Bankacılardan FETO kapsamındaki şirketler için talep

Bankacılar FETÖ kapsamdaki şirketler için hükümetten kayyum ataması yerine önce el koyma, ardından da varlıklar değer yitirmeden satışlarının yapılmasını istiyor

Bankacılardan FETO kapsamındaki şirketler için talep
Yayınlanma:
Güncelleme:

Türkiye her gün farklı bir gündemle güne ‘merhaba’ diyor. FETÖ darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmeler, artan terör olayları derken son olarak da Suriye operasyonu olmak üzere pek çok siyasi gelişme ekonomideki adımların geri planda kalmasına neden oluyor. Oysa yaşanan tüm gelişmelere karşın ekonomide önemli kararlar alınıyor. Ekonominin önde gelen aktörleri de hükümet yetkilileri ile görüşmek, taleplerini iletmek için yaratılan her platformu sonuna kadar değerlendirmeye çalışıyor. Önceki akşam işadamı Ahmet Arslan’ın organize ettiği Fikir Sofrası Düşünce Platformu tarafından düzenlenen Yeni Türkiye ve Ekonomide Güçlü Kalkınma Modeli Çalıştayı’nda 3 ayrı oturuma Maliye Bakanı Naci Ağbal, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci olmak üzere üç bakan başkanlık etti. Bakanlar The Four Seasons Hotel’de düzenlenen toplantılarda işadamlarının talep ve önerilerini dinledi. Bankacılardan emlak patronlarına, holding CEO’larından STK başkanlarına kadar iş dünyasının önemli isimleri toplantıya katıldı. Bankacılar FETÖ kapsamında kayyum atanan şirketlerle ilgili problemleri bakanlara iletirken sektörün kredi riskinin de milyar liraları aştığı ifade edildi. Edinilen bilgiye göre sadece Naksan Holding’de bankacılık sektörünün taşıdığı risk toplamı 1.3 milyar lirayı geçiyor. Ve son olarak kayyum ataması yapılan Boydak Grubu’nda da bir o kadar kredi riski olduğu ifade ediliyor. Bakanlarla yapılan oturumlarda banka yöneticilerinin bakanlara “Yönetimine el konan şirketlere kayyum atanıyor. O şirketlerde işleyişi bilenler de uzaklaştırıldığı ya da gözaltına alındığı için bu kurumların mali bünyelerinde zafiyetler yaşanabiliyor. Hal böyle olunca bizim endişelerimiz de artıyor. Zira 50-100 milyon liralık krediler var bankalarda ortalama ama toplamda milyarı geçiyor. Bu kurumların uzun süre kayyumlarla yönetiminden çok el konulup özelleştirilmesi yani satılması, riskin bankacılığa sıçramaması açısından da önemli” dediği öğrenildi. KHK HAZIRLIĞINI HABERTÜRK YAZDI Nitekim önceki gün Habertürk’te yer alan habere göre hükümetin de bu yönde bir çalışması var. Ve bankacılara hükümetin böyle bir çalışma üzerinde durduğu da ifade edilmiş. Hazırlık aşamasındaki Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile FETÖ ile ilişkili olduğu belirlenen işadamlarının şirketlerine el konulup sonrasında özelleştirilmesi planlanıyor. Bu arada bu çalışma halka açık olan Koza Altın gibi FETÖ ile bağlantısı tespit edilen şirket hisselerinde de dün sert yükselişler yaşanmasına neden oldu. İŞ DÜNYASINDAN ÖNERİLER: Yapı tasarrufları sandığı kurulsun Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, toplantılarda iş dünyasından gelen öneri ve talepleri şöyle aktardı: -Özellikle yatırım yapılmasına başlandıktan sonra geriye dönük uygulamanın yapılmaması hususu, bir anlamda ‘maç başladıktan sonra kural değişmez’ kuralının uygulamaya konulması. -Ar-Ge teşvikleri artırılsın, girişimciliğin önündeki vergi engelleri kaldırılsın. -Milli eğitime ayrılan bütçe artırılsın, eğitimde sık değişiklik yerine köklü reform yapılsın. -Bankacılıkta özellikle kamu tarafında yöneticilerin elini kolunu bağlayan zimmet düzenlemesi esnetilsin. -’Yapı