Uçak bağışlayıcı Çılgın Türkler: Kalecikliler

Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal önderliğindeki Kurtuluş Savaşı ile Emperyalistleri Anadolu’dan kovdu ama hemen ardından ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ başladı. Millete yine fedakarlık düşüyordu. Ankara’nın Kalecik ilçesi bu süreçte yerini öyle bir aldı ki akıl alır gibi değil!

Uçak bağışlayıcı Çılgın Türkler: Kalecikliler
Yayınlanma:

ÖZEL HABER: ÖMERCAN ÖZMEN

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderlik ettiği, Kurtuluş Savaşında olduğu gibi ‘ekonomik kurtuluş savaşı’na destek verenler de vardı.

Bunlardan biri de 1928 yılında Ankara’nın Kalecik ilçesinde yaşandı.

kalecikliler.jpg

FEDAKARLAR VE ‘KARAHAN’LAR

Genç Cumhuriyet ekonomi alanında atılımlar gerçekleştirirken, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk Hava Kuvvetlerini Kuvvetlendirme Kampanyası başlatmıştır.

Bu kampanyaya katılanlar arasında Kalecikliler de yerin alır.

Bunlardan biri de Avukat Atilla Karahan’dır. Bugün, Türkiye, Ankara ve Kalecik’e çok önemli eserler kazandıran Mimar Mühendis Vural Karahan’ın dedesidir.

Yukarıdaki fotoğrafta yer alan kalabalığı; “Ankara’dan, çevreden gelen vilayet ve ilçe hükümet erkanı ve Kalecikliler” olarak aktaran Mimar Mühendis Vural Karahan, “Bugün bu fotoğrafı tanıyıp seçebildiklerimiz şunlardır” diyerek isimleri şöyle sıralıyor:

Hacı Abdullah (Abdullah Aksoy), o zaman Tayyare Cemiyeti Kalecik Şubesi Başkanı ve İl Encümen Üyesi idi. Osman Nuri Akkaynak ( Hacı Yahya Zade ) İl Daimi Encümen Üyesi idi. Numan Zade Ali Ağa. Hoşafçıların (Göküşün) Salih Efendi (Maliyede memurdu). Avukat Atilla Karahan. Bunların hepsi de hakkın rahmetine kavuşmuşlardır. Kendilerine şükranla, rahmetle yad ederiz.

“İSTİKBAL GÖKLERDEDİR” YAZISINDAN

Mimar Mühendis Vural Karahan, 'İstikbal Göklerdedir' yazısında, o döneme dair duygu ve düşüncelerini şöyle aktarır:

Milli şairlerimizden olan dedem Avukat Atila KARAHAN tayyare alımı için Kalecik halkının da yardımlarını sağlamak amacıyla yazdığı

'TAYYARE CEMİYETİ İÇİN' adlı şiirinde aynen şöyle diyordu:
Yaşamak istersek eğer Acunda
Bu sonsuz göklere ağmamız gerek!
Güç kalmadı artık süngü ucunda
Bizim de göklere ağmamız gerek!


Gökte olacaktır yarın savaşlar,
Düpedüz olacak bu dağlar taşlar…
Duyun ey yurdunu seven kardaşlar;
Bu sonsuz göklere ağmamız gerek!

Taş değil, Uluslar, bak sıra sıra
Yıldız diziyorlar hep sınırlara…
Başımız gelmeden sonra pek dara
Bizim de göklere ağmamız gerek!


Hangi deniz var ki, erişilmedik?
Hangi dağ dibi var, hiç deşilmedik?
Yerde ne kaldı ki, üleşilmedik?
Bu sonsuz göklere ağmamız gerek!

TAYYARE alalım, uçar olalım,
Yurdumuza kanat açar olalım!
Demi gelince od saçar olalım;
Bizim de göklere ağmamız gerek!


Güçsüz olanlara tanrı yar olmaz,
Varını vermeyen, bence, var olmaz…
Aç, çıplak kalsak da yine ar olmaz;
Bu sonsuz göklere ağmamız gerek,

Deminde od olup yanmamız gerek!

(Avukat H. Atila KARAHAN)

Bu şiirin de yarattığı motivasyonla toplanan yardımlarla Fransa’dan Breguet 19 modeli bir savaş uçağı satın alınıyor ve adını Kalecik 1 olarak koyuyorlar. Çünkü sırada alınacak ikinci tayyare var. Koramaz düzlüğünde yapılan devir teslim töreniyle de bu tayyare Türk Hava Kuvvetlerine teslim ediliyor. Bu olayın gerçekleştiği tarih Ağustos 1928. Cumhuriyetimiz henüz 5 yaşında.

Kaynak:Haber Merkezi

 Editör
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.