı Ramiz Deniz bu konu üzerine ömrünün 30 yılını vermiş bir aydın insanımızdır. Mektubunun bir kısmını siz değerli okurlara sunuyorum: “Değerli Eflatun Hocam, Sayın Erdoğan’ın  “Amerika’yı Müslümanlar keşf etmiştir” söylemesi adaletin zafer çalmasına işarettir. Çok doğru söylüyor, şimdiye dek hiçbir lider bu konuya açıklık getirmemiştir. (Çünkü Türkiye’de Amerika ve Avrupa yandaşları fazlasıyla vardır: E. N.) Konu üzerine “Hristofor Kolumb, Nesrettin Tusi ve Amerika’nın keşfi”, “Brezilya’nın muammalı keşfi”,  “Asırları önlemiş bilim adamı – Nesreddin Tusi” ve “Amerigo Vespuççi, “Martin Valdzemüller – gizli anlaşma” ilmi araştırmalarım Rusça ve İngilizce yayınlanmıştır. Pek çok dünya bilim adamlarından olumlu cevaplar almışım. Amerika’nın keşfi konusunda Nesrettin Tusi’nin yazmış olduğu “Zis Elhani” astronomik ve coğrafi koordineler cetvelinden yararlandığı dikkatimizi celp ediyor ve pek çok sorulara cevap veriyor. Bilim adamı ilkin meridianı şimdiki Grinviç meridianından( harita) 34 derece Batı istikametinde göstermesi Brezilya’nın uc Kuzey-Doğu kıyısı göstermesi Kolumb’un geçidine yardım etmiştir.  Kolumb, Nasrettin Tusi’nin harıta çizimleri (“Zis Elhani” astronomik ve coğrafi koordineler cetveli) üzerine hareket etmiştir. Bu harita üzerine Kolumb Yeni Dünya kıyılarında üzmüştür. Daha sonra harita ve çizimler Türk amirali Piri Reis’in eline ulaşmıştır. Konuyu merak edenler var ise bu çalışmalarımı seve-seve göndermeye hazırım… Sayın Erdoğan olağanüstü liderdir ve Batılıların ikiyüzlülüğü karşısında cesaretle gerçekleri söylemesinden kıvanç ve onur duydum…”

Değerli Ramiz kardeşimizin kıymetli araştırmaları hakkında bilgim vardır. Bütün hayatını adaletin zafer çalacağına adamış hakiki araştırmacı yazardır.

TAYYİP ERDOĞAN’IN TARİHİ ZAFERLERİ

Bana göndermiş olduğu mektubunda Sayın Erdoğan’ın dünya basınına mesajı yakın gelecekte adaletin zafer çalacağına umudum tamdır, diyor. Ben de aynı düşüncedeyim, çünkü Amerikalılar yalan söylüyorlar, bu onların yaşam tarzıdır. Onlar 55 milyon insana soykırım yapmışlardır, dünya buna susmamalıdır. Onlara hiçbir konuda güven yoktur, çünkü yarandıkları günden Türklere karşı devamlı haince, düşmanca çeşit-çeşit senaryolar üretiyorlar. Avrupa ayakları da İngiltere’dir; mikroplar burada üretiliyor ve Amerika vasıtasıyla müttefikleri Almanya ve Fransa’ya, oradan da Hollanda, İsviçre ve başka ülkelere transfer ediliyor. Hedef – Türkiye’dir. Bunu net anlamalıyız. Amerika’yı ise Siyonistler (Evangelistler) yönetiyorlar. Son olarak şunu söylemek isterim; ben Yahudilere karşı değilim, hâşâ. Osmanlı torunu olarak bizler onları XVI. yy. topraklarımıza davet ettik. Ve içimizde yaşayan Yahudiler 5 bin kişilik Lejyon kurdular ve Osmanlıyı arkadan vurdular. Nefretim İsrail siyasilerine karşıdır; onların işgalci tavırlarına ve Filistin topraklarını vahşice, gaddarca işgal ettiklerine karşıyımdır, bu kadar net söylüyorum. Bazı ikiyüzlü, İsrail ve Fetö sempatizanları gazetecilere, TV kanallarında soytarılık yapan  konuşmacılara sesleniyorum; biz Yahudilere  karşı değil, İsrail siyasilerine, Filistin topraklarını işgal etmiş, Müslümanları öldüren, zulüm ve işkenceler yapan korsanlara karşıyız ve tavrımız da nettir. Bin yıllarca topraklarında yaşamışlar ve bu gün Filistin kan ağlıyor, orada insanlar ölüyor.

Evet, Amerika’yı Müslüman Türkler keşf etmişler. Bu tarihi bir gerçektir, dünya bunu böyle anlamalı ve bilmelidir. Çünkü ortada tarihi haritalar, dünya bilim adamlarının araştırmalar mevcuttur.