CHP'den yüksek yargı mensuplarına eleştiri
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Yüksek yargı mensubu olmak demek, yüksek makamdaki adamların peşine takılıp şehir şehir gezmekle olmaz. Yüksek demokrasiyi hedeflemek, halkın yüksek menfaatlerine uygun kararlar, içtihatlar oluşturmakla, demokrasi alanın
CHP'li Özel, hükümetin normal bir hükümet olmadığını, talimat ile göreve geldiğini iddia ederek, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak atama Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na karşı bundan önce yaptığımız muhalefeti daha da güçlendirerek, üzerimizdeki yükün arttığını bilerek, ülkenin her geçen gün biraz daha tek adam yönetimine doğru sürüklendiğinin farkında olarak ve bunun üzerimize yüklediği sorumluluğu bilerek muhalefetimize güç, hız vereceğiz. Bundan sonraki süreç hükümet, Adalet ve Kalkınma Partisi için kolay olmayacak. Şunu net olarak söylemek gerekir; bir darbe hükümetiyle mücadele edeceğiz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kampını bir ay önce konuşmuş olmamıza rağmen sadece kendi kurultaylarında MYK, MKYK dışında kalacak ya da Bakanlar Kurulu'nda yer almayanların tepki oylarından çekinerek Cumhuriyet Halk Partisi’ne verdikleri sözü çiğneyen AKP grubuna bundan sonraki süreçte Meclis'i dar edeceğiz” dedi. Salı gününden itibaren Meclis'te nezaket olmayacağını söyleyen Özel, darbe hükümeti ile nasıl mücadele edilecekse öyle mücadele edeceklerini belirtti. Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezilerine katılmasını da eleştiren Özel, “Yüksek yargı mensupları kararlarını vermeden önce 'bu konuda reis nasıl düşünür öğrensinler' diye meslek içi eğitime tabi tutulmaktalar. Şu anda yapılan iş, yargı mensuplarının reisin istediği istikamette karar verebilmek için onun her pozisyonda nasıl düşündüğünü bilebilmek için birlikte yurt gezilerine çıktılar, onunla birlikte yaşamaktalar, birlikte çay toplamaktan, onu dinleyip hayran hayran reise doğru yürümekteler. Yüksek yargı mensubu olmak demek, yüksek makamdaki adamların peşine takılıp şehir şehir gezmekle olmaz. Yüksek demokrasiyi hedeflemek, halkın yüksek menfaatlerine uygun kararlar, içtihatlar oluşturmakla, demokrasi alanını geliştirmekle, insan hakları alanını genişletmekle yüksek yargının kendilerine verdiği unvanlarını taşıdıklarını hak edebilirler” diye konuştu. “Yargının bağımsız olmadığı, yüksek yargının doğrudan saraya bağlanmış olduğunun bir göstergesi de kendine yöneltilen eleştirilere kişisel veya kurumsal savunma yerine Adalet Bakanı bir memurunu savunuyor gibi savunuyor” diyen Özel, “Ey Adalet Bakanı sen kimsin, yüksek yargıya yönlendirilen eleştiriler için çıkıp Twitter’dan bir takım açıklamalar yapmak suretiyle savunuyorsun. Adalet Bakanı bunların basın müşaviri olmuş, hamisi olmuş, Adalet Bakanı ‘bunlar kendini savunamaz, biz savunacağız’ diyor” ifadelerini kullandı. Üç yüksek yargı mensubunun azli, el çektirilmesi gerektiğini savunan Özel, bunu parti hukukçularının incelediklerini ve sürecin sonunda Türkiye’nin hukuk anlamında büyük yara aldığını ve bunu yapanların yargı önünde hesap vereceklerini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.