Büyükelçi Hicabi Kırlangıç’a Üstün Hizmet Belgesi verildi

Tahran Büyükelçisi olarak atanan Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’a, üniversitenin her kademesinde vermiş olduğu akademik ve idari hizmetlerden dolayı “Ankara Üniversitesi Üstün Hizmet Belgesi” verildi.

Büyükelçi Hicabi Kırlangıç’a Üstün Hizmet Belgesi verildi
Yayınlanma:

Tahran Büyükelçisi olarak atanan Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’a, üniversitenin her kademesinde vermiş olduğu akademik ve idari hizmetlerden dolayı “Ankara Üniversitesi Üstün Hizmet Belgesi” verildi. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye’nin Tahran Büyükelçiliğine atanan Kırlangıç için, 35 yılının geçtiği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde (DTCF) veda programı düzenlendi. Tarihi Farabi Salonu’ndaki program, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, rektör yardımcıları, dekanlar, enstitü ve meslek yüksekokulu müdürleri, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.

ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN

Programda konuşan Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar, insan hayatında hüznün de sevincin de olduğunu belirterek, “Çok değerli bir dostumuzu, belki de Türkiye’nin en önemli büyükelçiliklerinden biri olan Tahran Büyükelçiliğine gönderiyoruz” dedi.

Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın, ömrünü vakfettiği Fars dili edebiyatı ile ilgili, belki de o dili en fazla ve en uygun şekilde kullanacağı bir mekâna, ülkemizin âli menfaatleri için kullanacağı bir mekâna gittiğinin altını çizen Ünüvar, “Dolayısıyla bunun sevincini yaşıyoruz ve uzun yıllara dayalı dostluğumuzdan mülhem bir dostumuzu da en azından fiziki anlamda uzak bir mekâna doğru yolcu ediyoruz. Hayat böyle. Hayatın ana gerçeği bir müddet sonra her şeyin bitmesi. Bir gün olacak ömür de bitecek ama en önemli şeyin geride hoş bir sada bırakmış olması. Bunun Hicabi Bey için bir problem teşkil etmeyeceğini biliyoruz. Çünkü Hicabi Bey gerçekten hem fakültesinde hem üniversitede hem entelektüel çevrede çok sevilen, güzel izler bırakmış bir dostumuz. Allah ona Tahran’da da inşallah güzel izler bırakmayı, ülkemiz için de kalıcı izler bırakmayı ve güzel çalışmalar yapmayı nasip etsin” diye konuştu.

Önceki Tahran Büyükelçisi Derya Örs’ün de Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin eski bir öğretim üyesi olduğunu anımsatan Ünüvar, “Dolayısıyla Türkiye-İran ilişkilerinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin izlerini hep göreceğimizi de biliyoruz. Allah yolunu açık etsin. Tekrardan Ankara Üniversitesine, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine verdiği hizmetler için hocama gönülden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Kayapınar da İran konusunda uzmanlığıyla bilinen Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın Tahran Büyükelçisi olarak atanmasının fakülte adına onur verici olduğunu belirtti. Açış konuşmalarının ardından, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın özgeçmişi okundu. Daha sonra Rektör Ünüvar, Kırlangıç’a, üniversitenin her kademesinde vermiş olduğu akademik ve idari hizmetlerden dolayı “Üstün Hizmet Belgesi” ile Ankara Üniversitesi nişanını takdim etti.

KIRLANGIÇ: ÇOK KARIŞIK DUYGULAR İÇERİSİNDEYİM

Çiçek ve hediye takdiminin ardından söz alan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, “Çok karışık duygular içerisinde olduğunu” söyledi. Ankara Üniversitesi mensubu olmanın, onun yanında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteli olmanın her şeyin üstünde olduğunu belirten Kırlangıç, bunu iftiharla söylediğini kaydetti.

Öğrenciliğinden bu yana İran’la ve Farsça ile haşır neşir olduğunun altını çizen Kırlangıç, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü, “Ben iyi bir edebiyat tarihçisi olmaya çalıştım. İran tarihi ile ilgili de okumalarım oldu, biriktirmelerim oldu. İran şiiri, İran edebiyatı, İran basını bununla ilgili çok fazla makaleler ve kitaplar okudum. Kendimi o alanda yetiştirdim. Belki bu görev, bu birikimimden kaynaklanan bazı faydalar sağlayacaktır. Ülkeme eğer hizmet edebilirsem, Türkiye’yi layıkıyla temsil edebilirsem, bayrağımızı orada güzel bir şekilde dalgalandırabilirsem arkadaşlarımızla beraber mutlu olurum. Ve görevim bittiği zaman da edebiyat tarihçiliğine devam ederim diye düşünüyorum. Böyle güzel bir programı düşünmenizden dolayı emeği geçen bütün dostlara çok teşekkür ediyorum” dedi. Programın ardından, fuaye alanındaki tarihi merdivenlerde anı fotoğrafı çektirildi.

Kaynak:Bülten

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.