Bakan Çavuşoğlu'ndan çok sert Hollanda çıkışı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, canlı yayında Hollanda'nın içişlerine karışıldığı iddiasına sert bir yanıt verdi. Çavuşoğlu, “Hollanda veya başka bir ülke Türkiye’de yaşananlarla ilgili Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye çalışırken, hukuk dersi vermeye çalışırken bu Türkiye’nin iç siyasetine karışmak olmuyor ama Avrupa’da yaşayan Türklerle ilgili biz düşüncemizi açıkladığımız zaman o zaman o ülkenin iç siyasetine müdahale oluyor. Böyle saçma bir anlayış olmaz. Bu çifte standarttır” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “YPG’nin hem ABD’nin söz verdiği gibi hem de kendilerinin açıkladığı gibi öncelikle biran evvel Fırat Nehri’nin doğusuna geçmesi gerekiyor. Geçmediği takdirde hedef olacaktır. Ama Menbiç ve diğer bölgelerdeki Araplar tabii ki hedef değildir. Esasen hepimizin ortak amacı bu bölgeden DAEŞ’i temizlemektir” dedi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders ile baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Çavuşoğlu, ‘Fırat Kalkanı’ operasyonuyla ilgili son durumun sorulması üzerine, “Her şeyden önce gerek Cerablus gerekse Afrin’den doğuya doğru başlatılan operasyonun amacı bu bölgeden DAEŞ terör örgütünü temizlemektir. Gördüğünüz gibi küçük bir kuvvetle bile DAEŞ terör örgütü kontrol ettiği şehirleri terk ediyor, kaçıyor. Esasen yıllardır biz bunu söylüyoruz. Sadece hava operasyonlarıyla DAEŞ’i yenmek mümkün değil, karadan etkili operasyonlarla DAEŞ’i hem Irak’tan hem Suriye’den temizleyebiliriz. Bırakın koalisyonun içindeki 65 ülkeyi, 5-6 ülke bile bu konuda işbirliği yapsaydı bugüne kadar Suriye ve Irak’ta DAEŞ diye bir terör örgütü kalmazdı. Operasyonun yapıldığı Menbiç dediğimiz bölgede Araplar ağırlıklı olarak yaşıyor. Türkiye’nin desteklediği bu operasyonun içindeki güçlerde bu bölgeden insanlar. Bu bölgelere burayı terk etmek zorunda kalan insanlar yerleştirilmeli, onlar yaşamalı. Ama YPG’nin amacı bu değil. YPG gittiği yerlerde kendisi gibi düşünmeyen Kürtler dahil herkesi göçe zorluyor etnik temizlik yapıyor. Bu operasyondan YPG PYD’nin rahatsız olmasının PKK dahil sebebi de budur. DAEŞ ile mücadele ettiğini söyleyen bir terör örgütü DAEŞ’e yönelik diğer güçlerin yürüttüğü operasyondan niye rahatsız olsun. Madem ortak hedef DAEŞ niye rahatsız oluyor. Burada YPG’nin hem ABD’nin söz verdiği gibi hem de kendilerinin açıkladığı gibi öncelikle biran evvel Fırat Nehri’nin doğusuna geçmesi gerekiyor. Geçmediği takdirde hedef olacaktır. Ama Menbiç ve diğer bölgelerdeki Araplar tabi ki hedef değildir. Esasen hepimizin ortak amacı bu bölgeden DAEŞ’i temizlemektir” açıklamasında bulundu. “Eğer Almanya gerekli adımları atarsa biz böyle bir ziyaretin gerçekleşmesini sağlarız” Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth'un geçen hafta Türkiye’de olduğu hatırlatılarak, Alman parlamenterlerinin İncirlik Üssünü ziyaret etmeleriyle ilgili bir ivme kazanıldığı yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Çavuşoğlu, “Alman milletvekillerinin İncirlik’e yapmak istediği ziyaret esasen bundan sonra Almanya’nın atacağı adımlara bağlıdır. Eğer Almanya gerekli adımları atarsa biz böyle bir ziyaretin gerçekleşmesini sağlarız. Aksi takdirde kusura bakmasınlar bizim tarihimizle haksız yere oynamaya çalışan kişilerin bizim hassas bölgemize ziyaret etmesine de izin vermeyiz. Bunu başından beri söylüyoruz. Bundan sonraki süreç Almanya’nın atacağı adımlara bağlıdır” değerlendirmesinde bulundu. “Böyle saçma bir anlayış olmaz. Bu çifte standarttır” Hollanda da yaşayan Türklerin durumuyla ilgili Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Bizim Hollanda iç siyasetine müdahale etmemiz söz konusu değildir. Doğru da değildir zaten. Bu tür haksız ithamları da reddediyoruz biz. Fakat Türkiye’de olanlardan Hollanda’da yaşayan Türklerin etkilenmesi ve buna reaksiyon göstermesi oraya bir müdahale değildir. Bu da doğaldır. Bunu engelleyemezsiniz. Hukuk dışına çıkarsa ayrı bir şey. Hukuk dışına kimse çıkmamalı. Hollanda veya başka bir ülke Türkiye’de yaşananlarla ilgili Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye çalışırken, hukuk dersi vermeye çalışırken bu Türkiye’nin iç siyasetine karışmak olmuyor ama Avrupa’da yaşayan Türklerle ilgili biz düşüncemizi açıkladığımız zaman o zaman o ülkenin iç siyasetine müdahale oluyor. Böyle saçma bir anlayış olmaz. Bu çifte standarttır. O nedenle en iyi yöntem her zaman Türkiye ve Hollanda olarak ya da Türklerin yaşadığı ülkeler olarak aramızdaki diyalog ve işbirliğidir. Yaşanan sorunları bu şekilde daha kolay aşabiliriz.”