ÖĞ-DER Eğitim Şurası Ankara'da gerçekleşti: Öğretmenlik Meslek Kanunu ve eğitimdeki sorunlar tartışıldı

ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Ankara Şubesi, Eğitim Şurası paneli düzenledi. ÖĞDER Ankara Şube Başkanı Şakir Eser'in moderatörlüğünü yaptığı panele konuşmacı olarak; Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mesut Öner, Prof. Dr. Bahaddin Acat ve Saliha Özarslan katıldı.

ÖĞDER Genel Başkanı Numan Gökmen, açılış konuşmasında, "ÖĞDER olarak eğitim camiasında söylenecek sözü olanlarla birlikte bu toplumun geleceğine yönelik eserler bırakmak için sürekli hareket içerisindeyiz." dedi.

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUNU YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mesut Öner, öğretmenlik meslek kanununu “Uzun bir hikâye, aynı zamanda bir yılan hikayesi” olarak nitelendirdi. 2006 yılında yapılan sınav sonrasında uzman öğretmen ve başöğretmenlik unvanlarının verildiğini belirten Özer, 2008 yılında yaşanan iptal davası sonrasında sürecin karmaşık bir hal aldığını ve bireysel davaların açıldığını ifade etti.

Öğretmenlik mesleğinin özel bir alan olduğunu vurgulayan Öner, 2022'de çıkarılan öğretmenlik meslek kanununun 13-14 maddeyle geçiştirildiğini ve öğretmenleri üzdüğünü söyledi. Öğretmenlerin statüsünün net bir şekilde açıklanması ve geniş kapsamlı bir öğretmenlik meslek kanununa ihtiyaç olduğunu dile getiren Özer, 91 maddelik bir taslak hazırlayarak bakanlığa ilettiklerini belirtti.

Prof. Dr. Bahattin Acat, ölçme ve değerlendirme konusuna odaklanarak, bu sürecin titizlikle yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Ölçmenin çok hassas bir iş olduğunu belirten Acat, işlerini doğru yapabilmek için Kuran-ı Kerim'i ölçü olarak gördüklerini söyledi.

"MÜFREDAT BİLMECESİ"

Acat, “Yeni düzenlemeyle lisede öğrenciler sınıfta kalabiliyor. Bu çocukları neye göre ölçerek sınıfta bırakacaksınız. Bir sene çocuk matematikte integral çözemiyor sınıfta kalıyor. İkinci sene bakanlık diyor ki ‘Bu sene integral müfredatta yok!’ Bu çocuğun hakkı ne olacak? Garibanların sendikası da yok ki haklarını savunsun.” dedi.

Saliha Özarslan, müfettişlerin öğretmenlere rehberlik yapma yerine daha çok değerlendirme yaptığını ifade ederek, literatürde de yapılan çalışmaları referans göstererek bu durumu eleştirdi.