Canlar kadınlarımız can yoldaşı kadınlarımız
Yüz yıl önce batıda, çeşitli iş kollarında hırpalanan, kötü davranılan ve aşağılanan yaşama mücadelesinde değersiz görülen kadınlar toplumda hak ettiği değer sevgi ve saygıyı görememekteydiler. Cotton tekstil fabrikasında, 8 Mart 1908 günü, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşama ve çalışma şartları için, son çare olarak greve giderler. İş yeri sahibi grevin başka fabrikalara yayılmamasını engellemek amacıyla kadınları fabrika binasına kilitler. Bu sırada fabrikada yangın çıkar. Yanan fabrikadan kaçmayan ve fabrikanın çevresine kurulmuş olan barikatları aşmayı başaramayan 129 kadın işçi yanarak ölür. Çok azı kaçarak kurtulmayı başarır. Bu günün anısına kadınlar günü ülkemizde 1921 yılında, yaygın olarak da 1975 yılında kutlanmaya başlandı.
Bu mücadelenin temelinde seçme ve seçilme hakkı, politik haksızlık, günlük çalışma saatleri ve koşulları ile ücretlendirmenin düzenlenmesi eşitlik, bağımsızlık, ailesi için, üreten, her iş kolunda çalışan, annelik görevlerini tam eksiksiz ve fedakar bir şekilde, yerine getiren, evinin temizliğini, düzenini, ihtiyacını ve tertibini sağlayan, yaratıcımızın övdüğü değerleri yaşamına koyan, Ayet ve hadislerle yetişen kadınlarımız “ana” olarak yüceltilmiş ve hak ettiği değeri daima verilmiş, Kurtuluş savaşının kazanılmasında, savaşın ardından ülkenin kalkınmasında da, söz sahibi olan kadınlarımız, 1934 senesinde pek çok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkını kazanmıştı. Örf ve ananevimizde, kadın, satın alınan ve hoşa gitmediği halde satılan bir metâ değildir. Yüce Allah’ın emaneti olarak bakılır.
İslamiyetten önce, müşrik anne ve babalar diri diri doğan çocuklarını toprağa gömerlerken, İslamiyet bunu yasaklamış, batının serbest bıraktığı kürtaj sonucu çocukların yaşamına son verilmektedir.1932 yılında Cumhuriyet gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını kazanan, Keriman Halis Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışmasına, Türkiye’yi temsilen katıldı. Yarışma gününde jürinin önünde, giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalışma sonunda, Başkan kürsüye geçerek, “- Sayın jüri üyeleri, bu gün Avrupa'nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir, dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslamiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika'nın ve Rusya'nın hakkını inkâr edemeyiz.
Neticede bu Hıristiyanlığın zaferidir. Bir zamanlar sokağı bile kafes arkasından seyredebilen Müslüman kadınlarının temsilcisi, Türk güzeli Keriman mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa'nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa'da oynanan dansa müdahale eden Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu, işte mayo ve sutyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik. Müslümanların geleceğinin böyle olması temennisiyle... Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız..."
Böylece, boy boy resimleri gazetelerde yayınlanarak Keriman Halis’in dünya güzeli olduğu ilan edilmiştir. Yüce kitabımızda; 33Ahzab Suresi 35 ‘’Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özüsözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, korunup sakınan erkekler, korunup sakınan kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça hatırlayan erkekler ve Allah’ı çokça hatırlayan kadınlar; bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır” buyrulmuştur.
Yüce yaratıcımız; rızasını kazanan kadınların yaptığı amellerini övmekte, Hacer validemizin, Merve safhada Oğlu Ismail’e su bulmak için yaptığı koşuşturmasını, Hac ve umre de kadın ve erkek kıyamete kadar ibadet olarak yapmaktadır. Ayrıca evlenme boşanma, miras, çocuk bakımı konusunda ayet ve hadislerde, mazlumiyeti, mağduriyeti ve haksızlığa, zulme uğramasının önüne geçilmesi de istenmektedir. “Kadının güzel bir şekilde kendisini kocasının hizmetine vermesi, Allah yolunda cihad etmesi gibidir.”, “seven bir kadın için, tahammül edilmeyecek güçlük, katlanılmayacak fedakarlık yoktur.” Hz. Ali (R.A.)İmandan sonra, iyi bir kadından daha büyük bir nimet yoktur. Hz. Ömer (R.A.) Kadın anadır, yardır, candır, Dünya ve ahret yoldaşıdır. Ülkemiz kadınlarının gününü kutluyorum selam ve duayla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.