Erdoğan: "Ey Kılıçdaroğlu, İnönü tek adamdı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey Kılıçdaroğlu, senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı. Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyordu. O dönemde CHP’nin il başkanları aynı zamanda valiydi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkan Federasyonu üyelerini kabul etti. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen kabulde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü Isparta Şehir Hastanesinin açılışının yapılacağını belirterek, “Hastanemizin olmadığı ilimiz kalmadı. İlçelere girdik ve şimdi şehir hastanelerini yapıyoruz. İlacımızı alamıyorduk ilacımızı. Şimdi istediğin eczaneden gidip ilacını alıyorsun. Nereden nereye. Rabbim ne buyuruyor; onların gözü vardır görmez, kulağı vardır duymaz, dili vardır hakikati konuşmaz. Çünkü onların kalbi mühürlüdür. Adam diyor ki ne üretiyorsun? Adalet, emniyet, bütün bunlar fiziki mekanlar olarak en ideal seviyeye geldi. Türkiye 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol üretmişken, 14 senede biz 18 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Hala üretim üretim diyor. Sen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü görmedin mi? 3 sene içinde 200 milyon insanın geçtiği boğazın altındaki Marmaray’ı duymadın mı? Sen, Avrasya Tüneli’ni duymadın mı, görmedin mi? Şimdi de 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün temelini attık. Üretim üretim diyor. Gör bunları. Yok görmez. Hiç önemli değil. Balık bilmezse Halik bilir. Ülkemiz için bu kadar önemli bir hususta böylesine ciddiyetsiz yaklaşımlar ortaya konmasından ben milletim adına üzüntü duyuyorum. Biz tıpkı ecdadımız gibi milletimizin, vatanımızın, inancımızın, değerlerimizin söz konusu olduğu yerde her türlü fedakarlığı yapma ahlakı ile büyümüş bir nesiliz” diye konuştu.
"EY KILIÇDAROĞLU, SENİN PARTİNİN GENEL BAŞKANLIĞINI YAPMIŞ OLAN İNÖNÜ TEK ADAMDI"
Kılıçdaroğlu’nun tek adamlık söylemini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer ülkemiz için iyi olacaksa, faydalı olacaksa anayasa değişikliği ile getirilen yeni yönetim sistemine karşı çıkılmaması gerekiyor. Aksini iddia eden varsa bunu yalanla iftirayla değil, fikriyle, örnekleriyle mukayesesiyle ortaya koyar. Bu 18 maddenin neyine neden karşısın. Bunu söylemiyor. Bakıyorsun bu cumhurbaşkanı diyor, akşam yatıp sabah kalkınca lokantaları da kapatır diyor. Bunu kimin dediği çok önemli. Milletimin ne diyeceği çok önemli. Milletimiz bakar ve hangi tarafın söylediği doğruysa ona göre kararını verir. Ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda söylediklerini 20-25 maddelik bir liste halinde önüme koyup bakıyorum ve sonra derin bir şüpheye düşüyorum. Acaba biz mi başka bir ülkede yaşıyoruz, yoksa bu zat mı başka bir dünyada yaşıyor. Söylediği hususların anayasa değişikliği ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bir tek adamdır gidiyor. Sözünü ettiği tek adam nerede ben de bilmiyorum. Anayasa değişikliğinde söz konusu olan seçim ile iş başına gelen, görev süresi belli olan bir cumhurbaşkanıdır. Seçimin ve sürenin olduğu bir yerde böyle bir tehlike söz konusu olamaz. Ey Kılıçdaroğlu, senin partinin genel başkanlığını yapmış olan İnönü tek adamdı. Çünkü onlar başkasına hayat hakkı tanımıyordu. O dönemde CHP’nin il başkanları aynı zamanda valiydi. Kılıçdaroğlu şimdi böyle bir şey yapsak nasıl olur? Demokrasilerde böyle bir şey olamaz. Bu devrildiği için onlar çılgına döndü. Çünkü biliyorlar ki artık biz tek başımıza gelip, tek adam olup artık CHP’nin il başkanlarını vali yapamayacağız. Bu ülkede artık o dönemler kapandı. Siz bu ülkede milletin oyuyla iktidar olmuş Menderes idam edildiği zaman onun karşısına dikilmediniz, tam aksine o idamı destekleyen zihniyetin ta kendisi oldunuz. Sayın başbakan ile birlikte iki arkadaşı idam edildi. Bu ülke bunu da gördü” açıklamasında bulundu.
