Uğur Mumcu vefatının 31'inci yılında unutulmadı

Uğur Mumcu'nun 31'nci anma törenine Mumcu ailesinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Etimesgut Belediye başkan adayı Erdal Beşikçioğlu ve bazı CHP milletvekilleri de katıldı. Özel, tören öncesinde Mumcu'nun evinde eşi Güldal Mumcu ve çocuklarıyla görüştü. Görüşmenin ardından Mumcu ailesi ve Özel, Mumcu'nun hayatını kaybettiği alana karanfiller bıraktı, mum yaktı.

KARANLIĞA KARŞI YANAN BİR MUM

Özgür Özel, Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü anma töreninin ardından yaptığı açıklamada, 31 yıl önceki bombalı saldırının "cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerlere" yönelik olduğunu belirtti. Uğur Mumcu'nun cumhuriyet değerlerinin cesur bir savunucusu olduğunu vurgulayan Özel, Mumcu'nun mücadele azmi ve aydınlanma ışığını ülke genelinde taşıdığını ifade etti. Özel, Mumcu'nun 31 yıldır süren anma töreninin, aydınlanma mücadelesiyle karanlığa karşı yanan bir mum olduğunu söyledi. Ayrıca, Mumcu'nun mücadele ettiği konuları yazdığı eserlere atıfta bulunarak, cinayetin faillerinin hala ortaya çıkarılmadığını ve bu mücadelenin devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, suikast sonucu 24 Ocak 1993 tarihinde yaşamını yitirmesinin 31. yılında Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki mezarı başında anıldı. Anma etkinliğine Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu Aybars, oğlu Özgür Mumcu ve bazı siyasiler ile sevenleri katıldı. Aile üyeleri, Mumcu'nun kabrine kırmızı karanfil bırakıp mum yaktı. Vatandaşlar da Mumcu'yu, kabrine kırmızı karanfiller bırakarak andı.

UĞUR MUMCU KİMDİR?

Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942'de Kırşehir'de doğdu. Ailesi Ankara'ya taşındığında, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında "Türk Sosyalizmi" makalesiyle "Yunus Nadi Ödülü" aldı. İdare Hukuku Kürsüsü'nde asistanlık yaparken Milliyet gazetesine incelemeler yazdı.

12 Mart 1971'deki bir yazısı nedeniyle "orduya hakaret" suçlamasıyla gözaltına alındı. Mamak Askeri Cezaevi'nde kaldığı süre boyunca birçok aydınla birlikte hapsedildi ve 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Yargıtay kararıyla tahliye edildi.

Serbest bırakılmasının ardından askere alınan Mumcu, askerliğini "yedek subay" olarak yapması gereken bir kişi olarak değil, "sakıncalı piyade" olarak ilan edildi. Tuzla Piyade Okulu'ndan "kötü hal ve düşünce sahibi" suçlamasıyla ayrıldıktan sonra Ağrı Patnos'a gönderildi.

Askerlik sonrasında üniversitedeki görevinden ayrılan Mumcu, gazeteciliğe Yeni Ortam gazetesindeki "Anarşist!.." başlıklı yazısıyla başladı. Köşe yazıları ve kitaplarıyla sorunları dile getirdi ve hukuka aykırı uygulamalara karşı durdu.

Uğur Mumcu, Güldal Homan ile 19 Temmuz 1976'da evlendi ve bir oğlu (Özgür) ve bir kızı (Özge) oldu. Gazeteci olarak tanınan Mumcu'nun "Sakıncalı Piyade" adlı kitabı 1977'de tiyatroya uyarlandı ve Ankara Sanat Tiyatrosu'nda birçok kez sahnelendi.

1981'de, terörün silah kaçakçılığıyla ilişkisini ortaya koymak amacıyla "Silah Kaçakçılığı ve Terör" adlı kitabını yayımladı. Ayrıca, Papa 2. Jean Paul'e düzenlenen silahlı saldırı olayı üzerine Mehmet Ali Ağca ve bağlantıları hakkında araştırmalarda bulunan Mumcu, "Rabıta" ve "12 Eylül" kitaplarını 1987'de yayımladı. Önemli bir araştırma olarak kabul edilen "Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925" eseri ise 1991'de yayımlandı.

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te arabasına yerleştirilen bombalı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Saldırıyı İBDA-C ve Hizbullah gibi örgütler üstlense de, geçen 29 yıla rağmen cinayetin arkasındaki perde hala aydınlatılamadı.