Aref, Türkiye’ye döndü! İlk sözü bakın ne oldu?
Antalya’da gösteriye hazırlandığı sırada kobra yılanı tarafından ısırılmasının ardından tedavisinin yapılması için özel uçakla Mısır’a götürülen illüzyonist Aref Ghafouri, İstanbul’a geldi.
Türk Hava Yollarının tarifeli seferiyle Kahire’den İstanbul’a gelen Aref Ghafouri, "15 Temmuz günü yalnızdım evde. Daha önce herkes yılanı gösteride kullandığımı söyledi. Öyle bir şey yok. Hayvanı evde besliyordum. Bu hayvanın beslenmeye ihtiyacı var hasta olduğu için. Bizim zaten bir rehabilitasyon merkezimiz, B sınıfı hayvanat bahçesi ruhsatı var. Bu yüzden hayvanları besliyoruz. O gün de hayvanın hasta olduğunu gördüm, aldım. Yıkadım yerine geri koyarken hayvan döndü bir anda elimi soktu. Peşinden hemen kafesin içine koydum, kapağı kapattım. Sonra hastaneye gittik. İlk gittiğim hastanede iğne yaptılar panzehirin olmadığını ve başka bir hastaneye gitmek gerektiğini söylediler. En son Antalya Araştırma Hastanesine gittik. Türkiye’de panzehiri olmadığı için bulmaya çalıştılar Sağlık Bakanlığı vasıtası ile. Bunun da Türkiye’ye gelmesinin uzun süreceğini söylediler. O yüzden bekleyemezdim. Mısır'da, Fransa ve Suudi Arabistan’da varmış. İki ülkede üretilmediğini tek sadece Mısır’da varmış, tek şansım Mısır’dı. Vize işlemleri uzun sürdü. Sağ olsun devlet, vize almamda destek oldu. Kendi imkanlarımla gittim ambulansa. Kahire büyükelçimiz vize işlemlerini hızlandırdılar" diye konuştu.
UÇAĞI HAVADAN GERİ ÇEVİRDİK
"Mısır vize vermediği için 2 veya 3 saat bekledik" diyen Aref Ghafouri, "Mısır’ın vize vermeyeceğini düşünerek uçak Ankara'ya geri dönüyordu. Uçak Antalya’dan havalandıktan 5 dakika sonra Mısır’ın vize verdiğini öğrendik. Uçak ile temas kurarak Antalya’ya çağırdık" dedi.
GÖSTERİ İÇİN BESLEMİYORDUM
Kendisini sokan kobra yılanını gösteride kullanmadığını söyleyen Aref, "Arkadaşlarım yılanın öldüğünü söyledi. Zaten kötüymüş son anda beni de götürecekmiş. Hastaydı zaten. Ben de hasta olduğu için besliyordum. Gösteri için beslemiyordum. Herkesin de düşündüğü gibi kimse zehirli olan bir yılanı gösteri için kullanmaz. Ben de zehirli bir yılanı gösteri için kullanmam" şeklinde konuştu.
SURİYELİ BİRİNDEN ALDIM
Kendisini ısıran kobra yılanını Antalya’da Suriyelilerin yaşadığı bir mahallede yaşlı birinden aldığını söyleyen Aref, "Birkaç sene önce Antalya’da yardım için gittiği Suriyelilerden birinden aldım. Çünkü hasta olduğunu gördüm. Omurgada yamukluk vardı. Bir gözünde de sıkıntı vardı. Ben de o hayvanı aldım. Bizim hayvanat bahçesinde yılanlar var, aslan var. Diğer hayvanat bahçelerinde yaşayamayan sakat doğan hayvanlar var. Orada besliyoruz. Sürekli o hayvan orada kalamıyor. Herkes o hayvana yaklaşamıyor. Ben zaten Tayland’da kursunu gördüm. Tabi ki her zaman herkesin ehliyeti var ama herkes de kaza yapabiliyor" şeklinde konuştu.
DOKTORLAR ÇOK ŞAŞIRDI
Mısır’da doktorların kendisine 25 saat panzehir almadan nasıl yaşadığını merak ettiklerini söyleyen Aref Ghafouri, "Antalya’da 25 saat panzehir almadan nasıl yaşadığımı merak ettiler. Yılan soktuktan sonra seni öldüyse demek ki güçsüzmüş. Az bir zehir enjekte etmiş. Beni ısırdığında hemen elimi çekmiştim. 1 saniye sürdü, oradan da kurtardım. Isırdığı zaman yapışır ve sen ölene kadar bırakmaz. Peşinden emdiğimi için emmek doğru değil. Soğuk suyu ağzına alıp emdiğin zaman zehir suya geldiği zaman zehir etkisini kaybediyor. Ayrıca hızlı bir şekilde gitmedik ama yavaş yavaş ağzı ve gözler felçleşmeye başlıyor. Sırf dişlerimi ve ağzımı hareket ettirebileyim diye sakız çiğniyordum" dedi.
BÜTÜN HAYATIM GÖZLERİMİN ÖNÜNDEN GEÇTİ
Tedavisinin çok iyi geçtiğini söyleyen Aref Ghafouri, "Şuan çok iyiyim. Eskisi gibiyim. Aynı şekilde devam edeceğim. Daha dikkatli olacağım. Çünkü bu hayvanlar benim çocukluğumdan ilgilendiğim şeyler. Bütün canlılar, sadece yılan değil. Bir hamamböceğinden tutun da aslana kadar benim için hepsi aynı. Elimden bir şey geliyorsa elimden gelen yardımı yaparım. Elimi soktuğu zaman bütün hayatım gözümün önünden geçti. Kobra soktuğu zaman 15-20 dakika içinde gidiyorsun. Ama artık biraz şans oldu. En iyi ihtimal elimi keseceklerini düşündüm. Aynı anda zaman geçiyor olumsuzluklar geliyor. İlk başta panzehir yok dediler. Ölüm aklıma geldi. Daha çok ailem için üzülüyordum. Ben zaten bunları yaparken her şeyi düşünerek yapıyorum. Ölümü göze alarak ben o hayvanı elime alıyorum. Aynı anda da dikkat ediyorsunuz. Tabi ki bu kaza. Beklemediğiniz bir an her şey olabilir. İlk yarım saat bitti diye düşündüm. Sonra baktım bitmedi. Sonra yavaş yavaş vücudumun felç olduğunu hissediyordum. Şu an iyiyim. Elimi kullanabiliyorum. Mısır'da aslında bir kere daha doğdum diyebilirim" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.