CHP’den Bahçeli’ye çok sert sözler

CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, "CHP Türkiye’ye omuz verirken, Sayın Bahçeli Erdoğan rejimine omuz vermeyi tercih etmiş. Bahçeli isterse kendi parti kongresini...

CHP’den Bahçeli’ye çok sert sözler
Yayınlanma:
Güncelleme:

CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, "CHP Türkiye’ye omuz verirken, Sayın Bahçeli Erdoğan rejimine omuz vermeyi tercih etmiş. Bahçeli isterse kendi parti kongresini sarayın bahçesinde yapabilir” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda Kılıçdaroğlu, MYK üyeleriyle yarın Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilecek olan adli yıl açılışına katılıp katılmama konusunda görüş alışverişinde bulundu. MYK toplantısından Kılıçdaroğlu’nun yarın Beştepe’te yapılacak açılış törenine katılmamasına yönelik karar çıktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke, düzenlediği basın toplantısında MYK’nın gündemini basın mensuplarıyla paylaştı. Türkiye’yi 15 Temmuz karanlığına neyin taşıdığını çok iyi bildiklerini belirten Böke, “Türkiye çok zor zamandan geçiyor. Türkiye’yi bu zor zamana AKP politikaları getirdi. FETÖ AKP’nin bilerek, isteyerek, görerek kendi siyasi, ideolojik ajandasıyla beslediği ve büyüttüğü bir örgüt olarak devlete açıkça yerleştirildi. Biz 15 Temmuz sonrası bu duruma dair siyasi sorgulamayı erteledik. Türkiye’ye omuz verdik. Ancak bir kez daha görüldü ki AKP devleti ele geçirme mantığından vazgeçmiş değil. AKP’nin milli mutabakat dediği ülkemizi bu hale getiren ‘yanlış politikalarıma ortak ol’ çağrısından başka bir şey değil. AKP açıkçası mutabakat değil, itaat arıyor. Türkiye’nin yaşadığı açmazın nedeniyse demokrasi dışı girişimlere imkan sağlayan bir sürecin yaşanmış olmasaydı. Bu süreç AKP’nin gücü tek kişinin elinde toplanmayı kendisine hedef edinmiş olmasıydı. Üstelikte bunu Türkiye’nin bütün kurumlarını, o kurumların geleneklerini ve iş yapma biçimlerini çökertmek pahasına yaptı. Türkiye’ye istikrara kavuşturacak olacak şeyde bu politikalardan tamamen vazgeçilmesinden geçiyor. Laik, demokratik, güçlü bir parlamenter sistem ve güçlü bir hukuk devletinin yeniden ayağa kaldırılmasından geçiyor. Gücü tek kişinin elinde toplamaya çalışmak bütün denge, denetleme mekanizmalarını ortadan kaldırmak hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını yok etmek, Meclis’i işlevsizleştirmek ancak istikrarsızlığı derinleştirir. Türkiye’yi daha da kırılgan hale getirir” diye konuştu. “BAHÇELİ İSTERSE KENDİ PARTİ KONGRESİNİ SARAYIN BAHÇESİNDE YAPABİLİR”
 1 Eylül’de adli yıl açılışı yapılacağına değinen Böke, “Adli yılın açılışı kaçak saraya taşınıyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Çünkü demokrasilerde yargı asla kabul etmez. Siyasetin gölgesinde yargı olmaz. Yargı bağımsız, herkese eşit mesafede, kimliklere ve farklılıklara kör olmak zorundadır. Kendi yapımı dahi hukuka aykırı olan bir kaçak sarayda yargı yılı açılamaz. Bu açılış asla kabul edilemez. Sayın Bahçeli’nin adli yıl açılış törenlerine dair CHP’ye yönelik çağrılarını ciddiye alıyoruz. Bu nedenle de kendisine yanıt verme ihtiyacı hissediyoruz. 15 Temmuz’da Türkiye’de olağanüstü bir durum yaşandı. Bu olağanüstü durum karşısında CHP bu devletin kurucu partisi olma bilinciyle Türkiye’ye omuz verdi. Oysa bugün anlaşılıyor ki CHP Türkiye’ye omuz verirken, Sayın Bahçeli Erdoğan rejimine omuz vermeyi tercih etmiş. Türkiye’de kuvvetler ayrılığına güçlü bir parlamenter demokrasiye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu 15 Temmuz’da bizzat hepimiz yaşayarak gördük. Şimdi hepimize düşen en temel görev de saray rejimine omuz vermek değil, yargının bağımsızlığını savunmaktır. Biz CHP olarak bunu yapmaya ısrarla devam edeceğiz. Bahçeli isterse kendi parti kongresini sarayın bahçesinde yapabilir” açıklamasında bulundu.
