Başkent Ankara hafta sonu çok özel iki güne ev sahipliği yaptı. Voleybolda Kadınlar Türkiye Kupası dörtlü finalleri Ankara Spor Salonunda gerçekleşti. Ülke voleybolunun en iyi dört takımı seçim atmosferinin yoğunluğunda muhteşem Ankara seyircisine adeta 'Voleybol Resitali' yaşattı.

Kupa Voley olarak adlandırılan organizasyonun sonunda Fenerbahçe Opet tam 7 yıl aranın ardından kupayı müzesine götürdü. Kadrosunda yıldız oyuncuları barındıran, genç ve idealist bir antrenörü olan Eczacıbaşı’na karşı oldukça dirençli ve savunması mükemmel bir Fenerbahçe’yi izlemek herkese keyif verdi. Kaptan Eda’nın yokluğunda kupa finallerine çıkan sarı lacivertliler taraftarlarının muhteşem desteği sonrasında 4.kez kupaya sahip olmanın mutluluğunu yaşadı.

Oyuna gelince;

Tabi ki Vargas gibi bir silahınız varsa işiniz biraz daha kolay…Milli takımımızın da göz bebeği olan Vargas final maçında özellikle üçüncü ve dördüncü sette muhteşem oynadı. Eczacıbaşı bloklarının yetersiz kaldığı Vargas hücumları Fenerbahçe’ye kupayı kazandırdı. Sırbistan Milli takımının pasörü Bojana Drča’yı yabana atmamak gerektiğini düşünüyorum. Oyuna hakimiyeti ve özellikle hızlı hücumlardaki pasları ile finale damgasını vuran isim olarak ön plana çıktı. Tabi ki Arina Fedorovtseva unutmamak lazım. Etkili servisler, etkili bloklar Eczacıbaşı hücumcularını yıldırdı desek yalan olmaz. Takımım savunma ateşi olan libero Gizem Örge galibiyette önemli pay sahibiydi. Hem hücum, hem de savunma dublajlarında olması gereken noktada yerini aldı. Topun yere düşmesine izin vermedi adeta takımını ateşledi.
Biz gerçekten voleybol ülkesiyiz…

Bunu Ankara’da bir kez daha yaşadık, seyircisiyle, organizasyonuyla ve voleybol kalitesiyle..