tasarrufları sandığı’ adı altında bir yapı oluşturulsun. Bu konuda Bankalar Birliği de kapsamlı olarak çalışma hazırlamalı. -Sanayide ara eleman sıkıntısı sürüyor. Mesleki eğitim destekleri artırılsın. MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL: VERGİ İNDİRİMLERİ BENDEN, KULELERİ DİKMEMİZ LAZIM Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Bir ülkede para ve maliye politikası ne kadar güçlü olursa olsun, yapısal reform ayağı olmaksızın bunlar tek başına ekonomiyi sürdürülebilir kılamaz. Bu nedenle yapısal reform ajandasının mutlaka güçlendirilmesi gerek” dedi. Ağbal bürokratik hantallığa dikkat çekerek şöyle konuştu: “Yıllardır gelmiş. Biz oturuyoruz hükümet olarak bir yasa çalışması yapıyoruz. Sonra bu Meclis’e geliyor, Meclis’ten geçiyor. Sonra maalesef bir bürokratın eline düşüyor. Bürokrat şöyle bir yorum yapıyor; ‘Kanun koruyucu bu yasayı yapmış ama bu yasayı yaparken ruhunda şöyle düşünmüştür’ diyor. Kendisini kanun koyucunun yerine koyup, kanun okuyor. Fal bakar gibi kanun okuyor. O zaman da yasa koyucunun, hükümetin hiç aklında olmayan bir yorumu, iki tane yasayı yan yana getirerek yapıyor. Bazen diyorum ki ‘Bari bana söylemeyin, bu yasayı ben yazdım. Yani bunun ruhunu benden daha mı iyi okuyacaksınız’ dediğimde diyorlar ki ‘Vallahi biz böyle okuduk.’ Diyorum ki ‘Siz bakışınızı, vizyonunuzu, anlayışınızı değiştirin.’ Bununla mücadele edeceğiz. Bu bürokratik hantallığı, bu bürokrasideki kapalılığı, hep beraber çözeceğiz.” Ağbal, Türkiye’nin finans kaynaklarını çeşitlendirmesi ve özellikle sermaye piyasalarında yeni kaynak çeşitlerinin üretilmesi gerektiğini dile getirdi. İstanbul Finans Merkezi projesinin temellerinin kazıldığına ama artık yükseltilmesinin gerektiğine dikkati çeken Ağbal, “Kuleleri dikmemiz lazım, mevzuatı tamamlamamız lazım, teşvikleri vermemiz lazım. Maliye Bakanlığı olarak vergi teşvikleri neyse onları vereceğiz. Yeter ki İstanbul Finans Merkezi bir an önce hayata geçsin” diye konuştu. GİRİŞİMCİLİĞİ ÖNLEYEN VERGİLER KALKACAK Maliye Bakanı Naci Ağbal, yatırım teşviki için de maliyetleri azaltacak önemli düzenlemeler getirdiklerini vurguladı. Dün de Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) ağustos ayı meclis toplantısında değerlendirmelerde bulunan Ağbal, damga vergisi ve harçlar açısından önemli düzenlemeler yaptıklarını hatırlatarak şöyle konuştu: “Damga vergisinde yapacaklarımız bitmedi. Hayatın içinde karşılaştığımız, kayıtdışılığa iten, girişimcilik üzerinde maliyet oluşturan, adeta işi yapılamaz hale getiren damga vergisi uygulamalarını bir bir kaldırmamız lazım. Burada çok seçici olarak selektif bir yaklaşım ile birçok damga vergisi düzenlemesini hayata geçirdik ama buna devam etmeye ihtiyacımız var.” Şirket kuruluşlarına kolaylıklar getirdiklerinin altını çizen Ağbal, şirketlerin tek bir noktada kurulabileceğini ve kuruluş işlemlerinde çeşitli ücretlerde ve harçlarda indirimler yapıldığını anlattı O OKULLARI İŞLETMEYE TALİP OLDULAR Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bazı işadamlarımız Türkiye’de okul yönetimi noktasında belli bir seviyeye gelmiş şirketlerimiz olduğunu, bunun da yurtdışında okullar açma noktasında tıpkı ihracat yapan firmaların desteklenmesi gibi bir takım teşvikler verilmesini talep ediyor. Şöyle de bir talep var; ‘Bu Fethullahçı terör örgütünün faaliyet gösterdiği ülkelerdeki okullar tek tek kapatılıyor, bunun işletmelerine biz özel sektör olarak talibiz” diyorlar..  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.