Ankara’nın en önemli mimari eserlerinden CSO’nun hikayesi
Her gün önünden binlerce insanın geçtiği, ziyaret ettiği ama hikayesini bilmediği Atatürk Kültür Merkezi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) hikayesini biliyor musunuz? CSO’nun hikayesini mimarlarından olan Semra Uygur sizin için anlattı…
ÖZEL HABER: SAMET EKER / FOTOĞRAF: CEMAL EMDEN
Ankara’nın değerli simgelerinden biri haline gelen CSO, birçok Ankaralının bildiği ama aslında bilmediği bir eser. Hikayesini, yapılışını, önemini anadolugazete.com.tr sizler için araştırdık.
“ATATÜRK BULVARI’NDAN ANITKABİR’İN GÖRÜNDÜĞÜ TEK NOKTA”
1992 yılında Ulusal Mimarlık Proje Yarışması ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu, koro çalışma binaları önemli jüri üyelerinin seçmesiyle elde edilen önemli bir projedir. Şartnamenin önemli ve bilgi içeren bir doküman olduğu söyleyen Mimar Semra Uygur, sözlerine şöyle başladı: “Verdiği bilgilerden bir tanesi; projenin gerçekleşeceği alanın önünde Atatürk Bulvarı’ndan Anıtkabir’in açıkça göründüğü tek nokta olmasıydı. Bu bilgi çok değerliydi. Dokümandaki diğer bilgi ise Atatürk Bulvarına ve Atatürk Kültür Merkezi alanlarına bir bağlantısının kurulması isteniyordu. Bu bağlantı şu an günümüzde bile kurulmuş değil.” “Alanın araştırmasını yaptığımızda ve haritalar üzerinde incelediğimizde projenin gerçekleşeceği alanın Kale burcu ile Anıtkabir aksı arasında yer aldığını fark ettik.” dedi ve Uygur, sözlerine şöyle devam etti: “Ankara’nın en alt kotunda yer alıyor. Jüri şartnamede Anıtkabir’in göründüğü noktayı kaybetmemek istiyordu.”
“GEÇMİŞ VE GELECEK ARASINDAKİ DURAK”
Semra Uygur, “Burada iki konser salonunu tabiri uygunsa koluna takarak Anıtkabir’e bakan bir mekânın tasarlanmasının gerekli olduğuna karar verdik. Bizim anlatımımızda şöyle: Aslında Ankara Kalesi bizim geçmişimiz; Ankara’nın ve Türkiye’nin tarihinde önemli bir nokta olan Atatürk, bugünümüz ve geleceğimiz. Yaptığımız eserler de geçmiş ile gelecek arasında bir durak.” diye açıkladı. En değerli eseri olduğuna vurgu yapan Uygur, şöyle konuştu: “1826 yılı İkinci Mahmut döneminde Muzika-i Hümâyun müzik kuruluşu olarak kurulan, 1926 yılında ise Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle Ankara’ya getirildi. Türkiye’nin 200 yıllık bir kültür kurumudur. Cumhurbaşkanlığı adını da taşıyan tek kurumdur.”
“AHMET NECDET SEZER İLGİLENMEDİ”
Yapının 29 yıl sonra tamamlanmasına yönelik konuşan Semra Uygur, sözlerini şöyle tamamladı: “CSO’nun Cumhurbaşkanı Turgut Özal dönemi yarışması başladı, Süleyman Demirel döneminde temeli atıldı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı zamanında da açıldı. Ahmet Necdet Sezer ne yazık ki CSO ile hiç ilgilenmedi. Yaşanan durum çok ilginç ve bunu büyük bir üzüntüyle söylüyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.