Daha bitmedi
15 Temmuz 2016 gecesi geçeli bir ay oldu. Feto’nun belasının birincisi defedildi. Ama bu belanın ikincisi de üçüncüsü de gelebilir, çünkü Feto denen...
15 Temmuz 2016 gecesi geçeli bir ay oldu. Feto’nun belasının birincisi defedildi. Ama bu belanın ikincisi de üçüncüsü de gelebilir, çünkü Feto denen ahlaksız hemen pes etmez. Onu kullanan A.B.D’leride artık onun işe yaramayacağına inansa onu hemen teslim eder. Teslim etmediğine, türlü bahaneler uydurduğuna göre halen onun bir şeyler yapacağına A.B.D’leri inanıyor demektir. Zaten Feto’da belli zamanlarda tekrar gündeme geleceği haberlerini yaymaya çalışıyor. Yani halen kendine bağlı bulunan fakat kendilerini kamufle etmiş olanlara cesaret vererek ümitli olmalarını sağlıyor. Bütün bu gizli pislikleri unutmamak lazım. 15 Temmuz 2016’dan önce çeşitli görevlerde bulunup şimdi görevde olmayan bazı yüksek rütbeli emekli subayların televizyon kanallarında boy gösterdiklerine akıl vermeye kalktıklarına şahit oluyoruz. Herşeyin iyisini onlar şimdi iyi biliyorlar. Yapılan ve yapılacaklar hakkında yorum yapıp akıl veriyorlar. Şimdimi aklınıza geldi. O üniformalar üzerinizdeyken neredeydiniz. O zaman uzaydamı yaşıyordunuz. Kırk senelik bu pisliğin gelişmesinden niçin haberiniz olmadı. Belki o zaman sizde tehdit edildiniz, sesiniz çıkmadı. Belkide terfilerinizin engellenmesinden korktunuz. Her neyse o zaman görmezlikten geldiniz. Şimdide susunuz. Şimdiki sorumluluklar altında olanlar siyasi otoriteyle bu pisliğin nasıl temizleneceğini düşünsünler. Onların alacağı kararlara saygılı olunuz. Çünkü başımızın bu belalardan kurtulması için bazı önemli kararların alınması zamanı gelmiştir. İşin içinde olanlar, sorumluluk taşıyanlar geçmiştende ders alarak en keskin kararları almak zorundadırlar. Televizyon yayınlarındaki açık oturumlarda konuşmacı olanlar çok dikkatli olmalıdırlar. Kritik bir dönemden geçen devletimize ve devletimizi yönetenlere zarar verici, milletimizin zihnini bulandıracak. Söz ve beyanlarda bulunmamaları çok önemlidir. Devletimizi yönetenlerin her yönde danışmanları vardır. Nerede, neyin, nasıl yapılacağı konusunda sorumlularla bilgi alışverişinde bulunup doğru kararlar alırlar. Devletini yönetenler para karşılığı yorum yapanlar kadar işlerini bilmiyorlar mı? Televizyonlarımızın da bu türlü yayınlarda daha duyarlı olmaları gerekmektedir. Milletimizin bu dönemi sıkıntısız geçirebilmesi olağan üstü durumun bir an önce sona ermesi için hukukun devletten tarafı işletilip esas suçlularla yani 17 Aralık’tan sonrada halen Feto destekcileri ile bilmeden veya iyi niyetle o grupta bulunanların ayrı tutulabilmesi için savcı ve hakimlerimizin kanuni sorumluluk içinde çalışmalarına destek olunmasının daha uygun olacağını düşünmekteyiz. Bugünlerde A.B.D’lerinde din raporunda Türkiye eleştiriliyor. Heybeli Ada Ruhban okulunun halen açılmadığını, Türkiye’ de sunni din adamları yetiştirilirken diğer dini grupların din adamlarının yetiştirilmesine fırsat verilmediği, hükümetin Alevilerin ibadethanelerine gerekli ilgiyi göstermediğini Alevilerin şiddete maruz kaldığını, gayri Müslümlerin ise tehdit aldığını yazıyor. Be insafsızlar siz değil biz Türkiye’de yaşıyoruz. Hiçbir Alevi vatandaşımıza şiddet uygulanmadı uygulanmaz. Hiçbir gayrimüslüm tehdit edilmez bunları yazarak Türkiye’de özgürlüğün hatta din özgürlüğünün olmadığını mı söylemek istiyorsunuz. Türkiye’mizde her dinden her inançtan her milletten olanlar istediği gibi yaşarlar. İnanan inanmayana, açık kapalıya, kapalı açığa müdahale etmez. Aynı raporda İmam Hatip okullarına gitmenin hükümet tarafından yönlendirildiğini de söylüyorsunuz. Düz okullara veya İmam Hatip okullarına gitmek vatandaşımızın kendi tercihidir. İslamiyetin doğrusunu öğrenip din simsarlarının elinden milletimizi kurtarmaktan korkuyorsanız, onu bilemiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.