"POLİSTE TÜRBANI SERBEST BIRAKARAK…” AK Parti’nin Türkiye’yi 15 Temmuz’a getirmiş olan ideolojik ve partizan yaklaşımının kendini her alanda göstermeye devam ettiğini söyleyen Böke, “Bu hafta poliste türbanı serbest bırakarak laiklik üzerinden yeni bir tartışma başlatılma gayreti de bunun en somut göstergelerinden biri. AKP polisin özlük haklarını, örgütlenme haklarını, ne zamandır beklediği 3600 ek göstergeyi vermek yerine bütün bu yapmadıklarını, hatta yaptığı hataları da örtmek için türbana sığınıyor. Türkiye’yi bu hale getiren yanlışlardan biri AKP’nin devleti ele geçirme mantığıyla toplumu inanç üzerinden, kimlik üzerinden ve yaşam tarzı üzerinden ayrıştırması olmuştur. Bu ayrıştırmanın son bulmasının tek yolu, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve sosyal devlet niteliğinin herkes tarafından hatırlanmasıdır. AKP’nin Türkiye’yi 15 Temmuz karanlığına sürükleyen politikaları aynen devam ettirdiğinin başka göstergeleri de mevcut. TBMM’ye karşı sergilenen tutumları. Bugün Kanun Hükmünde Kararnamelerle Meclis’in etrafından dolanarak ülkeyi yönetme anlayışı devam ettiriliyor. Darbeye karşı direnen ve mücadeleyi halkla beraber kazanmış olan Meclis’i yok sayan bu tutum asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı. “ÇAĞRIMIZI BİR KEZ DAHA YÜKSEK SESLE YAPIYORUZ” Hakkari ve Şırnak’ın ilçe yapılması yönünde bir KHK olduğunun söylendiğini bildiren Böke, şunları kaydetti: “Meclis iradesiyle muhalefetin yüksek sesle dile getirmesi sonucunda vazgeçilen bu düzenlemenin Meclis’in milletin iradesini hiçe sayarak KHK’larla keyfi bir şekilde getirilmesi yönetimde keyfiyette ısrarın en somut göstergelerinden biri. AKP’yi böyle bir işe kalkışmaması, Türkiye’yi KHK’larla Meclis’e rağmen yönetme anlayışına son vermesine yönelik çağrımızı bir kez daha yüksek sesle yapıyoruz. Kendilerini bu konuda uyarıyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazdan çıkış ancak ve ancak parlamenter sistemin güçlendirilmesiyle gerçekleşebilir. Ancak ve ancak Meclis’in çalışmasıyla mümkün olabilir. Yaşadığımız olağanüstü dönemde insan hakları ihlallerinin araştırılması için Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun toplanması yönünde çağrımız oldu. Bu çağrı AKP tarafından reddedildi. Çağrıyı bir kez daha yineliyoruz, Türkiye’yi içinde bulunduğu bu olağanüstü dönemde insan hakları ihlallerine karşı savunacak bir biçimde mutlaka Meclis üzerinden komisyonların işlemesi yoluyla adım atılmalıdır. Biz devlet içine yerleştirilmiş, etrafına terör saçan, illegal cemaat yapısıyla mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Bu yapının devlet bürokrasisi, yargı, silahlı kuvvetler ve siyasetteki örgütlülüğünün mutlaka ortadan kaldırılması gerekiyor. Ancak kurunun yanında yaşta yansın zihniyetiyle bu yapıyla mücadele ediyor görüntüsüne sığınarak haksız mağduriyetler yaratılması hukuk devleti anlayışına asla sığmaz. Türkiye çok zor dönemden geçiyor. Herkesin bunun farkında olması gerek. Türkiye’ye başka 15 Temmuzlar yaşatılmaması için Türkiye’de demokrasinin, hukuk sisteminin ve toplumsal bütünlüğün acilen kuvvetlendirilmesi şart. İşte biz bu yüzden adli yıl açılışı kuvvetler ayrılığına gölge düşürmesin diyoruz. Parlamenter demokrasi güçlendirilsin diyoruz. Meclis her koşulda çalıştırılmalı diyoruz. Türkiye’de yeniden merkeze laiklik alınmalı diyoruz. Bu yüzden dün yüz binlerle beraber ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıktık.” “KUVVETLER AYRILIĞINA GÖLGE DÜŞÜRECEK HERHANGİ BİR ADIMIN ASLA PARÇASI OLMAYACAĞIZ” Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Böke, adli yıl açılış töreni için yeniden resmi davet gelip gelmediği sorusuna, “Ben buraya inene kadar yenilenmiş bir resmi davet elimize ulaşmamıştı. Yargı asla siyasetin gölgesini kabul etmez. Türkiye Cumhuriyeti’ni güçlendirecek olan, Türkiye’de demokrasiyi yeşertecek olan kuvvetler ayrılığıdır. Kuvvetler ayrılığına gölge düşürecek herhangi bir adımın asla parçası olmayacağız” cevabını verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.