Atalay: Sendikalar partilerin arkasına sığınmasın

Türk-İş, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Kocaeli’de kutladı. Miting öncesi İzmit Doğu Kışla Parkı’nda toplanan binlerce vatandaş, kortej oluşturarak miting alanına yürüdü.

Atalay: Sendikalar partilerin arkasına sığınmasın
Yayınlanma:
Güncelleme:

Türk-İş Konfederasyonuna bağlı 38 sendika başkanının da katıldığı yürüyüşte kortej, yoğun güvenlik önlemleri altında İzmit ilçesindeki Milli İrade Meydanı’na geldi. Binlerce vatandaşın katıldığı mitinge Türk-İş Genel başkanı Ergün Atalay, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, Türk-İş Yönetim Kurulu üyeleri, İzmit Belediye Başkanı Fatma kaplan Hürriyet, konfederasyon bünyesinde olan Tarım-İş Sendikası, Türk Metal, Türkiye Maden-İş Sendikası, Petrol-İş Sendikası başta olmak üzere toplam 34 sendikanın başkanları ve Türkiye’nin farklı illerinden gelen vatandaşlar katıldı. 

pevrul-kavlak-1.jpg

BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE KUTLUYORUZ

Kortejin alana ulaşmasının ardından miting, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Miting, şarkılar eşliğinde alanı dolduran binlerce vatandaşın halaylar çekmesi ile devam etti. Koza Halk Dansları Grubu’nun gösteri yaptığı mitingde konuşan Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, “Değerli arkadaşlarım her yıl olduğu gibi bu 1 Mayıs'ta işçi sınıfının birli ve mücadele günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde alanlardayız, yine sizlerle birlikteyiz. 1 Mayıs hepinize, ülkenin dört bir yanında emeği ile çalışanlara kutlu olsun. Biz Türk-İş olarak 1 Mayıs’ı kitlesel olarak bu emek kenti Kocaeli’de kutluyoruz. Türkiye’nin her köşesinde milyonlarca emekçi, Türk-İş ve diğer emek toplulukları önderliğinde meydanlarda birlik ve beraberlik içinde 1 Mayıs’ı kutluyor. Onlara selam olsun. Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olarak buradan Türkiye’nin tüm köşesindeki emekçilere kardeşlik ve birlik duygularımızı gönderiyoruz” dedi. 

NE YAZIK Kİ SORUNLARIMIZ BİTMİYOR

Ellerindeki döviz, Türk bayrakları ile alanı dolduran vatandaşlara seslenen Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak ise, “İşçi sınıfının bu kutsal bayramında birlik mücadele ve dayanışma gününde işçi kürsünden sesleniyoruz. Büyük bir coşku ile bu alanı dolduran kardeşlerim hepinize selam olsun. 1 Mayıs, bütün emekçilere kutlu olsun. Ülkemizin dört bir yanından işinin başında, alanlarında olan ancak yüreği İzmit’te atan tüm kardeşlerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutluyorum. Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın dört bin yanında ezilen, sömürülen, hak ve özgürlük için mücadele veren kardeşlerimizin bayramı kutlu olsun. Bütün dünyada küresel kapitalizmin daha çok kar ve zenginlik için bizlere dayattığı sürü düzenine, emekçilerin ezilmesine karşı alanlardayız. Biz yüz binlerce işçiyi temsil eden Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk İş olarak biz Türkiye’nin dört bir yanında olan işçilere sesleniyoruz. Bizden fedakarlık edenler bizi feda, başkasını kar ettirecekler. Hep beraber mücadele edeceğiz. Ne yazık ki sorunlarımız bitmiyor. Krizin bedeli bize çıkıyor. Buradan sesleniyoruz biz bu krizin bedelini ödemeyeceğiz. Haklarımız için, özgürlüklerimiz, çocuklarımızın geleceği için sonuna kadar direneceğiz. Direne direne kazanacağız. Bizim kıdem hakkımız olan hakkımızdır. Küçültmek isteniyor. Buna asla izin vermeyeceğiz, altını çiziyorum izin vermeyeceğiz. Biz bu adaletsiz düzeni, insanı sömüren bu kara düzeni değiştirebiliriz. Çözüm bizim elimizde” diye konuştu. 

ONLARI RAHMETLE ANIYORUM

Son olarak konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bugün 1 Mayıs, işçilerin bayramı. Bugün yine alanlardayız. İzmir’de, Ankara’da, Ağrı'da, Antalya’da Trakya’da, Erzurum’da, kısacası Türkiye’nin her ilinde, her ilçesindeyiz. Oralardaki arkadaşlarımızı da saygıyla selamlıyorum. Bugün Maraş’ta maalesef 5 değerli kardeşimiz 1 Mayıs’a giderken hayatını kaybetti. Allah mekanlarını cennet olsun. Yaralılara da Allah şifa versin. Buradan özellikle şoför arkadaşlarımıza sesleniyorum. Ne olursunuz benim kardeşlerimi sağ salim evlerine götürün. Bu seçimden sonra kıdem getirdiler. Kıdemin konuşulacağı yer İzmit’te bulunan bu alandır. Türk-İş her yıl 1 Mayıs’ı bir vilayette kutluyor. Maden cinayeti oldu, Zonguldak’a gittik. Hendek oldu Çanakkale’ye gittik, 15 Temmuz oldu Tandoğan’a, Afrin hareketi oldu Hatay’a gittik” dedi. 