"DİYELİM Kİ CUMHURBAŞKANI NEFSİNE YENİLDİ, YOLDAN ÇIKTI…"
Seçilen cumhurbaşkanının görevini anayasa ve yasalara uygun bir şekilde yürütmek zorunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, cumhurbaşkanının anayasa ve yasaları değiştirme yetkisinin olmadığını söyledi. Anayasa ve yasaları değiştirme yetkisinin Mecliste olduğunu kaydeden Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Meclisi fesih edebilir diyor. Meclisi fesih yetkisi falan cumhurbaşkanının yok. Akşam yatıyor bir başka yalan, sabah kalkıyor bir başka yalan. Kardeşlerim adeta yalan makinesi. Cumhurbaşkanının yetkisi ise hükümet faaliyetleri ile ilgili olarak anayasa ve yasalara uygun kararnameler çıkartmaktan ibarettir. Anayasaya ters kararname, kanunlara ters kararname çıkartamaz. Anayasaya ve yasalara uygun olacak. Buradan tek adaklık çıkması mümkün mü? Diyelim ki cumhurbaşkanı nefsine yenildi, yoldan çıktı. Tek adamlık yapmaya kalktı. Her şeyden önce bu kişinin yakasına bu dünyada millet yapışır. Biz iki hesaba inanırız. Halk ve hak. Bununla birlikte Meclis soru önergeleri, araştırma ve soruşturma komisyonları ile yasama yetkisi ile bu kişiye dünyayı dar eder. Ortada suç varsa iş Yüce Divana gider. Daha kestirme bir yol olarak Meclis erken seçim ister. Bu kişiye hesabı sandıkta verdirir. Böyle bir sistemde kim tek adamlığa cüret edebilir. Bu itham safsatadan, mugalatadan kaynaklı bir hezeyandır. Boş çuval ayakta durabilir mi? Boş çuval nasıl ayakta duramaz yere yığılırsa bunların iddiaları da yerlerde sürünüyor. Yeni yönetim sisteminin şifresi istikrardır ve güvendir. Türkiye istikrar ve güven ortamına vurulan darbeler yüzünden geçmişte çok büyük bedeller ödemiştir. Sadece 1991 yılından bu yana ülkemiz hep tek parti iktidarları ile yani istikrarlı bir şekilde yönetilmiş olsaydı bugün bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olurduk. Kişi başına milli gelirimiz 11 bin dolar değil, 22 bin dolar olurdu. 16 Nisan’da oylanacak yeni yönetim sistemi bu ülkenin ve milletin geleceği için samimi olarak endişe duyan tüm siyasetçilerin ortak hayalidir. Rahmetli Özal, rahmetli Demirel, rahmetli Türkeş, rahmetli Erbakan, rahmetli Yazıcıoğlu, tüm siyasetçiler bu arzularını ifade etmiş ve hepsi de başkanlık sistemini istemişlerdir. Çünkü hepsi de koalisyonun, kaosun, çatışmaların, kavgaların ülkemize nelere mal olduğunu yaşayarak görmüşlerdir. Bizim de çok uzun zamandır dile getirdiğimiz yönetim sistemine Rabbim nasip ederse 16 Nisan’dan sonra kavuşma şansını hep birlikte elde edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başarısız olan liderlerin ayakta kalması mümkün olmadığı için kendine güvenemeyenler işi başka taraflara çekmeye çalışıyor. Yeni yönetim sisteminde hükümetler sandıkta doğrudan milletimiz tarafından kurulacak. Bu milletin verdiği direkt yetkidir. Meclisin dağınıklığından istifade ile otel odalarında, meşhur Güneş Motel hatırası vardı. O otel neler yaşadı neler. Otel odalarında, medya patronlarının villalarında, yurt dışındaki lobi ofislerinde pazarlıklar yapılarak kurulan hükümetler döneminin sona erecek olması bazılarının işine gelmiyor. Bu durum onların işine gelmiyor ama milletimiz kendi işini çok iyi biliyor. Bize düşen de milletimizin işine gelen yolu takip etmektir. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin halk oylaması aşamasına kadar getirdik. Parlamentoda AK Parti’li milletvekilleri, MHP’li milletvekilleri hep birlikte referanduma evet dedi. Şimdi sıra millette. Bende diyorum ki AK Parti’ye, MHP’ye, CHP’ye, BBP’ye, SP’ye gönül verenler hep birilikte konsolide olmak suretiyle evet evet evet dediği takdirde bu iş biter” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.