Devletin izni olmadan binamızı neden söktünüz? (2. yazı)
(Evveli 08 Ocak 2021 tarihli sayımızda)
Neden “Kahraman Anne’ye ait, aziz hatıraları yansıtan mobilyalarım soğuk zeminlerde çürümektedir, Asif Askerov? Sorumlu sizsiniz, çünkü devletin resmi izni olmadan, tanınmış “Doktorlar Evi” hakkında “yararsızdır, tehlikelidir”, onaylı resmi devlet belgesi elinizde olmadan, bizleri aldatmış oldunuz? Bizlere yalan beyanlarda bulundunuz ve binamızı sökmeye kalktınız? Devletten ve Allahın gazabından korkmuyor musun? Çünkü 2017 yılında kapımıza gelenler sizin elemanlarınız idi ve sizin adınızdan tüm mülk sahiplerini toplantıya davet ettiler. Yardımcınız, Gurbanov, kibarca sizin isminizi telaffuz etti ve tüm mülk sahipleri önünde şöyle dedi:
-İcra Başçımız, Sayın Asif Askerov’un adına konuşuyorum. Bu, Cumhurbaşkanımızın denetiminde “Pilot Proje’dir. Güvendiğimiz “Fereh” Şirketi sahibi Yaver Bey binanızı sökecektir ve yerinde muasır düzeyde bina inşa edecek ve sizler iki yıl sonra yeni odalarınıza kavuşacaksınız. Tümü yalan, yalan, yalan… Yardımcınız ak yalan söyledi. Güvendiğiniz “Fereh” Şirketi sahibi dolandırıcılıktan 5 yıl cezaevinde yatmıştır? Bunu bile-bile siz bu dolandırıcı şahsı bizim kapımıza neden gönderdiniz, Asif Askerov Efendi? Yanında da Yardımcınız vardı? Bizleri alil-acele evimizden çıkardınız, gösteri olsun diye, binanın yarısını hemen söktünüz?
BİZLERE YALAN SÖYLEDİNİZ, YÜCE ALLAH BUNU YERDE KOYMAZ
Tam iki yıldır binamızın yarısı sökülmüyor ve mağdur olmuş mülk sahipleri Dâhili İşler Bakanlığına, Cumhurbaşkanlığına Başbakanlığa toplu halde şikâyette bulunmuşlar. Fakat bu süre zarfında bir kere olsun mülk sahiplerini ve ben de dâhil makamınıza almadınız ve polis gücüyle mağdur olmuş mülk sahiplerini binaya almıyorsunuz, devamlı kovuyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz? Hudayar Bey misiniz(Celil Memmedguluzade’nin kahramanı), cellât mısınız, kimsiniz? Unutmayın ki, halka şerefli hizmet vermeniz için size o şafi-şamatalı makam verilmiştir. Bir kere olsun bile binamızın önüne gelmediniz ve mağdur insanları dinlemediniz? Ama bunu bilin, Cumhurbaşkanımız, Milli Kahramanımız, Sayın İlham Aliyev’in, taşnaksütün düşmanlarımıza gösterdiği o sert, ama da keskin yumruğu ve ülkemizi zafere götüren zafer dolu elleri, er, ya geç yakanızda olacaktır. Çünkü siz, binamızın yarısını sökerek iki yıl sebepsiz beklediniz ve mülk sahiplerini ve beni de aldattınız. Artı, getirip bizlere takdim ettiğiniz şahıs 5 yıl cezaevinde yatan adamla bir olmuşsunuz; sağa-sola “benim biznesim…”diyor, halkı aldatmışsınız. Örneğin, şirket elemanlarının taşıdıkları, bana ait mobilyalarım nemli, soğuk odalarda, “Kahraman Anne’ye ait yazlıkta çürümektedir? Buna göre size mutlaka dava açacağım, bilesiniz! Bu aslinde tam bir cinayettir. Mülk sahiplerine kira bedelleri de dört, bazen altı ay, İcra Başçılığı, yani sizler tarafından ödenmiyor? Siz devlet kurumunu keyifli yönetiyorsunuz…
Buradan Cumhurbaşkanımız, Milli Kahraman, ilk defa Azerbaycan topraklarını düşman pençesinden geri alarak dünya Türklerinin sevincine ve sevgisine bir daha kavuşan, Sayın, İlham Aliyev’e şahsen müracaatta bulunuyorum. Nesimi İcra Başçısının özel “Beznesi…” ile resmi daireler lütfen, ilgilenmiş olsunlar. Çünkü bu İcra Başçısı, “Kahraman Anne’nin de dairesini ve bütün mülk sahiplerini aldatmıştır. Sayın Cumhurbaşkanım, İcra Başçısı sizin isminizi kullanarak, “Binanız, Cumhurbaşkanlığı denetiminde “Pilot Proje” olarak denetimdedir, demiştir. Bunu bütün mülk sahipleri de kanıtlaya bilir. Sonra belli oldu ki, binamız hiç de “Pilot Proje” değildir? Tüm mülk sahipleri aldatıldı: iki yıl sonra yeni binanıza taşınacaksınız, denildi, fakat dört yıl geçmiştir, hala da binamızın yarısı sökülemiyor bir türlü? Yalan, yalan, yalan dediler ve bizleri mağdur ettiler.
