Bahattin Demiray

Bahattin Demiray

Çınar gibi dik duralım

Çınar gibi dik duralım

Tövbe kapısı açık dediyse Yüce Rabbimiz, yeni günahlarla yaşayarak tövbe mi etmek gerek? Bu işin Panzehiri Haddimi bilirimdir. Yani ya sus ya da hayır söyle hadisidir. Tartışmadan fitne ve fesattan uzak kalmak ahreti hesaba katmaktır. Kuran ve hadisin öğrettiği aynı duygu ve düşüncede olmalıyız. İbadet ve amelleri yapmaktır. Kılacağı namazda biri makam beğenmiyor, biri erkan beğenmiyor, biri halıya veya hasıra takmış kafayı, öbürü nakış deseni rengi oturacağı yeri beğenmiyor, Alim camiyi imam ise cemaati beğenmiyor imamı beğenen cübbeyi sarığı beğenmiyor.

Kıldığı namaz jimnastik mi onu düşünmüyor. Tuttuğu oruç perhiz mi ona bakmıyor. Organlarını hırpalayarak bunları yapıyor. Defalarca gittiği hac ve umre turistik gezimi bide oradan self iye yapıyor. Kesilen kurban et mi kurban mı hiç de oracalı değil görsen sanki rızayı kazandı sırat geçti… Kardeşler, bu kubbe aşağı bir inerse evde de dünyada da ahrette de ziyan olur. Demoklesin Kılıcı halk arasında devamlı bir deyim olarak yerleşmişken duyarsızlığımız vurdumduymazlığımızın belirtisi de ondan Demokles, M.Ö. 400 yıllarında yaşamış, Siraküza hâkimi Diyonisyüs’ün yardımcısıdır. Her bir makamda ki görevlilerin makamlardan dolayı kibre düşmemeli tevazuyu kulluk görevini bırakmamalı aldatmalar ve aldanmamaları, o makamların büyüklüğünün, taşıdığı ağır yük ve sorumluluğun hem dünya için hem de ahret için insana imtihan için geldiğini, hiçbir zaman unutulmaması anlamındadır.

Demokles, sarayında sürülen eğlence şatafat vedebdebeden dolayı efendisinin herkesten daha mutlu olduğunu sağda solda ballandıra ballandıra anlatırmış. Diyonisyüs, görünüşte çok gösterişli olan bu saray hayatının aslında ne kadar ağır bir sorumluluk ve sıkıntı taşıdığını Demokles’e anlatmak istemiş. Bir gün bir ziyafette, Demokles’i kendi yerine geçirmiş. Hizmetçilere, kendine nasıl hizmet ediyorlarsa Demokles’e de aynı şekilde hizmet etmelerini istemiş. Bu durumdan çok zevk alan, gururu okşanan Demokles, büyük bir keyifle kendinden geçtiği bir sırada, başını yukarı şöyle bir kaldırdığında; tepesinin üstünde, ağzı keskin, sivri bir kılıcın, bir at kılıyla asılı durduğunu birden bire görmüş ve heyecandan elindeki bardağı yere düşürmüş. Böylece iktidar koltuğunun, dışarıdan göründüğü kadar, rahat bir yer olmadığını anlamış. Bu dünya hayatımızda; aklanmak için ibadetler ameller ve Allah’ın rızasını her yerde göstermek zorundayız. İbadeti zamanında mümkünse cemaatle camide yapmaya ve yaptığımız her davranış da daima ayet ve hadise duyarsız mıyız?

Ahrette sıkıntımız olur muyu düşüneceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahattin Demiray Arşivi