Dünyanın, bir siyasi kasırga ve uluslararası kargaşa arifesinde olduğu hatta bu kasırga ve kargaşanın içine itildiği açık artık. Kargaşa perdesi, Ukrayna ve Filistin’de açıldı. Siyasi kasırgaysa Amerika Birleşik Devletleri’ndeki seçim sonrası başlayacak anlaşılan. Gelişmeleri öngören ve önlem alan devletler ile öngöremeyenler, kararlarının karşılığını görecek.

Örneğin Avrupa öngöremedi, üstelik hala burnu havada boşa sallıyor eski etkinliğinin sürdüğünü sanarak. Yeni kurulması planlanan siyasi, ekonomik ve toplumsal sistemi, açık ara ıskalamış durumdalar. Hiçbir uluslararası sorunun ya da çözümün içinde yoklar, bir silkinme yaşanmazsa kaytarmacılığı oyun dışı bırakacak kıtayı.

İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTLERİ FREN İÇİN KURULUYORDU

Örneğin doğuda, Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile 1996 yılında dayanışma adımları atılmıştı. 2009 yılında yine doğu yani Asya’da, ekonomik işbirliği örgütü BRICS’in temeli atıldı. Bunlar, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra dünyada bozulan güç dengesini yeniden sağlama girişimleriydi.

Kontrolsüz bir güç oluşmuştu çünkü dünyanın karşı koyamadığı. ABD, İngiltere ve kısmen diğer Avrupa ülkeleri üzerinden kullanılan bu güç, kendilerini devletler üstü bir yerde konumlandıran çağdaş derebeylerinin ağzını sulandırmıştı. Dünyayı gafil avlamak için tarihi bir fırsat geçmişti ellerine. Sonra aralarına İsrail katıldı amaçlarına hizmet uğrunda hatta son dönemeçte başrolü üstlenerek.

İşte o işbirliği örgütleri, bu kontrolsüz güce fren olması için öngörüler sonucu kuruluyordu.

DEREBEYLERİ KARGAŞA KASIRGA İSTİYOR

Baş döndüren hızla gelişen yazılım, internet teknolojisi ve onun ürünü beyin yıkama makinesi sosyal medya, devletlerin hakimiyet zeminini bataklık gevşekliğine dönüştürdü. Bu zafiyetin üzerine çullandı derebeyleri. Biraz geriden gelse de devletler de yeni duruma göre önlem alıyor, biçimleniyor.

Derebeyleri, kargaşalar, kasırgalar istiyor göz gözü görmesin de itibarsızlaşan devletlerin kontrolünü alsınlar, dünyanın mutlak hakimi olsunlar. Deliliğin doruklarını o yüzden zorluyorlar, onların da hayali bu.

Türkiye de bu tuzak ya da kıskacı aslında 1990’ların başında Sovyetler’in çöküşünden beri öngören, ondan sıyrılma yöntemlerini uygulamaya geçiren ülkelerden. Devlet içindeki NATO devletini ayıklayarak başladı, Paralel Devlet Yapılanması tarifli FETÖ’yü ayıklıyor, şimdi 40 yıldır dindikçe yellenen PKK közünü söndürmekte sıra.

HORTUM SADECE PKK’YI YUTMAYACAK

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin el uzatarak estirdiği barış rüzgarı, bir hortum yaratmadan durulmayacak belli ki. Soğukla sıcağın ani karşılaşmasıyla çıkacak hortum, sıcağı soğuğu ılımayanları içine çekerek yutacak. Hızı ve şiddetini kestiremeyenler, içinde kaybolup gidecekler. İçine çekildiğinin farkında değiller.

Bu hortum sadece PKK ve yandaşlarını değil, ipinin ucu dışarıda kurumları, dernekleri, kişileri ve tarikatları da içine çekip, belirsizliğe savuracak. Dünyada çıkacak kasırganın, bizdeki ön rüzgarlarını yaşıyoruz.

Dünyanın siyasi kasırga ve kargaşasıyla pişti olup üst üste çifte felaketle ağır zarar görmemek için, kendi isteğimizle iç çatışmamızı öne çekip, çözmeye çalışıyoruz. En zor günleri, çok daha az zararla atlatabilmek için.

YENİ NUH TUFANI’NA HAZIRLANIYORUZ

Bayat siyasi tepki, yol ve yöntemlere hiç yer yok gelinen aşamada ama şimdilik öyle gelişiyor farkındalık belirtisi göstermeyen siyasetimizde.

Bu küresel derebeyi çetesine, ABD İngiltere ya da Rusya, Çin olarak direnmek yetmeyecek. Herkes kendi gemisini inşa ederse bu çağdaş Nuh Tufanı’ndan salimen çıkacak insanoğlu.

Türkiye de kendi gemisini, günden güne inşa ederek ve sağlamlaştırarak hazırlanıyor tufan ve kasırgalara.