İcra Başçısı, Asif Efendi, başka biznesleriyle daha çok ilgilendiğinden dolayıdır ki, binamızın yarısını hala da söktürmüyor. Sayın, Cumhurbaşkanım! Bu şahıs devlet görevini doğru yapamıyor ve insanları devletimize karşı hiddetlendirmeye teşvik ediyor.
REYON VE KÖY İNSANLARI EKMEKTEN OLDULAR, MALLARINI SATAMIYORLAR
Ülke insanlarımız ektikleri mahsullerini “Nesimi” Pazarına getirip, çevre insanlarına satıyorlardı. Bu Pazarın tarihi çok kadimdir, diye bilirim. 60 yıldır sadece ben bu Pazarı tanıyorum. Bu meşhur Pazarı güzelleştirmek, çağdaş tavanlarla süslemek yerine, Nesimi İcra Başçısı, Pazarı yerinden sökmeye ve “Özel Biznesine” katarak kibrit kutulu, zevksiz, yüksek binalar inşa ettirmeye kalkıyor??? Nerede bu şahısta böyle zorba güç? Bu adamın arkasında hangi güçler duruyor da, devletin resmi izni olmadan “Kahraman Anne” yaşayan, ünlü “Doktorlar Evi’, sapasağlam binayı yıkmaya kalkıyor? Nesimi Pazarını söktürüyor? İnsanların sabrı tükenmiştir, kimseye güvenleri kalmadı… Halkımız sizi çok seviyor, Sayın Cumhurbaşkanım! Sizin “Vatan” savaşınızdaki onurlu zaferinizi hala da kutluyoruz. Gazetemizde peş-peşe zafer yazıları yazdım. Mülk sahiplerinin umudu yalnız sizedir, Sayın Cumhurbaşkanım! Binamızı zor kullanarak söken şahısların cezalandırmak zamanı artık gelmiştir. “Nesimi Pazarı” çevresindeki kibrit kutulu binalar da Asif Efendinin şahsi “biznesi” olduğunu bilmekteyiz. Bana göre de Pazar sökülmemelidir, yerinde kalmasını çevre insanları da arzu ediyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanım! Bütün bu yaramazlıklar-izinsiz, sağlam binanın yıkımı ve Pazarın sökülmesi olayları, “Vatan Savaşı” dönemlerinde baş vermesi manidardır! Sayın Cumhurbaşkanım! Lütfen bu olaya-dünya ekranlarında bile gururla izlediğimiz o muhteşem sert yumruğunuzu indiresiniz. VATAN savaşını cesaret ve hünerle, yüksek disiplin ve birlik ortamında ülkemizin şerefini, Türk dünyasının yenilmezliğini, birliğini şerefle göklere yücelttiniz, yeni bir tarih yazdınız! Yurt içi ve yurt dışında yaşayan 55 milyon Azerbaycan Türklerinin de kıymetli, evezolunmaz Cumhurbaşkanı olduğunuzu bütün dünyaya gösterdiniz ve ömürlük Azerbaycan halkının kıymetli, Şerefli Prezidenti unvanını hak ettiniz. Hepimiz sizinle gurur duyuyoruz. Sizi şahsen tanıdığımdan sonra bir daha emin oldum ki vatanımız güvenli ellerdedir. Ve siz gerçekten de - “Siyaset Semasında Parlayan Yıldız”ısınız. Buna göre sizin siyasi yaşamınızı kaleme aldığımda bu şerefli kitaba isim verirken ne kadar haklı olduğum kanaatine vardım.(“Siyaset Semasında Parlayan Yıldız – İlham Aliyev” kitabı, 2017 yılında Ankara’da, basılmıştır). Vatan savaşını zaferle noktaladığınızda sizinle şahsen gurur duydum. Binlerce insanlar zaferden aldıkları memnuniyeti telefonla ve karşılaştığımda ifade ediyorlar ve hakkınızda yazmış olduğum kitabı severek, coşkuyla benden talep ediyorlar. Ankara Gazeteciler Cemiyetinde, 2019 yılı, 22 Aralıkta, sizin doğum gününde bu kitabın Resmi tanıtımı yapılmıştır.
ÜLKEMİN SANAT VE KÜLTÜRÜNÜ DÜNYA DEVLETLERİNDE ŞEREFLE TEBLİĞ EDİYORUM
Sayın, Cumhurbaşkanım! Bütün bu sevinç duygularımı yaşadığım anlarda birilerinin perde arkasından mal kaçırıyormuş gibi davranması ve şahsen sizin şerefli isminizi kullanarak sahtekârcasına, cezaevinde yatmış bir dolandırıcıyı Azatlık Caddesi 80 no’lu binamızın önüne götürmesi; utanmadan yalan söyleyerek Devletimizin “Pilot Projesi” olarak bizlere takdim etmeleri; tim bina sakinlerini aldatmaları, ikiyüzlülük yaparak Sayın, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ve Nesimi İcra Başçısının denetiminde binanız sökülecektir ve sizler iki yıl sonra yeni menzillerinize taşınacaksınız, demesi – tümü yalan olduğu aşikâr oldu.
