Erdoğan dedenin yardım çığlığı
"Kızıma yalvardım, elinizi ayağınızı öpeyim perişanım dedim. Bir çorba yapsın yeterdi bana, başka bir isteğim yoktu ama hor baktı"
Ankara'nın Mamak ilçesinde yaşayan 86 yaşındaki Erdoğan dede, "Benim tek istediğim sağlık. Beni iyice bir muayene edip, tedavi ederek evime göndersinler. Kimseden aş, ekmek istemiyorum, para istemiyorum. Biraz toparlansam kendi kendimi idare edebilirim" dedi.
Erdoğan dede devletten yardım eli bekliyor. Yüzde 96 engeli bulunan Erdoğan dede, solunum zorluğu, oksijen yetmezliği, aort anevrizması (ana atardamarda meydana gelen balonlaşma) ve boynundaki sağ şah damarının tam tıkalı olması nedeniyle konuşma bozukluğu gibi çeşitli hastalıklarla mücadele ediyor. 3 sene önce eşi vefat eden Erdoğan dede, eşinin ölümüyle yapayalnız kaldı. Sağ bacağındaki 5 santimlik kısalık onun yürümesine de engel oluyor. Dışarıya çıkıp kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan, tek başına banyo yapamayan, oksijeni çok düşen ve "3 senedir perişanım" diyen Erdoğan dede, önce çocuklarına sığınmak istedi ama anlattıklarına göre çocukları ona sahip çıkmadı. Erdoğan dede, "Çocuklarımın yanlarına gittim, çok hastaydım. Her yerim yara içindeydi, ayağa kalkamıyorum, yürüyemiyorum. Yalvardım, 'kızım elinizi ayağınızı öpeyim ben perişanım' dedim. Kızım, 'istiyorsan gel' dedi. Nasıl gideceğimi bilmiyorum, zor bela oksijen makinemi aldım kızımın evine gittim. Bir çorba yapsın yeterdi bana başka bir isteğim yoktu ama hor baktı. Torunumun telefonundan bir şeyler silinmiş, bana 'sen yaptın, yalancısın' dediler. Denemek için 'valizimi getirin, giderim ben' evime dedim. Evladım bana 'baba sen hastasın, nereye gidiyorsun' demedi. Oksijen makinelerimi alıp kendi evime geri geldim" şeklinde konuştu.
"Nevin Gökçek yemeğimi gönderiyor"
Evinde tek başına kalan Erdoğan dedenin yardımına gelen kimsesi yok. "Eşim olduğu zaman gelen oluyordu ama şimdi hiç gelenim, gidenim yok" diyen Erdoğan dedeye ne yeyip içtiği sorulduğunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek'in kendisiyle ilgilendiğini söyleyen Erdoğan dede, "Yemeğimi Allah razı olsun Nevin hanım gönderiyor. Haftada iki gün geliyorlar. Ankara Hastanesine gittim, ultrason çektiler, 'amca sende enfeksiyon var' dediler ilaç verdiler. Torbalar ilaç dolu. Hastaneye gidecek durumum yok. Koltuk değnekleriyle otobüse binemiyorum, kalabalık zaten. Nevin hanım benimle çok ilgilenir, her derdime koştu ama 5 milyon nüfusu var Ankara'nın, hangi biriyle ilgilensin" ifadelerini kullandı.
"Kömürlük bile olsa gider kalırım"
Sobalı evde yaşayan Erdoğan dede, karnındaki aort anevrizması yüzünden ağır kaldıramadığından odun taşımak için ya sağlığına kavuşmaya ya da yine birilerinin yardımına muhtaç. "Kışın çok zor olacak. Nefes darlığım var, fıtık var ağır bir şey kaldıramıyorum" diyen Erdoğan dede, "İyi olsam, biraz kendimi toparlasam en azından. Ömrüm kaç gün kaldı, ben kendi mezarımı yaptırdım. Gidecek bir yerim de yok" diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
Kullandığı oksijen makinesinin çıkardığı yüksek ses nedeniyle huzurevine gitmekten çekinen Erdoğan dede konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Huzurevine gidersem 4 gün sonra oradan cenazem çıkar. Çok iyi biliyorum. Makineyi çalıştırdığım zaman yanımda yatan arkadaş rahatsız olur. Ama yeter ama yetmez bilmiyorum ama benim maaşım var, huzurevinde bana tek oda verilse, nere olursa olsun, kömürlük bile olsa gider kalırım. Ama 2-3 kişilik odada kalsam, ben gece 11'de 12'de bunu çalıştırdığım zaman bana hakaret ederler. Hastanede 10 gün yattığımda bile yanımdaki adam rahatsız oluyor. Benim tek istediğim sağlık. Beni iyice bir muayene edip, tedavi ederek evime göndersinler. Kimseden aş, ekmek istemiyorum, para istemiyorum. Evin her tarafına ilaç döküyorum fareler geliyor, sağlam değilim ki kalkayım kovalayım. Biraz toparlansam kendi kendimi idare edebilirim. Çarşıya gidip bir ihtiyacımı göremiyorum, parka gidip oturup iki arkadaşla konuşsam yeter."
Erdoğan dede, Sağlık Bakanlığından destek istiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.