'Düşük profilli, bıyıklı birisini seçtiler'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım'ın AK Parti Genel Başkanlığı'na aday olmasıyla ilgili olarak,

'Düşük profilli, bıyıklı birisini seçtiler'
Yayınlanma:
Güncelleme:

Kılıçdaroğlu, Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda 5 bin gencin partiye katılımı dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. CHP lideri, törende yaptığı konuşmada, "Gençlerle birlikte olmak dünyanın en güzel işi. Başka bir geleceği, diri bir geleceği yaratabiliriz diyor gençlik kolları başkanımız. Gençleri seviyoruz. Gençleri geleceğimiz ve umudumuz olarak görüyoruz. O nedenle Mustafa Kemal Atatürk ülkenin geleceğini sadece ve sadece gençlere emanet etti. Bugün 19 Mayıs. 19 Mayıs 1919, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bir tarihtir" dedi.

CHP lideri şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz, 4 Mayıs’ta saray darbesi yapıldı. yüzde 49,5 oy alan bir partinin genel başkanı saraya davet edildi, ’İstifa dilekçeni ver’ denildi, verdi dilekçeyi ve kabul edildi. Biz demokrasimizi geliştirmek zorundayız. Gençlerimize demokrasiyi, uygarlığı anlatmak zorundayız. 23 milyon 600 bin kişinin oyunu alan bir kişinin tercihiyle bu ülkeye demokrasiyi getirmez. Şimdi oturdular, yani aklı olmayan bir adam lazım bize. Düşük profilli. Arkasından dediler ki, düşük profil yetmez, bir de bıyıklı olacak. Evet, düşük profilli, bıyıklı birisini seçtiler. Diyorlar ki, ’Yarın bunu kurultay seçecek’. Hani demokrasi? Var mı demokrasi? Demokratik bir yarış var mı? O nedenle bunlar bu ülkeye demokrasiyi asla getiremezler. Özgürlükçü demokrasiyi Türkiye’ye getirecek olan sizlersiniz, sizlerin mücadelesidir. Önümüzdeki süreç içinde tabloyu daha net göreceğiz. Ülkeyi ne kadar ve nasıl yönetecekler, hep beraber tanık olacağız. Bunun adı demokrasiye ihanettir. Bunun adı, Türkiye Cumhuriyeti’ni ihanettir. Özgürlükçü demokrasi için mücadele edeceğiz, bedel varsa bedelini de ödeyeceğiz. Bizim geleneğimizde kan dökmek yoktur. Sevgi vardır, hoşgörü vardır, özgürce düşünceyi ifade etmek vardır.


Kadın-erkek eşitliği vardır. Uygar dünyanın bir parçası olmak vardır. Biz meydanlara kan için çıkmayız. Demokrasi için çıkarız. Özgürlük için çıkarız. Medya özgürlüğü için çıkarız. Düşüncelerimizi açıkça söylemek için çıkarız. Ama onların elleri kanlıdır. Onlar özgürlük isteyen insanları susturmak isterler. Kanla susturmak isterler, gözyaşıyla susturmak isterler. Onun için söylüyorum, bedeli kan bile olsa  özgürce meydanlara çıkacağız. Hiç kimse endişe etmesin. Eğer bir bedel ödemek varsa, o bedeli ben ödeyeceğim. Halkım ve gençler için."

"SİCİLİ PEK TEMİZ DEĞİL"


Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Bizi kutuplaştırdılar, Türkiye’yi böldüler. En büyük bölücü de kaçak sarayda oturan zat. Ülkeyi bu hale getirdi. Ülkede insanları neredeyse birbirine düşman hale getirdi. Ama ben Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma da seslenmek isterim. Gördüğünüz tablo demokrasi tablosu değildir. Yolsuzluğa karşı duyarlı olan bir kişiyi çağırıp eline istifa dilekçesi vermek, senin vicdanını sızlatmalıdır sevgili AKP’li kardeşim. Bu gerçeği biliyorum. Şimdi yeni birisi geldi, sicili pek temiz değil. Adı ’Milyonali’ biliyorsunuz. Havuz medyasının başındaki adam. Hepsi göreceksiniz tek tek ortaya çıkacak. Biz siyasette ahlak istiyoruz. Şu anda Türkiye’de ahlaki olmayan tek alan var. O da siyaset. Siyaseti hırsızlardan, hırsızlıklardan arındırmalıyız. Siyaset temiz, düzgün insanların işi olmalı."

"DAHA CİDDİ OLAYLARLA DA KARŞI KARŞIYA GELEBİLİRİZ"

CHP lideri şöyle devam etti:

"Önümüzdeki süreçte daha ciddi olaylarla da karşı karşıya gelebiliriz. Hepimiz bunun farkında olmalıyız. Daha dikkatli, daha tutarlı, daha akılcı davranmak zorundayız. Unutmayın, bugüne kadar üç devrim yaşanmıştır Türkiye’de. Birinci devrim, saltanatı yıktık, Cumhuriyeti kurduk. İkinci devrim, çok partili hayata geçtik. Üçüncü devrim, sosyal demokrasiyi bu ülkeye yine CHP getirdi. Şimdi dördüncü büyük devrime hep birlikte hazırlanacağız. Özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz. Herkesin insanca, uygarca yaşadığı özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz. Özgürlükçü demokrasi tek başına CHP’nin sorunu değlidir. Hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun tüm insanların ortak sorunudur. 17 milyon yoksulun olmadığı bir Türkiye istiyorsak, özgürlükçü demokrasiye ihtiyacımız var. 6 milyon işsiz istemiyorsak, özgürlükçü demokrasiye ihtiyacımız var. Düşüncelerini açıkladı diye akademisyenler hapse girmesin istiyorsak, özgürlükçü demokrasiye ihtiyacımız var. Doğru haber yaptığı diye gazetecilere soruşturma açılmasını istemiyorsak, özgürlükçü demokrasiye ihtiyacımız var."

"ONLARIN YASAKLARI BİZE VIZ GELİR"

Kılıçdaroğlu, 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e yürüyemezsiniz diye yabak getirildiğini, ancak buna boyun eğmediklerini belirterek, "Yasak getirecekler. Onların yasakları bize vız gelir. Asla takmayacağız. Boyun eğmeyeceğiz asla. Bir soru sorayım, diktatörlerin önünde boyun eğer miyiz, diz çöker miyiz, geri adım atar mıyız? Korkuyu sarayların duvarlarına hapsettik. O korksun, biz korkmayacağız" dedi.

Sözü, terör olayları ve son dönemdeki şehitlere getiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Analar ağlamasın dediler, ağlamayan ana kalmadı. Bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer. Çünkü sorunun çözümü tam demokrasi ve özgürlükte yatıyor. Sevgvili anneler, çocuklarımızı güle oynaya askere göndermek istiyorsanız, çocuklarımız yatağa aç girmesin istiyorsanız, her ailenin asgari bir geçim kazancı olmalı, hiçbir zaman bu yurtta yoksulluk olmamalı diyorsanız, bunun tek adresi, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi CHP’dir.  Hiç ayrım yapmadım. Anne başımın üstündedir. İster Hakkari’de, ister Edirne’de olsun... İster Çankırı, Çorum’da olsun, ister Gaziantep’te olsun, bütün annelere seslenmek iziyorum: Ülkenin geleceği sizsiniz. Emin olun, bu ülkeye huzuru, bu ülkeye barışı biz getireceğiz."
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından, CHP’ye üye olduğu belirtilen 5 bin genç adına temsili 25 gence rozetlerini taktı.

Mehmet Aktaran / İstanbul, (DHA)
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.