Çanakkale Geçilmez!
Çanakkale Zaferi öyle sıradan bir zafer değil sevgili okurlarım. Türk’ün imkansızlıklar içinde yüreğini ve cesaretini ortaya koyduğu gerçek bir kahramanlık öyküsüdür. Bizler ne şanslıyız ki o kahramanlık destanını yazan ecdadın nesilleriyiz ne kadar övünsek, ne kadar gurur duysak azdır.
Bu anlamlı zafer günündü Türkiye Cumhuriyeti Devleti öyle bir eser yaptı ki inanın duygulanmamak elde değil. Yap-işlet-devret modeli ile yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü de bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılıyor ve iki gururu bir günde yaşamanın mutluluğunu tarif etmek kelimelere sığmaz.
Üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen hikâyeleri, menkıbeleri, türküleri ve efsaneleri ile kolektif hafızadaki yerini ilk günkü gibi koruyan, büyük toplumsal izler bırakan 18 Mart Çanakkale Zaferi, vatan savunmasının, fedakârlığın, kahramanlığın ve şehitliğin timsalidir.
Kahraman Mehmetçiğin dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermediği, “Çanakkale Geçilmez” diyerek yazdığı Çanakkale Destanı’nın 107’nci yılı törenlerle kutlandı.18 Mart Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir” dediği unutulmaz zaferdir.
Çanakkale Savaşı'nda büyük zafer, iki aşamalı zaferin ardından geldi. Birincisi Çanakkale Deniz Savaşı, ikincisi ise Çanakkale Kara Savaşı. Deniz Savaşı, 3 Kasım 1914 ile 18 Mart 1915 tarihleri arasında yapıldı. İtilaf Devletlerinin temel amacı, Osmanlının başkenti İstanbul'u ele geçirerek Boğazlar bölgesine hakim olmaktı. Çanakkale Boğazı, İstanbul'un askeri açıdan kapısıydı. İstanbul'un işgali, ancak Çanakkale'yi geçmekle mümkündü. İtilaf Devletlerinin planı gereği önce Çimenlik ve Kilitbahir mevkilerindeki tabyalar ile sahildeki bataryalar susturulacaktı. Taarruz 3 Kasım 1914'te başlatıldı. İngiliz ve Fransız savaş gemileri tabyaları ağır bombardıman altına aldı ancak Türk topçusu düşmana geçit vermedi. Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Bey, Boğaz’a mayın döşenmesi emrini verdi. Binbaşı Nazmi Bey, Nusret Mayın Gemisi ile 26 mayını Boğaz’a döşedi. 18 Mart 1915 günü düşmanın büyük taarruzu başladı.
İtilaf Devletleri güçlerinin Akdeniz Başkomutanı İngiliz Amiral Carden, İstanbul'a girmek için üç aşamalı saldırı planı yapmıştı. Amiralin planına göre, son darbe 18 Mart'ta indirilecekti. Planda hesaba katılmayan tek şey; Çanakale'nin Türk milletinin onuru olduğu ve burada bir milletin evlatlarının ölümüne savaşacağı idi. Düşman donanması 18 Mart günü 18 savaş gemisiyle Boğaz'a girmeye başladı. Gemiler menzile girince Türk topçusunun gökgürültüsünü andıran eş zamanlı atışı başladı. Türk topçusu, Boğaz'ı düşman gemileri için cehenneme çeviriyordu. Topçunun sersemlettiği düşman donanması, bu kez Nusret'in ustaca döşediği mayınlara çarptı. Günbatımına doğru saat 17.30'u gösterirken Amiral De Robeck çekilme emrini verdi. Çanakkale Zaferi'nin ilk aşaması olan Deniz Zaferi kazanılmıştı.
Dedelerimizin o gün Çanakkale geçilmez diyerek canlarını siper ettikleri bu kutsal vatan bizlerin, sizlerin omuzlarında sonsuza kadar yaşayacaktır buna yürekten inanıyor ve ülkemizi daha çok sevip yükselmesi için el birliği içinde çalışmaktan başka yolumuzun olmadığını da bir kez daha ifade etmek isterim.
Evet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum dediği Çanakkale Türk’ün kahramanlık destanının bütün dünyaya ilan edildiği bir zaferdir. Bu zafer bütün Türk milletine ve kendini Türk kabul eden herkese armağan olsun.
NOT: Dünyanın en uzun orta açıklıklı köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107. yıl dönümünde açıldı. Açılan köprü, bir saatlik feribot yolculuğunu altı dakikaya düşürdü. Dev projenin üretime etkisinin ise 5 milyar 362 milyon euro olduğu açıklandı.