Çalışma hayatına katkı amacıyla harıl harıl Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği’nin (MEYAD) faaliyetleri, mobbing ile ilgili bilgilendirici yazılar, temsilcilikler, mağdurlarla röportajlar, iyi uygulama örnekleri, konfederasyonlar (Türk-İş, Hak-İş, Disk, Memur-Sen, Kamu-Sen, Kesk)  ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) mobbinge ilişkin görüş ve politikaları, ALO 170 İletişim Merkezi’nin mobbing verileri gibi pek çok konunun yer aldığı MEYAD BÜLTEN için çalışırken, telefonumun zili çaldı. MEYAD üyemiz, Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Sn. Aysun Bay Karabulut hanımefendi arıyordu. Sosyal Devlet, Sosyal Üniversite başlığında “Üniversite STK Buluşmaları” için üniversiteye davet ediyordu. Yok demek olmaz, olamazdı.

Rektör hanım Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (YBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı iken de birlikte bilimsel ve güzel faaliyetler yapmıştık. YBÜ, MEYAD ve KADEM işbirliğiyle 1500 kişilik devasa bir konferans salonunda “Çalışma Hayatında Kadın ve Mobbing Paneli” ülkemiz ve çalışan kadınlarımız için güzel ve örnek çalışmalardan biriydi. Çalışma yolculuğumuz devam ediyor.

***

Kadim şehirlerden Malatya’ya, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı (TÜGŞAV) Genel Başkanı Gazi Lokman Aylar ve ekibiyle birlikte gittik. Malatya’da misafirperver rektörümüz ve çok kıymetli çalışma arkadaşlarıyla buluştuk. Uzun ve yorucu yolculuktan sonra onca yoğunluğuna rağmen Rektör Hanım, elleriyle hazırlamış olduğu içli köfte, kiraz yaprağı sarması ve diğer ikramları keyifle yedik.

***

Yeni güne vatan ve millet için; “yiğitler can verir, yurdu yaşatmak için” sözünün fiilen sahibi, vatan ve millet için can ya da canından parçalar veren, TÜGŞAV Malatya Şubesini ziyaret ile başladık. Ardından Malatya Valisi Sayın Aydın BARUŞ’u makamında ziyaret edip faaliyetlerimiz hakkında bilgilendirmelerde bulunduk. Vali Bey, “insan ve ülke odaklı” faaliyetlerimizin memnuniyeti ile bizleri lütfedip kapıya kadar uğurlama nezaketi gösterdi. Montaigne: “İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler” sözünü hatırlatarak memnuniyetle ayrılıp üniversitedeki program için hızlıca hareket edip yetişiyoruz.

Program resmi törenin ardından üniversitenin tanıtım videosu ile başladı. Henüz 2018 yılında kurulmuş ve Eylül ayında akademik faaliyetlerine başlamasına rağmen hızlı bir ilerleme ile çok güzel işler yapıldığını keyifle izliyoruz. Tıp fakültesi dâhil 6 fakülte, 2 yüksekokul, 9 meslek yüksekokulu kurulmuş, 2 adet hakemli ve bilimsel dergiyle de yayın yapılıyor. Pandemi nedeniyle kurulan uzaktan eğitim alt yapısı ile eğitimler aksamadan devam ederken personel ve öğrenciler için moral ve motivasyon amaçlı konserler de ihmal edilmemiş.

Vatandaşlar İçin Yaşam Merkezi, Kayısı Çekirdeğinin Güvenli Gıda Listesine Alınması, Kayısı Çekirdeği Bitkisel Ekstresinin Üretimi Patenti ve bilimsel çalışması Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’un 15 yılı aşkın yürüttüğü çalışmalarından biri olan, “Kayısır” markası ile kayısı çekirdeği bitkisel ektresi üniversite bünyesinde seri üretime geçilmiş, gelirlerini de öğrencilere bağışlıyor. Aynı tesiste Kayısı Çekirdeği Kahvesi, Kayısı Çekirdeği Yağı Üretimi de yapılıyor.

