“NE YAPACAĞINIZI BİLİYORDUM”
2019 İstanbul seçiminin Ramazan ayının ilk günü iptal edildiğini ve haberi iftar sofrasında aldığını anlatan İmamoğlu “İçime hiçbir kötü his gelmedi. Niye biliyor musunuz? Ben sizin ne yapacağınızı biliyordum. O bilmiyor ama ben biliyorum siz ne yapacağınızı. O, ‘13 bin oyla seçim mi alırsın’ diye sordu.Halbuki seçim bir oyla da alınır. Bu millet ‘madem 13 bin oyla alınmaz diyorsun, al sana 806 bin oy’ dedi. Seçimi iptal ettiler, zannettiler ki Ekrem'in gardı düşer, yüzü asılır. Benim milletime baktıkça yüzüm gülümsüyor, içim moral doluyor. Atom karınca olacağım dedim, ben artık atom karıncayı da geçeceğim. İşte 5 yıldır bu tempoyla çalışıyoruz” diye konuştu.
“TEPETAKLAK GİDİYORSUN”
İmamoğlu konuşmasında Cumhur İttifakı’nın İstanbul Adayı Murat Kurum’a tepki gösterdi. İmamoğlu şunları söyledi:
* "Belediyecilikte rakip olabilecek birini bulamadıkları için şimdi bu seçimi, yerel seçim alanından çıkarmaya çalışıyorlar. Her seçimden önce yaptıkları gibi ne yapıyorlar? Hemen milli duygular, inançları istismar ediyorlar. Geçen dersine çalışmayan rakibimin bir konuşmasını dinledim. Dersine hiç çalışmıyor. Diyor ki; ‘seçimde öyle bir zafer kazanacağız ki şehit aileleri bayram edecek.’ Bak, bak, bak, bak, bak. Sanki biz düşman ordusuyuz. Bir savaş ilan etti. Allah akıl versin sana.
* Hatırlayın ‘İstanbul'u alınca Filistin Gazze’ diyordu. Şimdi de şehitlerimizi ve gazilerimizi sürecin içerisine dahil etmeye kalkıyor. Ben sana bir şey söyleyeyim buradan dersine çalışmayan ithal aday; tepetaklak gidiyorsun. 31 Mart'ı çıkartabilir misin, emin değilim. Tavsiyede bulunayım; bir kere seçim kazanmak zafer kazanmak değildir. Zafer birilerine karşı kurulan üstünlüktür. Birilerini teslim almak, onlara hakim olmaktır. Belli ki seçimleri, İstanbulluları teslim almak gibi görüyorsun.
* Ama olgun bir insan, demokrat bir insan bu ifadeleri kullanmaz. Ama demokratlığı bilmiyor. Demokratlıkla ilgileri yok zaten. Seçilmek bir gün, yönetmek 5 yıl. Yönetirken de kimseyi kimseden ayırt etmezsin. İnsanları kucaklarsın. Ne kökenine bakabilirsin, ne siyasi görüşüne. İnancı nedeniyle ayrımcılık asla yapamazsın. Demokratlık budur. İstanbul'da belediye başkanlığı yapmak budur. Diğerini bu millet kabul etmez. Vatandaşın bir bölümünü kendinden görüp diğerlerini düşmanlaştıramazsın. Başta belediye başkanları ve hiçbir kamu yöneticisinin böyle bir yetkisi asla yoktur, hakkı da yoktur. Bu sözleri söyleyen ne muhafazakardır, ne demokrattır. Tavsiyem kendini daha fazla küçük düşürme.”