Futbolun Ponzi skandalı büyüyor
Futbolda son dönem yaşanan en büyük skandallardan olan yeni Ponzi olayı, mahkemeler görüldükçe altından birçok konunun kamuoyunun gözü önüne serileceğini gösteriyor.
DEĞERLENDİRME: YASİN ŞAHİN
Fatih Terim ile başlayan ancak daha sonra Galatasaraylı futbolculara da yayılan son dönemin en büyük 'Ponzi' skandallarından birinin mahkemesi geçtiğimiz günlerde görüldü.
Galatasaraylı futbolcuların mağdur olarak yer aldığı davada bir banka müdürü Seçil Erzan’ın mahkemedeki ifadeleri oldukça ilginçti. Sistemin işlediği anlar ve sonrası "Kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum." diyen Seçil Erzan, mağdurların ve kendisinin durumunu özetlemiş görünüyor.
Kamuoyunda ilk olarak 'Fatih Terim Fonu' olarak ortaya çıkan, daha sonra Galatasaraylı eski ve aktif futbolcuların da dahil olduğu sistemin tam olarak işlenişinin çözülmesi için muhtemeldir ki birkaç mahkemeye daha ihtiyaç var. Mağdurlar, mağduriyetlerini anlatsalar da 'yasal olmayan' bir yolla paralarını katlamaktaki amaçlarına dair bir şey söylemiyorlar.
ARDA TURAN VE EMRE BELÖZOĞLU TÜM BİRİKİMLERİNİ KAYBETTİ
Arda Turan’ın Seçil Erzan ile yaptığı konuşma mahkeme kayıtlarına geçerken, kamuoyu iki milli oyuncunun da tüm mal varlıklarını buraya yatırdığını öğrendi. Arda Turan, Erzan’a “Koskoca Emre Belözoğlu’nun bir şeyi kalmadı elinde” derken, kendi durumunu da “depremzedeler için 500 bin lira bağışlayabildim, millet dalga geçiyor. Para çıkar bana dedim çıkaramadın.” diye sitemde bulunuyor.
Ayrıca Arda Turan, “Bu işten Fatih Hoca kârda mı?” diye bir şüphe sorusu yöneltmesi de dikkatlerden kaçmıyor.
SEMİH KAYA OLAYI
İddialara göre sistemin sekteye uğradığını ilk fark eden insan ise Semih Kaya.
Kaya, Erzan’ı darp ederek parasının telafisini istiyor. Erzan da zaman zaman tefecilerden borçlar alarak zaman zaman da içerideki insanların paralarını yer değiştirerek bu durumu gideriyor. Yine kamuoyunda sıkça dillendirilen iddialardan biri de Emre Belözoğlu’nun parasının Semih Kaya’ya aktarıldığıydı.
“HER ŞEY TERİM’LE BAŞLADI”
İlk ifadesinde de Terim’e yer verse de daha sonra Erzan bu isim üzerinde çok durmadı. Çünkü mağdur sayısının çokluğu ve kamuoyunun diğer isimlerin peşine takılması sebebiyle gündemden düştü.
Ancak mahkemede, “2020’de beni tanıyan biri fon adı altında olmadan “ne istiyorsan onu yap” diyerek bana bir para teslim etti” ifadesine karşılık, “kimdi bu?” sorusuna Fatih Terim yanıtını veren Erzan tekrar okları aynı yöne döndürmüş oldu.
Erzan ifadesinin devamında, “O dönem kulüpten ayrılmıştı, istediği para verdiği parayı geçmeye başlamıştı. Ben orada hayır diyemedim. 300 bin dolar vermişti, istediğinde 50-100 bin olarak ona geri veriyordum. Ben bu arada mallarıma ipotek koydurdum, araba sattım, bu şekilde devam edebildim.” dedi.
Erzan’ın iddialarına göre Terim’e borcu bulunmuyor. Bu da diğer mağdurların paralarından Terim’in borcunun ödendiği iddialarını güçlendiriyor.
Ayrıca Erzan’ın Terim’in avukatı Candaş Gürol ile bir dönem nişanlı olduğu bilgisi de soruşturmanın içinde bir yerlerde hep önümüze çıkan bilgiler arasında yer alıyor.
Bu noktada davaya Ayhan Akman da dahil oluyor. Seçil Erzan, Akman’ın diğer mağdurların oluşmasına sebep olan kişi olduğunu iddia ediyor.
FON DEĞİLDİ İDDİASI
Yine Seçil Erzan’ın sanık olarak dinlendiği mahkemede “Sadece Emre Belözoğlu’na fon dedim, diğerlerine fon demedim.” ifadesi geçiyor. Mağdur olarak dinlenen bir dönem kulüp personeli olan Mert Çetin, fon olarak para yatırdığını ancak resmi bir belge almadığını söylüyor. Aynı şekilde futbolcu Emre Çolak da parayı banka fonuna yatırdığını iddia ediyor.
Mahkemede Seçil Erzan ve Ali Yörük’ün tutukluk halinin devamına karar verildi ve mahkeme 12 Ocak 2024’e ertelendi. İddianamede nitelikli dolandırıcılık sebebiyle 66 yıldan 216 yıla kadar hapis istemi var. Ayrıca, mağdurların resmi olduğunu düşünmesine yol açacak kaşeli makbuz üretme ve ıslak imza suçunun da kayıtlara geçtiği görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.