Orhan Aksakal

Orhan Aksakal

Bayramdan geriye kalan

Bayramdan geriye kalan

Bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık. Başta ülkemiz olmak üzere bütün Müslüman dünyası kurbanını kesti Cenab-ı Allah’a karşı olan kulluk görevlerini yerine getirdi. Gerçekten bu güzel ve ulvi günleri yeterince yaşıyor muyuz? 
Veya yaşamak için ne yapıyoruz? Bunu sanırım çoğumuz düşünmüyoruz bile veya umurumuzda da olmuyor açıkçası. Çünkü zaman artık eski zamanlar gibi değil. Her sene bir önceki sene olan bayramları özlüyor ve arzuluyoruz ne yazık ki.
Bu Kurban Bayramı bir yönden geçen senelere göre daha sakin ve sessiz geçti. Özellikle trafik kazalarında yaşanan azalma bayramın en sevindiren yanıydı. Önceki yıllarda yaşanan kazalarda çok sayıda can kaybı olurken bu bayramda alınan tedbirler ve önlemler işe yaradı.
Bu bayramda devletin resmi kurumlarının verdiği bilgiye göre 52 can kaybı olurken 427 vatandaşımızda yaralanarak hastanelerde tedavi altına alındı. İşin en sevindiren yanı bu oldu bence. Çünkü daha önce can kaybı hakikaten çok fazla olmuştu en azından bu konuda başarılı olmuşuz.
Beni üzen tarafı Kurban Bayramın biraz sönük ve donuk geçmesiydi. Daha önce dokuz günlere çıkan bayram izinleri bu kez beş günle sınırlı kaldı. Bu sene turizm bölgelerinden olan oteller doluluk oranından yüzde yüzleri gördü ve keyifleri yerine geldi. Eğer otellerde boşluk olsaydı mutlaka devlete baskı yapar öldük, bittik, mahvolduk bayram izninin dokuz gün yapın biraz yüzümüz güldü derlerdi. Onlarda memnun ki ne baskı oldu ne de dokuz gün izin talep eden.
İşin en acı tarafı bu bayramda kimse kimseye ne gitti ne geldi. Ne kimse kimsenin şekerini almaya ne de hatırını sormaya gitti. Herkes yine kendi bildiğini okudu beş günlük iznin ardına iki günden idari izin alarak yine dokuz gün izin yaptı. Yani anlayacağınız bu bayramda tatil bayramıydı.
Ben Kurban Bayramı olduğunu bile unuttum. Çünkü etrafıma baktım sadece kurban kesenleri gördüm. Ne sevinçle neşeyle dolan çocuk gördüm ne de bir genç gördüm ki gelip bir merhaba deyip bayramlaşsın. Ne yazık ki gelenekler ve ananeler yine unutuldu ve artık böyle gidecek bu durum alışkanlık olunca ondan vazgeçmek kolay olmuyor.
Ben kendi adıma söyleyecek olursam ne kapımı çalıp bir çikolata alan çocuk gördüm ne de bir arkadaşımın beni ziyarete geldiğini gördüm. Ha sen ne yaptın dersen bende aynısını yaptım. Evimden çıkmadım akşama kadar boş boş oturup televizyon seyrettim her kes gibi.
Bu son olsun diyeceğim ama son olmayacağını biliyorum. İnşallah bundan sonraki bayramlar daha güzel “Bayram” tadında güzel bayramlar olur temennisi ile sağlıklı ve mutlu günler diliyorum…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Orhan Aksakal Arşivi