Halil İbrahim Yılmaz yeni görevini devraldı
Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanlığını bugün devralan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Kentsel dönüşüm ile rantı aynı cümlede kullanmamalıyız. Bilim ve sanatla barışık süreci kurgulamalıyız” dedi.
Türkiye’deki tüm Kent Konseyleri, Ankara Kent Konseyi ev sahipliğinde “Dayanışma Depremden Güçlüdür” temasıyla kentsel, toplumsal, sosyolojik ve psikolojik yönleriyle depremi ele alan zirvede bir araya geldi. Toplantıya katılan ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Kentimizi hep birlikte yönetmeye çalışıyoruz. Bir afet anında iş birliği yapması gerektiği zamanda ortak aklı ve ortak çalışmayı harekete geçirerek Türkiye’de bütün yaralarımızı hep birlikte saracağız. Şehirlerimizde daha akılcı, bilim ne diyorsa onu yapacak şekilde yine sivil toplum kuruluşlarıyla ortak akılla harekete geçerek bir daha bu hataları yapmayacağız” dedi.
Ankara Kent Konseyi ev sahipliğinde “Dayanışma Depremden Güçlüdür” temasıyla farkındalık zirvesi düzenledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da katıldığı zirveye; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Onur Kurulu Üyesi Murat Karayalçın, AKK Başkanı ve Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ile sanatçılar ve bilim adamları katıldı.
CANLI BAĞLANTILAR VE VİDEOLARLA ZİRVEYE DESTEK
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Onur Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tuna canlı bağlantı yaparak zirvede düşüncelerini paylaşırken Büyükelçiler ile eski Milli Futbolcu ve Teknik Direktör Volkan Demirel ise video göndererek zirveye destek oldu.
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri Sanatçı Arzu Balkan ve Sanatçı Volkan Severcan’ın sunumuyla başlayan program daha sonra Sanatçı Pınar Ayhan’ın moderatörlüğünde devam etti.
YAVAŞ: “KAMU YÖNETİCİLERİNİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ ÖNCE AFETE HAZIRLIK”
ABB Başkanı Mansur Yavaş, konuşmasında şehir sellerine de dikkat çekerek, “Bugün burada toplanmamızın gerekçelerinden biri olan deprem gerçeği… Biz 6 Şubat’tan beri alandayız ama yaptığımız sadece kurtarma çalışması… Yani yanlışlık burada… Deprem olduktan sonra yardıma koşmak, insanları kurtarmaya çalışmak mesele değil. Kamu yöneticilerinin en önemli görevi önce afete hazırlık, afetin olmasını engellemek” dedi.
“Rant uğruna, para hırsı uğruna maalesef önce imar veriyoruz çok katlı binalar yapıyoruz sonra yıkılınca da niye yıkıldı diyoruz” diyerek sözlerine devam eden Yavaş, deprem gerçeğinin altını şu sözlerle çizdi:
“Birincisi bu, afet olmadan deprem olmadan hatalarımızdan ders alarak işe başlamak durumundayız. İkinci olarak liyakat söz konusu… Yani bugün depremde gördüğüm hiçbir kamu kuruluşunu incitmek istemem ama liyakatin olmadığını gördük… Sonra kendiliğinden sivil toplum ortaya çıktı. Evet 1400 belediye oradaydı fakat 1400 belediye kendiliğinden hareket etti. Şu anda Türkiye’de en dinamik kuruluşlar Büyükşehir Belediyeleri ve belediyeler… Liyakat sahibi yöneticilerimiz de var onlarla iş birliği yaparak depremin ilk gününden beri deprem bölgelerinin tamamında bir şekilde çalıştık. Önce arama kurtarma çalışmaları daha sonra enkaz ve hayatın normalleşmesi için çalışmalar yapmaya başladık. Şimdi de o bölgeleri kalkındırmak için Ankara Büyükşehir belediyesi olarak ne yapabiliriz onlara çalışıyoruz.”
“ORTAK ÇALIŞMAYI ORADA DA HAREKETE GEÇİREREK YARALARI SARACAĞIZ”
Yavaş konuşmasını ortak aklın ve ortak çalışmanın önemine vurgu yaparak şu sözlerle tamamladı:
“Ankara Kent Konseyi bir Sivil Toplum Kuruluşu; 1800 kadar katılımcısı var, 5000 gönüllüsü var… Sürekli toplanıyor. Şehre ait söyleyecekleri her şeyi söylüyorlar ve kentimizi hep birlikte yönetmeye çalışıyoruz. İsmi ne olursa olsun vakıf, dernek, tüm sivil toplum kuruluşları kendiliğinden ortaya çıktı oralarda bir şeyler yapmaya çalıştı. Buradan bir mesaj çıktı demek ki önce belediyeler valilikler ve aynı zamanda sivil toplum kuruluşları afet sonrasında birlikte hareket ettikleri zaman çok daha fazla can kurtarılacak çok daha az hasar olacak diye düşünüyorum. Sivil toplum kuruluşları dolayısıyla sadece kente ait fikirlerini söylemeleri gerektiği kadar böyle bir afet anında iş birliği yapması gerektiği zamanda kendiliğinden ortaya çıkıp yine ortak aklı ve ortak çalışmayı orada da harekete geçirmek suretiyle biz inşallah Türkiye’de bütün yaralarımızı hep birlikte saracağız. Şehirlerimiz de daha akılcı, bilim ne diyorsa onu yapacak şekilde yine sivil toplum kuruluşlarıyla herkes ortak akılla harekete geçerek bir daha inşallah bu hataları yapmayacağız. İbret alalım diyorum…”
YILMAZ: “KENTSEL DÖNÜŞÜM İLE RANTI AYNI CÜMLEDE KULLANMAMALIYIZ”
Toplantı öncesinde, Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nin yeni yönetimi tarafından “katılımcılığın kalbinin de Ankara” olması gerekçesiyle başkanlık görevine seçilen Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz görevi devralarak şöyle konuştu:
“Doğanın çığlığı karşısındayız. Deprem doğanın imdat çığlıdır. Dayanışma depremden büyük diyoruz ama ne yazık ki değil… Hiçbir dayanışma kaybettiğimiz canları geri getirmeyecek. Bu nedenle tedbir depremden güçlüdür diyelim. İyiliklerin hepsini buluşturmaktan başka çaremiz yok. Tedbir alacağız, tedbirli olmak korkaklık değildir. Zihinsel dönüşüm olmadan kentsel dönüşüm olmaz ben böyle düşünüyorum. Kentsel dönüşüm ile rantı aynı cümlede kullanmamalıyız. Bilim ve sanatla barışık süreci kurgulamalıyız. Sokaklardan önce beynimizdeki enkazı kaldırmalıyız. Hayatta başka çaremiz yok, itirazı düşmanlık olarak görmeyeceğiz biz dilini kullanacağız. Ankara’da lüks konut fazlamız var sosyal konut azlığımız var. Bunları düşünerek, çalışmalarımıza devam etmeliyiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.