Bu sene yazı göremedik
Ankara bana göre son yılların en serin yazını geçirdi. Neden mi diye? Soracak olursanız küresel iklim değişikliği diyebiliriz. Mayıs aylarında başlayan yaz yağmurları Haziran, Temmuz ve hatta Ağustos aylarında bile sürdü, sürmeye de devam ediyor.
Hal böyle olunca da sağanaklar ulaşımı, alt yapıyı oldukça etkiliyor. Biranda bastıran sağanaklar Ankara’da su baskınlarına neden olurken yollar kilitleniyor ulaşım aksıyor. Ankaralıların da dediğini gibi “ Bu yaz yazı göremedik” sözü bence çok doğru bir söz.
Yazın serin geçmesi Ankara’da bazı sektörleri de çok etkilemiş durumda mesela aquapark ve havuz sektörleri bitmiş durumda. Şehrin stresini atmak bir nebzede olsa serinlemek için tercih edilen havuzlar havaların serin ve yağmurlu geçmesi nedeniyle adeta sinek avlıyor. Yüzlerde vatandaş çalıştıran ve istihdam kapısı olan bu havuzlarda ki durum işletme sahiplerini kara kara düşündürüyor.
Yazın ortasında İstanbul’u sel alması Ankara’da sağanak yağmurların artması yeni seçilen belediye başkanlarının da çalışmalarını vatandaş gözüyle görme şansı yakaladık. İlk olarak Ankara’dan başlayacak olursa Başkan Mansur Yavaş bana göre sınıfı geçti. Yağan aşırı sağanak yağışlar da Ankara selle karşı karşıya kalsa da bu acil durumu büyük bir olgunlukla atmayı bildi. Başkan Yavaş’ın talimatıyla Fen İşleri Müdürlüğü’nün yoğun mesaisi Ankaralılardan alkış alırken bu durum İstanbul için söz konusu olmadı. Çünkü İstanbul’da başlayan sağanak yağmurlar İstanbul’u sel eşiğine kadar getirdi. Başkan Ekrem İmamoğlu’nun da bu olayda tatilde olması İstanbulluların sabrını taşırdı. Selle birlikte İstanbul’a gelen Başkan İmamoğlu bu duruma el atıp sel mağduru esnafa ve vatandaşa sonuna kadar yanınızdayız, destekçininiz dese de İstanbul halkı bu durumda hoşnut olmadı. Yani demem o ki bana göre Başkan Yavaş sınıfı geçerken Başkan İmamoğlu sınıfta kaldı. Tabi ki Allah’tan gelene çare yok ama ona göre önlemler yerinde ve zamanında alınmalıdır. Çünkü vatandaşın isteği her zaman bu yöndedir.
Tabi sağanak yağışlar ve sel felaketlerinin ardından ülkemizin bir diğer gündem maddesi de Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine atanan kayyum. Ülke genelinde büyük bir yankı uyandıran bu haber kimi kesim tarafından takdir toplasa da bir kesim tarafından hoşnut görülmedi. Diyarbakır, Mardin ve Van’ın HDP’li belediye başkanlarının terörle bağlantıları nedeniyle görevlerinden uzaklaştırılması bana göre hükümetin verdiği en doğru karar. Ülkemizde her kim ki teröre destek verip görmezden geliyorsa en büyük cezayı onlara verilmelidir. Yani demem o ki ya terörden uzak duracaksın yada bu ülkeden tasını tarağını alıp gideceksin. Ülke gündemiz her hafta farklı bir konuyla değişse de yıllardır süren bu terör olayları bitmedi, bitmekte bitmiyorum. Umut ediyorum ki önümüzde ki yıllarda bu terör denen felaket biter toplumumuzun huzuru güveni için Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığı için önemli bir adımlar atılmış olur… Kalın sağlıcakla