Afganlı Amerika'ya özgürlük götürdü

Birkaç gün önce Amerika’nın Orlando Eyaleti’nde eşcinsellerin mekânı olan bir gece kulübüne yapılan saldırıyı duymayanınız yoktur. Söz konusu batı ülkeleri olunca terörün duyurulması çok kısa bir zaman alıyor. Her neyse… Birkaç büyük TV kanalının haber programı sunucularına katılmamak mümkün değil. Üzüldüm mü? Hayır! Aklıma Irak geldi, Guantanamo, Felluce geldi, denedim ama üzülemedim! Saldırıyı gerçekleştiren kişi Afgan asıllı bir Amerika vatandaşıymış. Bir rivayete göre geçen yıl eşcinsel iki erkeğin yakınlığına denk gelmiş ve buna öfkelenmiş. Haksız da değil öfkelenmekte. Bir kavmin helak olmasının sebebini bugün kişisel tercih diye nitelendiriyorlar. O kadar da değil… Geçen yıl Ramazan Ayı’nda eşcinsel topluluk LGBT’nin üyelerinin İstanbul sokaklarında çırılçıplak eylem yaptıklarını hatırlayınca özgürlük de bir yere kadar demek lazım. İnsan hakları diyerek tüm ahlaksızlıkları legal hale getiren çağdaş medeniyet, Felluce’de Amerika’nın yaptıklarını insan haklarına aykırı görmedi mesela. Buna da neyse diyelim… Bunlar, haber sitelerinde yazılanlar. Biraz da biz yorum gücümüzü katalım ne dersiniz? Saldırgan Afgan asıllıymış. Belki de Amerika’nın durmadan ülkesini işgal etmesine dayanamamıştır! Etkiye tepki olabilir mesela. Belki de seçim yaklaşırken, birileri Amerika’nın genlerine işlemiş olan İslamofobi’yi kaşımak istemiştir. Ne olmuş yani elli tanecik insancık öldüyse, Amerika’nın geleceğinden daha önemli mi? Belki Amerika’daki Müslümanlardan, hatta kendi Müslüman olmasa da etnik kökenlerinde İslam yatanlardan rahatsız olan birisinin seçim çalışmasıdır. Olamaz mı? Olabilir… Fıkra bu ya, kadının biri yolda giderken bir lamba cinine denk gelmiş. Cin, bildiğimiz cin. Kadına, “Dile benden ne dilersen” demiş. Kadın tam cevap verecekken cin tekrar lafa girmiş; yalnız, demiş, unutma! Sen ne istersen onun yüz katını da kocana vereceğim. Ona göre dilekte bulun. Kabul etmiş kadın ve başlamış ilk dileğini söylemeye; ben; demiş. Dünyanın en güzel kadını olmak istiyorum. Cin; hay hay! Ama unutma kocan da çok yakışıklı olacak! Olsun demiş kadın ve eve gitmiş. Gördüğüne inanamamış. Cin doğru söylemiş, eşi çok yakışıklı olmuş. Bu mutlulukla uyumuş, sabah cin tekrar gelmiş. “düşündün mü ikinci dileğini?” Evet, demiş kadın, çok zengin olmak istiyorum. Cin tekrarlamış. “unutma, kocan da senden yüz kat zengin olacak!” olsun demiş kadın. Ve yine dileği gerçekleşmiş. Cin tekrar yanına gelmiş, “bu üçüncü ve son hakkın. İyi kullan ve sakın unutma sana ne verdiysem kocana da yüz katını vereceğim” kadın biraz duraksamış. “buldum” demiş. “ben küçücük, minnacık bir kalp krizi istiyorum.” Belki de Orlando’da ki bu saldırı; bazı şer güçlerin dileklerine ulaşabilmeleri için bekledikleri küçücük, minnacık bir kalp krizidir ne dersiniz?