Ankaralı muhtarların tebligat isyanı

Muhtarlar, tebligatlar yüzünden halkın ve mahallelerinin sorunlarıyla ilgilenecek zamanı bulamazken, yetkililerden sürekli gelen tebligatlar için çözüm bekliyor. 

Resmi kurumlardan gelen tebligatlar, dağıtım görevlileri tarafından vatandaşlar adreslerinde bulunamayınca kapıya bir haber kâğıdı yapıştırılıp muhtarlığa teslim ediliyor. Trafik cezaları, icra amaçlı gönderilen tebligatlar ve daha birçok konuda gönderilen mahkeme tebligatları mahalle muhtarlarının dolaplarında yığılırken, binaların kapılarına yapıştırılan haber kâğıtlarının çoğunlukla kaybolması nedeniyle vatandaşın kendisine gönderilen tebligattan haberi bile olmuyor. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun muhtarlara tebligatı alma yükümlülüğü getirmesinden dolayı resmi kurumlardan ayda bin 300 evrak teslim ediliyor. 

Ankara'nın Keçiören ilçesi Yeşiltepe Mahallesi Muhtarı Ferat Aygün, bırakılan tebligatlar yüzünden muhtarlık görevini sağlıklı şekilde yerine getiremediğini aktardı. Aygün, “Posta evraklarının muhtarlıklara bırakılmasından şikâyetçiyiz. Kendi işimizi yapamaz olduk. Örneğin, mahallemizde kaldırım, asfalt ve su arızası oluyor. Biz bunlara bakmaya ve yetkilere bildirmeye gittiğimizde vatandaş arıyor veya gelerek postaneden evrakım gelmiş onu almam gerekiyor diyorlar. Bizde o işleri bırakarak postaneden gelen evrakı vatandaşa vermek işin muhtarlığa geliyoruz. Muhtarlık görevimizi yapamıyoruz. Biz burada posta dağıtıcılığı yapıyoruz. İşgüzar postacılarımız olabiliyor. Katlara çıkmamak için vatandaşın ziline de basmadan posta haber kâğıdını posta kutusuna yapıştırıyor. Sonra da postacı gelip evrakı bize bırakıyor. Bununla ilgili de vatandaşlardan çok şikâyet alıyoruz. Bu konuyu PTT’ye de ilettik. Herhangi bir çalışma yapılmadı bununla ilgili. Belediye, kaymakamlığa mahallemizin sorunlarını görüşmek ve hizmeti almak için gidiyoruz. O sırada vatandaşta haklı, mahkemeden evrakı geliyor” dedi. 

Hafta sonları tebligatını isteyen vatandaşlar ile sıkıntılar yaşandığını anlatan Aygün, şöyle devam etti: 
“Mesai saatleri dışında da sıkıntılarımız oluyor. Vatandaş gündüz çalışıyor. Bizim muhtarlığı kapattığımız saatte onlar işlerinden çıkıp evine geliyor. Gecenin bir yarısı bizi arayarak, 'Benim o evrakı almam lazım, hemen gel' diyor. Benim müsait olup olmadığımı düşünmeden tehdit eder gibi konuşuluyor. Biz de vatandaşın mağdur olmaması için gelip evrakını veriyoruz. Bunu hafta sonlarında daha fazla yaşıyoruz. Bizim özel hayatımız kalmıyor. Mahallemizle de ilgilenemiyoruz.” 

“Günlük 60 tebligat geliyor” 

Tebligat sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade eden Aygün, tebligatlar yüzünden mahallenin sorunlarının aksadığını belirtti. Aygün, “Evrakların bizden alınmasını istiyoruz. Mahallelerde postaneler fazlalaştı. Biz evrakların oralara bırakılmasını istiyoruz. Günlük 60 adet evrak geldiği oluyor. Günlük bu sayılar değişebiliyor. Kanunda bizim vatandaşlara ulaşıp bilgi vermemiz yazmıyor. Vatandaş takibini yapacak. Bunu vatandaşa anlatamıyoruz. Denetimli serbestlik, icra ve çeşitli evraklar olabiliyor. Denetimli serbestliğin devam etmesi için evrakına imza atması gerekiyor. Posta haber kâğıtları art niyetli kişiler veya çocuklar tarafından alınıp yırtılabiliyor. Vatandaşlarımız doğal olarak evraktan haberi olmuyor. Evine icra geliyor ya da denetimli serbestliği yanıyor. Bu sefer biz kötü oluyoruz” dedi. 
Keçiören ilçesi Şenlik Mahallesi Muhtarı Suat Yılmaz ise, tebligatlar yüzünden asıl sorunların gecikmeli olarak yapıldığını söyledi. Yılmaz, “Postacı vatandaşın evine gidiyor. Evinde bulursa evrakı verir, bulamazsa evrak bize gelir. Bu evraklar bizim mahallemizdeki sorunlarla ilgilenmemizi engelliyor. Mahallemizdeki sorunla ilgilenirken postacı tebligatları bırakıyor. İşimizi 1-2 saat erteliyoruz. İşimize tekrar dönüyoruz, bu sefer de vatandaş postasını istiyor. Bu yüzden asli görevimizi yerine getiremiyoruz. Mahallemizin alanı büyük olduğundan sorunlarımız da fazla" dedi. 
e-Devlet üzerinden sorunun çözülebileceğini, basılmış şekilde gönderilen evrakların da devlete külfetinin fazla olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: 

“Vatandaşların e-Devletlerine tebligatlar gönderiliyor. Bu şekilde bir çözüm noktası bulunuyor. Kanunda yer alıyor. Polis merkezine, Zabıta Amirliğine ve muhtarlığına bırakılabilir deniliyor. Dördüncü bir seçenek olarak da devletimiz her mahallede PTT şubesi açtı. Postacılar da kendi kurumlarına bırakabilir. Devletimize tebligatları basılı olarak göndermesinin bir külfeti var.” 

Aylık bin 300 tebligat bırakılıyor 

Postacılık yerine mahallenin sorunları ile ilgilenmek istediklerini ifade eden Yılmaz, “Postacı ile vatandaşlar arasında biz köprüyüz. Vatandaş geldiği zaman 'Benim posta haber kâğıdım yapıştırılmamış, ben evdeydim neden size bıraktı' diyor. Bizde bilemiyoruz. Hatta vatandaşın biri, 'Evde yatalak eşim var, nasıl evde olmam. Postacı evime çıkmadı' dedi. Bizde bir şey diyemiyoruz. Bu sorunlarla uğraşmak yerine mahallenin sorunları ile uğraşmak daha iyi olur. Büyük bir mahalle olduğumuzdan bin 300 evrak gelir. Bunun 600 civarını alıyoruz. Kayıt olmayanı iade ederiz. Bunların yüzde 40’ı trafik cezası, yüzde 60’ı icra ve mahkemelik durum evraklarıdır. Vatandaşlar bizi olur olmaz saatlerde arıyor” dedi.