Üniversite bünyesinde 11 tane araştırma merkezi kurulmuş. “Kayısı ve Ürün Geliştirme Uygulama Araştırma Merkezi, Atçılık ve Atlı Sporları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Arı ve Arı Ürünleri Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Hayat Boyu Öğrenme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurulmuş. MTÜ, Cumhurbaşkanımızın himayesinde Yunus Emre Enstitüsü tarafında yürütülen “Türkiye Akademik ve Bilimsel İş Birliği Projesi”ine dâhil olmuş. Milli Tarım İlacı Ar-Ge çalışmaları, dünyanın ve Avrupa’nın en büyük turizm şirketlerinden TUI Grup ile “Turizm sektöründe istihdam protokolü”, Kalite Yönetim Sistemi, Genç Butik Mağazası ve daha birçok çalışma yapılmış.

Rektör hanım, ev sahibi ve moderatör olarak açılış konuşmasını yaparken hem dinliyor hem de mimik ve jestlerini gözlemliyorum. Konuşurken model alan değil, “model olan üniversite” sözünü tanıtım filmini izlemeseydim iddialı diyebilirdim. Konuşurken adeta kendinden geçiyor, yaptığı-yapacağı işleri aşkla ve içselleştirerek anlatıyordu. Rektör hanımefendiyi tanıdığımdan biliyorum. Arı gibi yerinde durmayan, üreten, geliştiren, tuttuğunu koparan biridir. Yeni kurulan bir üniversitede çok dezavantaj olmasına rağmen kısa sürede büyük başarılara imza attığını görmek, bizleri de mutlu ediyor. 

Ekibiyle de tanışma imkânı bulduk. Uyumlu ve en önemlisi yürekler başarı için ortak atıyor. Rektör Yardımcısı ve aynı zamanda Gastroenteroloji uzmanı şifacım (mide rahatsızlığım nedeniyle) Prof. Dr. Murat Aladağ tam bir insan sevdalısı. Serdar hoca, özel kalemde Mutlu ve Ahmet Yasin Beyler, Genel Sekreter Özlem Hoca, yol arkadaşımız şoför Recep ve Timur Bey ve daha niceleri… Her birisi canhıraş bir şekilde üniversitenin imajı ve başarısı için gayret gösteriyorlar.

Öğrenci ve çalışan memnuniyetini sormadan edemiyorum. Henüz 2 yıllık üniversite olması ve birçok eksiği olmasına rağmen, öğrenci memnuniyet oranı %66, çalışan memnuniyet oranı ise % 74 olması çok sevindiricidir. İmkânlar arttıkça ve kurumsallaşma tamamlandıkça bu oran artacaktır diye düşünüyorum. Tüm bu faaliyetler ve kayıtlı 3927 öğrenciye 266 akademisyen ve idari kadrolarda çalışanlarla birlikte hizmet veriyorlar.

***

Pandemi nedeniyle az katılımlı, mesafeye uygun ve E-Panel şeklindeki programa Önal İnaltekin “yaşlı ve engelli hizmetleri” konusundaki güzel hizmetleri anlattı. Gazi Lokman Aylar “gazi ve şehit aileleri” ile ilgili hakları konusunda yapılan iyileştirmeleri ve yapılması gerekenler ile vatan ve milletin kutsiyetini anlattı. MEYAD adına bendeniz de uzmanlık alanım olan “mobbing/yıldırma-siber mobbing/teknolojik yıldırma, yasal haklar, mücadele yöntemleri ve çözüm önerileri” konusunda doğru, kısa ve öz bir şekilde bilgilendirmede bulundum. Bu güzel üniversitenin “insana yaraşır iş ortamı” gayretine onur duyarak çorbada tuz misali katkıda bulunduk. Bilimsel ve hakemli “MEYAD Akademi Dergisi” için de makale çağrısı ile Rektör hanımdan ve akademisyenlerden söz almayı da ihmal etmeyerek henüz yeni çıkan MEYAD BÜLTEN’imizi katılımcılara takdim ederek programı tamamladık. Program sonrası memnuniyet ifadeleri bizim için onur ve motive kaynağı olarak yorgunluğumuzu unutturmuş ve yenilenerek yolumuza devam enerjisi sağladı.

***

Rektör hanım, çalışkanlığının yanı sıra şehit ailelerine ve gazilere olan duyarlılığı ile mobbing konusundaki hassasiyetini biliyorduk. MEYAD üyesi eşi Doç. Dr. Ercan Karabulut’un da yetiştirme yurdu çıkışlı, eşi kanser hastası bir çalışana manevi babalık yaptığını öğrenmek, unutulmaz hatırlarım arasında özel yer edindi. “Başarı tesadüf değildir” sözünü hatırlayıp, güzel izlenimlerle ve memnuniyetle yola revan oluyoruz.