Anneler gününüz kutlu olsun Türkiyem
Anneler günümüz burukta olsa bir yanımız eksikte olsa yine de, kutlu olsun diliyorum. Ahirete intikal edeli 29 yıl olan sevgili annem ve tüm annelerimizin anneler gününü canı gönülden kutluyor.
Bizi dünyaya getiren, yaşamı boyunca da bizim en büyük destekçimiz olan bir bakıma Yüce yaratıcımızın bize bahşettiği dünya servetidir.
ANNEN ÜZÜLÜRSE ılık yorganın, sıcak çorban gider, BARINAĞIN direğin, evin gider iki kapılı bu handa, menzile erişen yolun gider. ANNEN BABAN aklın gider, yönün gider sana yanan yüreğin gider şu dağlanmış yüreğinden çocuk kalan yanın gider...!
ANNEN GİDERSE öpülecek elin, ağlanacak dizin, sevinecek bayramın gider...
CANI YÜREĞİN gider ruhun gider kısaca her şeyini gider…
Benim ANAM Gitti gelemez MEKANIN CENNET OLSUN ANNEM.????????..
“Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar” atasözünden de anlaşıldığı gibi hayatımızda insan kaynağı ile karşılaşmaktayız.
Bizlere annemiz gibi koruyup kollayıp aynı zamanda da sevgisini ve şefkatini gösterebildi mi?
İnsanın kendince tanımladığı sevgi kavramı, anne sevgisinin ne kadar verebilir? Canımız yandığı zaman “Yandım Anam” diye haykırdığımız ve geceleri yattığımız zaman gelip yorganı üstümüze koyan ve odadan çıkarken bile dönüp evladına bakan arkamızdan duaları eksik etmeyen. Duygu seli konumunda hep evladını düşünen ve aklından çıkarmayan anneler.
Dünyada her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında, sadece senenin bir gününe sıkıştırılarak kutlanan, annelerimizi yılda bir kez kapsamlı bir şekilde kutlamakla kalmamalıyız, ayın, günün her saatin de, annelerimizi layık olduğu şekilde sevgimizi minnet borcumuzu her zaman göstermeliyiz.
“Annenin önemini kelimelerle anlatmak, hayatımızdaki yerini tam ifade edebilmek çok ama çok güçtür. İnsan kaç yaşına gelirse gelsin “Anne”nin sıcaklığını hisseder. Onun yerini hiç kimse dolduramaz. Bir derdimiz olduğunda bize destek olan, sevinci, kederi bizimle paylaşan en yakın kişidir.
Şairlerimizden Necip Fazıl KISAKÜREK ise, annenin hayatımızdaki önemini şu dizelerle dile getiriyor.
“Bir zincir istiyorum, hırsımı bağlayacak
Bir yangın istiyorum, ruhumu dağlayacak
Bir ana istiyorum, başımda ağlayacak”
Bütün bunlara karşılık ne bekler anneler çocuklarından?
Sadece ve sadece “Duygusal karşılıklar” çocuklarının saygılı, sevecen, uyumlu, aileye ve topluma yararlı insanlar olmasını arzu ederler.
Anne kaybedildikten sonra insanın yaşamındaki en büyük desteğinin anne olduğu daha da iyi anlaşılır. Hayat devam ediyor. Anne şefkatini doya doya yaşayamamanın ezikliği o zaman anlaşılıyor. Keşke annem yanımda olsaydı dediğimiz çok anlar olduğu gerçektir. Annesi olanlar çeşitli hediyelerle güzel duygu dolu sözlerle mutlu etmeyi bir borç bilmeliyiz. Hayatta anneleri olmayanlarda kabir ziyaretleriyle bir annelerini mezarları başında gözyaşları içinde ziyaret ederek bir Fatiha’yı esirgememelerini dilerim.
Yaşamın her döneminde onların yaptıkları hayatımıza kattıkları kıymetleri ile değeri daha da iyi anlaşılmalıdır.
Hayatın içinden Annesini azarlayanlar, hor görenler, konuşmayanlar, küfür edenler, o halleri ile annelerinin yüreğinin nasıl parçalandığını, neler hissettiklerini hiç düşündünüz mü?…
En değerli varlığımızla hayat devam ederken ne büyük acıyı yaşatıyoruz. Peygamber Efendimiz s.a.v “Cennet Annelerin Ayakları altındadır” sözüyle cennetle yaşamanın saadetini bilememek ne hazin bir gerçektir. Annelerimiz yanımızda yarın yanımızda olmayacak. Onları mutlu etmenin yollarına bakmalıyız!…
Nasıl evlat olduğumuzu göstermeliyiz. Hayır dualarını almalıyız.
Annenin sevgisini tek bir güne sığdırma geçmiş örf adet ve inancımıza uygun düşmemektedir. Tüm hayatı boyunca sevmekten başka düşüncesi olmayan manevi varlığımıza 365 günde bir güne bağlı kalmayalım. Her an onu sevdiğimizi hissettirelim.
Dünyaca benimsenen “Anneler Günü”nde annelere gösterilmesi gereken sürekli sevgi ve saygının, daha bir güçlü duyguyla;
Anadolu Sevdalıları ANNELER GÜNÜNÜ” kutlar, aramızdan da ayrılanları rahmetle anarım.
Sevgi ve saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.