Babalar Günü
Dün “Babalar Günü” imiş. Çocuklarım beni telefonla arayıp, tebriklerini ilettiler. Mutlu oldum. “Babalar Günü” münasebetiyle “Baba'yı”,...
Dün “Babalar Günü” imiş. Çocuklarım beni telefonla arayıp, tebriklerini ilettiler. Mutlu oldum. “Babalar Günü” münasebetiyle “Baba'yı”, yani kendimi ve hayat tecrübelerimi yazayım dedim. ‘Baba’nın da evlâdı ve aile bireyleri üzerinde inkâr edilemez hakları var. Ananın aile fertlerine verdiği o ‘kutsal’ emek ne ise, muhakkak ki babanın emeği ve hizmeti de o oranda mukaddestir. Babanın duası, hiç bir engelle karşılaşmadan, Allah’ın huzuruna çıkar. Amma ve lâkin ‘baba’ yine de ‘ana’nın bir adım ötesinde ve gerisinde. Zira, “Cennet anaların ayaklarının altında” kabul görmektedir. Ne güzel! Geçmişte baba, kazanan, kazandıklarını ‘bütçe ambarına’ dolduran, evin orta direği gibi algılanırdı. Şimdi ‘İletişim Çağı’na girildi ve ‘aile düzeni kurma felsefesi’ tamamen tersine döndü. Artık yuvayı ‘erkek ve dişi kuş’ birlikte yapıyorlar; ki doğru olan da bu. Erkek ailenin reisi olmaktan çoktan çıkarıldı. Ananın yarı yardımcısı olan baba: “Benim de haklarım var, bunları bana kim verecek, haklarımı isterim!” naralarını atarak isyan edip, ortalığı ‘Kel Ali’nin bağına’ döndürmez. Fakat baba yine o ‘engin ehil davranışıyla’ aile içindeki görevini yerine getirmenin mutluluğunu aile fertleriyle paylaşır. Mutsuz da olsa, maddî ve manevî sıkıntılı zorluklar da yaşasa, ‘erkekliğine’ (aile reisliğine) kimsenin leke sürmesini istemez. Doğrusu gönlündeki ‘vezir’ olan onurunu ve gururunu ‘rezil’ etmez. Babamın aile meclisimizde sık-sık tekrarladığı şu sözlerini oldukça manidar bulurum: Derdi ki rahmetli babam: “Bir gün gelip sizler de ‘Ana-Baba’ olunca benim sizlere dediklerimi, öğütlerimi daha iyi anlayacaksınız. Kendim hep ‘çarıkla’ idare ettim. Sizlere ‘lastik ayakkabı’ aldığım zaman sevinçten uçuyorum. Gülen yüzlerinizin gül üzümü gibi güzelleştiğini görünce ne kadar mutlu oluyorum, bilemezsiniz? Lakin şunu asla unutmayın! Hayırlı bir evlât yetiştirmek, hizmetin ve ibadetlerin en büyüğüdür. Toplum ve aile bundan büyük yarar görür. Baba olmak bütün maddî ve manevî sıkıntılarına rağmen yine de büyük mutluluktur. Bu güzel mutluluğu Rabb’im sizlere ve baba olamayan herkese yaşatsın.” Sözün özü: Zaten bütün babaların büyüklükleri, ancak onların ölmeleri halinde anlaşılıyor. Babalar soğuk görünür ama sıcaklığı, göçüp gittikten sonra fark edilir. Başımız dara düştüğünde “Ah babam ah! Şimdi hayatta olsaydın da şunu sana bir danışsaydım?” demiyor muyuz? Ben babamın çook hayır duasını aldım. Çocuklarıma hep ‘helâl ekmek’ getirdim. Rabb’imden niyazım: Benim çocuklarım da inşallah “Bir baba yüz evlâda bakar da, yüz evlât bir babaya bakamaz” felsefesini ve zihniyetini ilke edinenlerin şuurundan emsâl ve örnek almazlar. Tüm karamsarlıklar şu mübarek günlerin hürmetine üstümüzden uzak olsun. Bir baba olarak, babaların “Babalar Günü” kutluyorum. Hoşça kalınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.