Rusya dâhil, Türk Devletlerinde, Polonya, Fransa’da milli oyunları, operalarımızı, çeşitli kültür etkinlikleri sergiledim; ülkemi dünya devletlerinde şerefle tebliğ ediyorum; yılların yazarı, rejisörü ve dünya Basınında iki binin üzerinde ilmi publisistik makalelerin yazarıyımdır. Uzun yıllar Ulu Önder, Haydar Aliyev’in bizzat talimatlarını Türkiye’de gerçekleştirmiş vatan evladı olarak, hayatımda Cumhurbaşkanımızın makam adını hiç zaman kullanmadım. Pek çok devlet adamları, Sefirlerimiz de Büyük Önderle çok yakın olduğumu bildikleri halde bile ben, yaptıklarımla gurur duyurum, bu görevleri vatanımızın çiçeklenmesi ve gencecik evlatlarımızın güzel eğitim almaları namına yapmışımdır. Bilim adamı olarak 20 dek çeşitli ders kitaplarım, romanım basılmıştır. Fakat bu İcra Başçısına mat kalkmışımdır.
Doğma vatanımda üst görevlere atanmış bazı kişiler kendi görevlerini doğru-dürüst yapmadıkları gibi, kendilerini Orta Çağların Han-Bey örf adetlerini zorbalıkları; o yılların anti-estetik davranış kurallarını günümüze adapte etmeye kalkıyorlar. Bunu yaparken de utanmadan, çekinmeden - “Sayın Cumhurbaşkanımızın denetimindedir”, bu “Pilot Projedir”, “Devletimizin talimatıdır”, Nesimi İcra Başçısının bizzat denetimindedir, diyor ve insanımızı doğma vatanına, devletine sadık insanları kandırmaya kalkıyorlar? İşte bu çok vahim olduğu kadar da manidar durumdur. İnsanlarımızı devletimize karşı inamsızlığa götürüyorlar. Devlet kulluğunda olan bir İcra Başçısı bu reyonun Ağası mı? Bey’i midir ki, istediği gibi reyon topraklarında at oynatıyor? Tek Tanrı biliyordur ki nasıl bir senaryo uydurmuş, üst makamları bile uyutarak kocaman Nesimi Pazarını söktürüyor ve yerinde kendi “biznesi” olarak kibrit kutulardan oluşan zevksiz, anti-estetik somut binalarını yüceltiyordur? Nereden alıyor bu gücü? Ayrıca, her defasında Sayın, Cumhurbaşkanımızın talimatıdır, diyor. Ben ve komşularımız, 2017 yılında, Yardımcısı, Gurban Bey’in dilinden bu sözleri apaydın işitmiş olduk. Tüm komşuların huzurunda, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ve İcra Başçımızın talebi ile size “Pilot Projesi”nin icracı direktörü, “Ferah” Şirket sahibini takdim ediyorum”, dedi. Bizlerin huzurunda adam, “Devletin Pilot Projesidir. Bina tehlikelidir, hatalıdır, dedi. “İki yıldan sonra taze odalarınıza taşınacaksınız”, denildi. Bizler de inandık ve sustuk. Takdim ettikleri haritadaki odalarımızı sestik ve imzaladık.
“DOKTORLAR EVİ” MAĞDURLARIN UMUDU YALNIZ SİZEDİR
Ayrıca bana dönerek, “Hocam, size aşağı katta özel Garaj yeri vereceğiz. Devletin resmi İzin Belgesi vardır. Lütfen Garajınızın anahtarını bize veriniz. “Kahraman Anne” adına Bakü İcra Başçısının resmi kararıyla ayrılmış Garajın içindeki malzemeleri ve Demir kapılı 14 no’lu 4 odalı dairemin mobilyalarımı iki eleman söktüler, yazlık evimize götürdük, zemin kata yerleştirdik. 14 no’lu evimin ve Garajın anahtarlarını Yaver Bey’e verdim, Ankara’ya döndüm. Fakat yılda iki, ya üç defa doğma vatana geliyorum. Fakat acı gerçek ortay çıktı: devletin hiçbir İzin Belgesi olmaksızın binamızın yarısını kanunsuz sökmüşler!? Çelik Garajımı da başka birine satmışlar. Tam iki yıldır binamızın öteki yarısı duruyordur. İki yıldır inşaat durmuştur, devam etmiyor. Olay Mahkemeye intikal etmiştir ve mahkemeler peş-peşe ertelenir. Allah, bunu yapanların belasını versin!
Sayın Cumhurbaşkanım! Lütfen bu vahim olaya el atın! İnsanları, mülk sahiplerini mağdur eden, insanları devletimize karşı kışkırtan, her kim ise, o suçlu şahsın sırtına o “ZAFER” yumruğunuzu indirin, lütfen. Bizler bir an evvel dairelerimize yerleşmiş olalım. Hepimizin umudu yalnız sizedir, Sayın Cumhurbaşkanım! İyi ki varsınız. Tanrı sizleri korusun!
Devamı vardır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.