Birçok ülke yasaklamıştı: Cinsiyet değişikliği tetikleyen ilaç Türkiye'de serbest!

Türkiye'de ise, 18 yaş altındaki çocuklara ergenlik baskılayıcı ilaçlar, çocuk endokrinologları tarafından uygun görülmesi durumunda reçeteyle verilebiliyor. İstanbul Üniversitesi'nde cinsiyet değiştirme ameliyatları öncesinde ergenlik baskılayıcıların kullanıldığı ortaya çıkmıştı.

ULUSLARARASI YASAĞI GENİŞLETME ÇABALARI

Aydınlık'tan Özlem Konur Usta'nın haberine göre, birçok Avrupa ülkesi ve ABD'nin 20'yi aşkın eyaleti, ergenlik baskılayıcı hormonların 18 yaş altında cinsiyet disforisi tedavisi için kullanımını yasakladı. Bu durum, dünya genelinde çocukların cinsiyet uyumsuzluğu tedavisinde dikkatli bir yaklaşımı gündeme getiriyor.

İNGİLTERE'DE YASAĞIN GEREKÇELERİ

İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), ergenlik baskılayıcı ilaçların uzun vadeli etkileri konusunda yeterli kanıt olmadığına ve bu ilaçların etkinliğine dair bilimsel verilerin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, cinsiyet disforisinin çocuklar arasında yaygın olabileceği ve normal gelişim sürecinin bir parçası olabileceği vurgulandı.

Bir çalışma grubu tarafından yapılan değerlendirmede, bu ilaçların uzun vadeli sonuçlarına ilişkin yeterli veri bulunamadığı raporlandı. Mahkeme, NHS'nin bu konudaki görüşlerini destekleyerek rutin kullanımı yasakladı. İngiltere Sağlık Bakanı Wes Streeting, çocuklara yönelik sağlık hizmetlerinin "kanıt odaklı" olması gerektiğini belirtti.

TÜRKİYE’DE DURUM VE ELEŞTİRİLER

Türkiye'de ise, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Birinci Basamak Sağlık Çalışanları için Ergen Sağlığına ve Sorunlarına Yaklaşım Cep Kitabı”nda cinsiyet disforisi tanımı ve tedavi önerileri yer alıyor. Ancak, ergenlik baskılayıcı ilaçların etkinliği konusunda bazı bilimsel tereddütler bulunuyor.

Ürolog Prof. Dr. Zeki Bayraktar, bu ilaçların hekim kontrolü dışında da merdiven altı kullanımına rastlandığını belirterek, ergenlik baskılayıcı ilaçların rutin kullanımının yasaklanması gerektiğini ifade etti. Bayraktar, İngiltere'nin bu tedavi yönteminin klinik etkinliğine dair yeterli kanıt bulamadan yasakladığını ve diğer Avrupa ülkelerinin de benzer adımlar attığını vurguladı.