Etimesgut Ankara Kulübü ve Atatürk’ün spora verdiği önem

Türk sporunda güreşin ve boksta ülkemizi gururla temsil etmiş ve Türk bayrağımızı göndere çektiren, İstiklal Marşımızı söylettiren, ülkemize altın gümüş ve bronz madalyaları getiren sporcular biraraya geldi.

Etimesgut Ankara Kulübü ve Atatürk’ün spora verdiği önem
Yayınlanma:
Güncelleme:

ÖZEL HABER

ORHUN YILDIZ

Türk sporunda güreşin ve boksta ülkemizi gururla temsil etmiş ve Türk bayrağımızı göndere çektiren, İstiklal Marşımızı söylettiren, ülkemize altın gümüş ve bronz madalyaları getiren; Kenan Ege, Ömer Suzan, Hamdi Uzun, Baki Sudakalp, Müslüm Ertekin, Mehmet Bozdoğan, ülkemizin güreş ve boksta tekrar sayılı ülkeler arasına girebilmesi için yeniden bu sporlara gençlerin kazanılması konulu toplantıda bir araya geldiler. Toplantıda Etimesgut Ankara Kulübü Başkanı Bayram Kocaman ve Onursal Başkanı ve aynı zamanda Anadolu Gazetesi Yazarı Bahattin Demiray, Seğmenlerin Ankara'nın başkent oluşunda Atatürk’ü karşıladığı geçmiş anlatılmış, Cumhuriyetimizin kuruluşunda güreşimizin şimdiki durumu konuşuldu.

Toplantıda dile getirilen arzu ve isteğin başında Atatürk’ün sporla ilgili verdiği güzel örneklere değinilirken “Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim. Spor, ahlaktır. Türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa ulusumuzun geleceği güvence altındadır. Sporda başarılı olmak için bütün milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatani görev saymak gerekir. Ben Türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim” demesi dikkate alınmalıdır temennisinde bulunuldu.

Sporlar arasında en çok güreşi seven Atatürk’ün güreşle ilgili anıları anlatılırken. Kısa zamanda şehrin gençlerini Güreşe yönelmesi için Ankara Güreş Kulübü kurulmasını istemiştir.

Güreş yapan Çoban Mehmet'e takılan, Atatürk;

-"Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet" demişti Ata, sonra ilave etmişti "Seninle güreş tutsak beni de yenebilir misin?"

Koca çoban, çocuksu bir mahcubiyet içinde başını önüne eğmişti.

"Sizi bütün cihan yenemedi Paşam, ben nasıl yenebilirim?" Büyük Atatürk, Çoban Mehmet'in bu cevabı karşısında pek duygulanmış ve aslan yapılı ağır sıklet şampiyonumuzu alnından öpmüştür.

Serbest ve Greko-Romen güreşçilerin müsabakalarını izleyen, Atatürk; Benim bu husustaki kanaatim serbest güreşin bizim bünyemize daha yatkın olduğudur. Bunun üzerine de ısrarla çalışın, göreceksiniz bir gün gelecek şampiyonluklar bir birini kovalayacaktır” demiştir.

Toplantıda son olarak tekrar şampiyonlukların kazanılması için, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi coşku ve atılımın gençlerimize verilmesi ve çeşitli kötü alışkanlıklardan uzaklaştırılması için gerekli çalışmalarında yapılmasına ihtiyaç bulunduğunu katılımcılar tarafından belirtildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.