'ABD Fetoşu da satacak'
Eski Bakan Bağış: 'ABD Fetoşu da satacak'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta ‘One Minute’ çıkışının ardından Türkiye’ye yönelik uluslararası bir kumpasın başlat
Konferansa Bağış’ın yanı sıra Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Türkiye Ermeniler Patriği Aram Ateşyan ve çok sayıda davetli katıldı.
Konferanstaki konuşmasına ayakta başlayan eski AB Bakanı Egemen Bağış, “Bu geceden aklınızda kalmasını istediğim tek bir şey olursa, şayet derseniz özetle buradan çıktığınızda aklınızdan çıkmamasını istediğim ve Tayyip Erdoğan’dan öğrenmemiz gereken tek bir şey varsa, o da inandığınız davadan asla yılmamak olmalıdır” dedi.
"Türkiye’nin büyümesi birilerini rahatsız etti"
Tayyip Erdoğan’ın 2071 vizyonunun anlaşılması için Türkiye’nin son yıllarda yaşadıklarına ve Tayyip Erdoğan’a yönelik saldırılara bakılması gerektiğini ifade eden Egemen Bağış, “Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 500 kilometre yol yapılmış, onun üzerine 20 bin kilometre yol ve otoban yaptı. Bugün Türkiye’de hizmet veren okulların üçte biri AK Parti öncesi yapılmıştır, üçte ikisi AK Parti sonrası yapılmıştır. Yani üç katı okul yaptı. Barajlarımız aynı şekilde, havalimanlarımız aynı şekilde, deniz limanlarımız aynı şekilde, statlarımız aynı şekilde. Türk Hava Yolları’nın 65 uçağı vardı, bugün 250 uçağı var. Muazzam bir performansla Türkiye doğunun en batılı, batının en doğulu ülkesi olmanın hazzını yaşamaya başladı. Zenginleşmeye başladı. Büyümeye başladı, birileri rahatsız oldu” şeklinde konuştu.
"5 yıldır yaşadığımız garabetlerin tohumu Davos’ta atıldı"
Türkiye’ye yönelik uluslararası kumpasın startının ise Davos’taki ‘One Minute’ çıkışının ardından verildiğini vurgulayan Bağış, “Bu sefer uluslararası bir kumpas başladı. Ne zaman başladı. 2009’un ocağında. Nerede başladı? İsviçre’nin Davos’unda. İlk defa İsrail’in bir devlet başkanına 'siz öldürmeyi iyi bilirsiniz' diyen, ‘one minute’ diyen bir Türk lider gördüler dünyada. Ve ondan sonra başladılar yeni yeni organizasyonlar yapmaya. Şu dört beş yıldır yaşadığımız garabetlerin tohumu Davos’ta atıldı. Gezi olayları, 17-25 Aralık, Kobani olayları, Rus uçağının düşürülmesi, Rus Büyükelçisinin vurulması, 15 Temmuz. Bunların hepsinin perde arkasını bağlarsak aslında Davos’taki o 'one minute' çıkışı vardır. Neden var? Çünkü alışageldikleri bir Türkiye vardı. Türkiye onların gözünde çantada keklik bir müttefikti. Batı emreder, NATO emreder, ABD emreder, Türkiye harfiyen yerine getirir. Böyle bir anlayış vardı. Ve onların gözünde Türkiye büyüdükçe budanan, kurudukça sulanan bir ağaç gibiydi. Ne olsun ne ölsün. Ama hep Batı'ya muhtaç kalsın. IMF’ye borçlu olsun. NATO’ya güdümlü olsun. Amerika’nın emrinde olsun. Onlar emretsin Kore’ye asker göndersin. Onlar emretsin Bosna’ya asker göndersin, onlar emretsin Suriye’ye asker göndersin. Ama kendi isteyince yok. İşte Türkiye o büyümenin, o güçlenmenin, eskiden 'emredersiniz' diyen Türkiye 'one minute' demeye başladı. Bu birilerini rahatsız etti” dedi.