BİZİ YOK SAYMAYIN

“Bugün kıdem için bu alandayız” ifadelerine yer veren Atalay, "Buradan Türkiye’yi yönetenlere, Meclise sesleniyorum. Buradan kamuoyuna sesleniyorum. 3 bin TL brüt alan kardeşimiz 250 TL yemek parası, 250 TL yol parası veriyor. Bu kardeşimiz 25 sene çalışabilirse alabileceği kıdem 86 bin TL. TOKİ’nin alt gelir durumu ile ilgili en düşük olan 50 metrekarelik konutu 116 bin TL. Buradan sesleniyorum; kıdem ile ilgili olumsuz çalışma yapmayın. Kıdemle ilgili geriye giderek bir çalışma yapmayın. Yapamazsınız, yapmazsınız, yaptırmayız. Kıdem bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası, bizim duymamızı, görmemizi sağlıyor. Bazı art düşünceli işverenler doymak bilmiyor. İyi niyetli olanlara sesimiz yok. Allah onlara daha çok versin. Kötü olanlar 30 günü aşağı çekmeyi gözlüyorlar. Biz milletvekili olmak istemiyoruz, fabrikamız olsun, uçağımız olsun istemiyoruz. Biz yaşamak istiyoruz. Bu alandan sesleniyorum, bizi görmemezlikten gelmeyin, küçümsemeyin, yok saymayın. Allah şahidim bedelini ağrı ödersiniz” dedi. 
ÇÖZÜM BULMAK LAZIM

Kıdem ile ilgili yapılan çalışmalar için iktidara seslenen Atalay, “Kıdemle ilgili 17 milyon çalışan var. Bu ülkede kıdemle ilgili olanların sayısı 40 milyon. Bu ülkenin yarısıyız. Kıdemin nokta kadar geri gidişini aklınızdan bile geçirmeyiniz. Mevcut yapı kalmak şartı ile almayanlar ile ilgili çalışma yapılırsa katkı sağlarız. Ama mevcut yapıya dokundurmayız. Fon lafını ülke gündeminden çıkartın. Her Ramazan ayı gibi her yıl fonu ülke gündemine getirmeyin. İş yerlerimizde verimimiz düşüyor, evlerimizde huzurumuz azalıyor. İş verimimizi düşürmeyin, evlerimizde huzurumuzu kaçırmayın. Buradan ülke idare edenlere sesleniyorum. Kıdem bizim son kalemiz. Bu ülkenin insanları, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorunun ne zaman çözüleceğini merak ediyorlar. Bir yerden başlamak lazım. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili çözüm bulmak lazım. Sabah Taksim’deydim. Sizin adınıza anıta çelenk koydum. Orada 37 arkadaşlarımızı 1977’de katlettiler. Aradan 37 sene geçti. Kimin yaptığı daha belli değil. 1977 katliamını kim yaptıysa 12 Eylül, 15 Temmuz’un ardında da onlar var. Şeker fabrikalarını özelleştirmeyin diye diye dilimizde tüy bitti. SEKA Kağıt Fabrikası vardı. Özelleştirdiler. Bu kağıt krizine girdiğimize kitap basanlara, basın organlarına sormak lazım. Onun için şekerle ilgili çalışmaları gözden geçirmek lazım. Özel sektöre karşı, yabancı sermayeye karşı değiliz. Tank-Palet’in yüzde 51’i bizde olsun” dedi. 

pevrul-kavlak-12.jpg

SENDİKALAR PARTİLERİN ARKASINA SIĞINAMASIN

Vatandaşlar için meydanlarda olduklarını ifade den Atalay, “Bu alanda en küçüğünden en büyüğüne bütün sendikalar olağanüstü bir mücadele sergiledi. Dediler ki Kocaeli meydanında olacağız. Sıkıntımızı anlatacağız, derdimizi anlatacağız. Ülke yönetenlere diyeceğiz ki taleplerimizi yerine getirin. Getirin ki ülke mutlu olsun. Sorunlar o kadar çok ki bununla ilgili çözümü kimin bulması lazım? Bununla ilgili bizim önümüze Çalışma Bakanımızın düşmesi lazım. Sıkıntıları onunla çözmemiz lazım. 4 ay oldu kamu sözleşmeleri başladı. Tık yok ortada. Bize soran yok. Bakanlıktan olumlu bir haber gelmedi. Sayın bakan bu çalışmaları bir an önce hızlandırın. Kamu işçisi sözleşmelerinin yapılmasını istiyor. Bundan kısa bir süre önce asgari ücret olarak bir süreç yaşadık. Biz Türk-İş olarak bin 650 TL ile ilgili insanların geçinmediğini söyledik. 3 ay boyunca başımıza gelmeyen kalmadı. Birileri, ‘Tutuklayın, Silivri’ye atın’ dediler. Öyle ileri gittiler ki. Bir sendikanın birisi bizimle ilgili suç duyurusunda bulundu. Bizim bu ülkede sorunları gündeme taşımamız lazım. Ama öyle bir noktadayız ki 17 milyonun çalıştığı yerde 2 milyon sendikalı var. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Bu alandan Türkiye’deki bütün emekçilere sesleniyorum; hangi sendikaya güveniyorsanız o sendikanın üyesi olun. Baskı görmeden, şiddet görmeden 10 yıldır bunları yaşadık. Bu bizim sendikamız. Sendikalar partilerin arkasına sığınamasın. Sendikalar işçilerin sendikası, ülkenin sendikası olur. Partinin sendikası olursa sarı sendika olur” ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmaların ardından miting, Atalay ve sendika başkanlarının alanı dolduran vatandaşlara karanfil atması ile sona erdi. 
 

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.