Evlilikte sevgi olmalı
Yüzyıl önce boşanmalar hemen sıfır mertebesindeyken, Kuran ve hadisleri hayatımıza koyamadığımızdan, günümüz evlilikler genelde heves, ağırlıklı olup sevgiye önem vermemekte ve kabire kadar olmamaktadır.
Aile reisi olarak, Yüce yaratıcımıza!.. Şükür, etmek, eşine ve çocuklarına karşı da sorumlulukları vardır.
Eşlerin birbirlerine, karşı güzel ve iyi huylu, yumuşaklıkla ve tatlı sözle konuşmalı. İsra Suresi 53-Mümin kullarıma söyle de (kâfirlere) en güzel olan sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarına fesat sokar. Şüphesiz şeytan, insan için apaçık bir düşmandır. Peygamberimiz "İnsanların hayırlısı, eşine ve ev halkına hayırlı ve faydalı olan kimsedir" buyurur. Eşini üzüntülü bulduğunda onu çok sevdiğini söylemeli, şefkatle gönlünü almalı ve dert ortağı olmalı.
Çocukların terbiyesinde de eşine yardımcı olmalıdır. Çocuk, annesine, gece gündüz ağlamak ve sızlamak suretiyle, istirahat vermez.
Eşine yardım edeni, Allah da Yaratıcı da yardım eder. İşlerindeki kusurlarından ötürü kızma ve kötü söz yerine tatlı dilli hitap etmeli. Bir tatsızlık sonunda, bağırma çağırma, kızma, dövme gibi eylemelerde bulunulmamalı. Kabahati kendinde bulup: "Ben iyi olsaydım, o da iyi olurdu" diye düşünmeli. Hanımı kızınca susmalı. Eş susunca hanımı pişmanlık duyup, özür diler. Eşine hizmet eden bir hanım, şükür edilmesi gereken bir nimettir. Hanımına öyle davranmalı ki eşin, "Kocam beni herkesten çok seviyor" demelidir. Evin idaresi ve geçimi hususunda ona danışılmalı.
Diğer büyük işlerini ona anlatıp üzmemeli.
Eşinin günah olmayan kusurlarını ve hareketlerini görmezlikten ve bilmezlikten gelmeli. Gizli hallerini ve ayıplarını ise herkesten saklamalı. Eşler karşılıklı şakalaşıp, lâtifeler, birbirlerine hoşgelen oyunlar, yapmalı.
Sevgili Peygamberimiz eşleri ile oynar, onlara karşı insanların en zerafetlisi olurdu. Hatta bir defasında Hz. Aişe ile yarış ettiklerinde Hz. Aişe geçti; sonra bir daha Resulullah geçti. Eşi işe karşılıklı farz olan bilgileri, fark ettiklerini, konuşmalı ve anlatmalıdır. Kendi giydiğinden giydirmeli, kendi yediğinden yedirmelidir. Eşine, üzüntülerini, sıkıntılarını, düşmanlarını ve borçlarını söylememelidir; Rasulullah (s.a.v.): "Şüphe yok ki, Hz. Allah kadınlarla iyi geçinmenizi tavsiye etmekte. Çünkü bunların bazıları anneniz, bazıları kızınız, bazıları ise teyzeniz olmaktadır.
Yüzüne ve arkasından hayır dua edip beddua etmemelidir. Malının, çocuklarının ve şerefinin koruyucusudur. Cana yakın dostu, sevdiğidir.
Erkeklerinde bir takım, sigara, futbol, şans oyunları, at yarışı, içki, kahveye giderek kumar alışkanlığı gibi bağımlılıklar ve tutkular, huzursuzluğun ana sebeplerini oluşturmaktadır. Evine karşı yaklaşımlarında sorumluluktan uzaklaştırmaktadır. Bir konu anlatırken, birbiri hakkında önyargılı ve sivri dilli iğneleyici olmamalı. Kötü huylarına, gıybetten uzak durmalıdır. Olayların hep iyi tarafını görmeli, hoşuna gitmeyen huyları için de, 'Şu şu huyların hoşuma gitmiyor,' demelidir. 'Şayet senin de bende beğenmediğin huylarım varsa, söyle bileyim' diyerek kapıyı açık tutmalıdır. Güzel ahlaklı edep dairesinde olmalıdır. Öfke kıskançlık, kavga, psikopat davranışlar, kumar, her türlü oyun ve malayanilikler evde bereketsizliğe huzursuzluğa neden olur.
Aile içi meseleleri. Her ki tarafta da inatçılık varsa onun olmaması için güzelce konuşmak olmalı. Huzursuzluk lüzumsuz harcamalar, marka tutkusu anlamsız istekler, tutkular, israf ve anlamsız tartışmalardan kaynaklanmaktadır. Aile resi örnek bir davranışla eşine çocuklarına ve etrafına örnek olmalıdır. Bir hadiste, 'İktisat eden muhtaç olmaz, istişare eden de mahcup olmaz'. "İş hayatında, iş yerinde olan sorunları eve taşımamalı. Fırsat bulunca, dağ yayla, göl, bir su kıyısı gibi tabii ortamlara gidip, tefekküre zaman ayırmalıdır." Bizim başımıza hiçbir zaman, Allah'ın yazdığından başka bir şey gelmez.
Tevbe Suresi, 51" ayetine uygun hallerle hallenmeli.
İnsan, duyguda bilgide, anlayışta zenginlik olursa hayatın yaşamın önemi daha güzel daha zengin olmasına neden olur. İnsanların farklı kişilik ve karakterde olmaları hak ve gerçektir. Bu bizlerin güzelliğidir. "Biz başkasını değiştirmeye değil, kendimizi değiştirmeye çalışmalıyız. Bize gelen kötülükleri iyilikle savarsak, iyiliğe ulaşacağımızın müjdesini alırız." Hayırlı işler geciktirilirse belki bizi şerre götürebilir. Ama kalp kırma, kötü bir davranış, bir kusuru yüze vurma gibi şerler geciktirilirse, bu da bizi hayra ulaştırır.
Cesaretimizin bittiği yerde esaret başlar. "İnsanlar bildiğinin efendisi, bilmediğinin kölesidir. "Hep efelik yapıp, efendiliğe öğrenemiyoruz. Efelikten efendiliğe geçiş yapabilirsek, mülayım, hoşgörülü olup, başkalarını değil, kendimizi değiştirmeye çalışırsak, gerçek huzuru yakalarız."
Allah ve Resulüne teslim olan kullarından, eylesin, Hoşça kalın sağlıklı ve sevgilerle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.