"ABD Fetoşu da satacak"
O kumpaslardan biri olan 17-25 Aralık sürecine de değinen Bağış, kendisine yapılan suçlamalara da cevap verdi. Bağış sözlerini şöyle sürdürdü: “Gezi olayları bastırıldı, aradan birkaç ay geçti 17-25 Aralık kumpası yaşandı. Öyle bir organizasyon yapmışlar ki, en yakın arkadaşlarımız bile şüphelendiler. Kendi yaşadığımdan söyleyeyim size. Binlerce insana vize almışımdır. Vize almasına yardımcı olmuşumdur. Ama bahsi geçen o iddialarda, vize almasına yardımcı olduğumu iddia ettikleri kişinin vize başvurusu bile yok. Alınan bir vize bile yok. Ama bir gazeteci bile sormadı nedir bu işin aslı diye. Bir muhalefetten kimse sormadı. Çok acıdır bizim kendi partimizden de kimse fazla sormadı. Bir tek Tayyip bey sordu o da biliyordu zaten olayların böyle bir kumpas olduğunu. Öyle bir planlama yaptılar ki, Cumhurbaşkanımıza sadakatla bağlı olan, onun Batı ile ilişkilerini koordine eden, köprüsü olan bir kişi olarak bizi seçtiler. Devletle ilişkilerinde önemli bir yeri olan İçişleri Bakanını seçtiler. Ekonomi piyasalarında ilişkilerinde önemli bir köprü olan günün Ekonomi Bakanını seçtiler. Ama buna rağmen 30 Mart’ta bu halk liderinin etrafında kenetlendi ve yerel seçimlerde muazzam bir performansla AK Parti’ye destek verdi.”
Uluslararası kumpasın bugün hala devam ettiğini hatırlatan eski AB Bakanı Egemen Bağış, “Rus Büyükelçisinin olayından sonra bu sefer ekonomide başladılar kurlarla oynamaya. Son bir yılda doların değerini iki kat arttırdılar farkındaysanız. Ama hamdolsun bu millet gitti Tayyip Erdoğan’ın çağrısına uydu, dövizlerini bozdurdu yine o oyunu bozdu. En son YPG’ye 5 bin kamyon silah verdiler. Şu anda Afrin’deki aslanlar sadece bir avuç çapulcu ile mücadele etmiyor. Onlara o 5 bin kamyon silahı veren aşağılık akılla da mücadele ediyor. Ama o aşağılık akıl onları da sattı. Nasıl bir dönem Saddam Hüseyin onların adamı sattılar, Barzani’yi sattılar, Bin Ladin’i sattılar, Kaddafi’yi sattılar. Bunlar her zaman kullanırlar, atarlar. Şundan şüpheniz olmasın. Fetoşu da satacaklar. Onu bize canlı vermezler. Ötmesinden korkarlar. Pis cesedini de biz istemiyoruz zaten” ifadelerini kullandı.
"Afrin operasyonu Türkiye için son fırsattır"
Uluslararası kumpasların bozulması için Afrin operasyonunun son fırsat olduğunu vurgulayan Bağış, “Ama şundan emin olun. Şu anda Türkiye farklı bir mücadele veriyor. Bir egemenlik mücadelesi veriyor. Bakın 1991 yılında rahmetli Özal, Genelkurmay Başkanı’na diyor ki; 'bu tarihi bir fırsattır, Kuzey Irak’a girin. Hem orada Kerkük’te, Musul’da bizim Osmanlı’dan kalma haklarımız var. Hem de bu terör örgütünü kaynağında yok edin.' Ne diyor Genelkurmay. 'Kusura bakma biz giremeyiz' diyor. 2003 yılının 1 Mart'ında eğer mecliste o tarihi hata yapılmamış olsaydı, ki o dönem Başbakan olmayan, milletvekili olmayan, genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatına uyulsaydı, 1 Mart tezkeresi geçseydi, Türk askeri Irak’a girmiş olacaktı, o zaman da PKK kendi kaynağında kurutulmuş olacaktı. O fırsat da kaçtı. Şimdi bu son fırsattır. Bugün Afrin, inşallah yarın Münbiç, en kısa zamanda Kandil temizlendikten sonra bu millet rahat nefes alacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin 2071 yılında dünyanın en büyük ülkelerinden biri olacağını vurgulayan Bağış, “Ne dedi Cumhurbaşkanımız 2017 için. Osmanlı gibi, Selçuklu gibi bir devlet olabilmek. Osmanlı adildi. Osmanlı güçlüydü. Osmanlı kendinden emindi. Ama aynı zamanda merhametliydi. 2071 yılında Allah’ın izni ile biz dünyanın en güçlü ülkelerinden biri oluruz. Bunu istediğimiz için değil, veriler bunu gösterdiği için oluruz diyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.