Hedef, sürdürülebilir mobilitede en büyük hızlı şarj ağına sahip olmak!

DOSYA HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Günümüzde, çevre dostu teknolojilere yönelik artan bir talep ve iklim değişikliğiyle mücadele etme çabaları, otomotiv endüstrisini dönüştürmeye devam ediyor. Bu dönüşümün öncüsü olarak elektrikli araçlar, gün geçtikçe daha fazla ilgi çekiyor ve geleceğin mobilitesini şekillendirecek önemli bir faktör olma potansiyeli taşıyor.

TÜRKİYE'DE ŞARJ İSTASYONLARI ARTIYOR

Aytemiz, Türkiye'nin önde gelen akaryakıt şirketlerinden biri olarak, 2017'de elektrikli araç şarj istasyonlarına öncülük ederek çevre dostu bir yaklaşım sergiledi. Şirket, Türkiye'nin ilk elektrikli araç şarj istasyonu operatörü Eşarj ile işbirliği yaparak 2024'te hızlı şarj istasyonlarının sayısını artırmayı hedefliyor.

Tek rakibi Tesla'ydı! Togg satış rekorunu yeniledi

TOGG, Avrupa'ya göz kırptı

Aytemiz ve Eşarj iş birliği, 2017'de başlamış olup, o tarihten bu yana şarj istasyonlarının sayısını önemli ölçüde artırdı. Bu iş birliği sayesinde 2024 yılında şarj istasyonlarının 40 şehirde 60'a çıkması hedefleniyor.

KÜRESEL MOBİLİTE PARADİGMASI DEĞİŞECEK

Elektrikli araç sayısındaki artışa bağlı olarak, şarj istasyonlarının ve hizmet noktalarının da artması için çalışmalar sürerken Türkiye genelindeki büyük şehirlerde ve özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi bölgelerde şarj istasyon sayısının artması bekleniyor.

Türkiye, Togg ile yaptığı atılımla dünya ortalamasında şarj istasyonu başına 14 araçla ilk sırada yer alıyor. Eşarj, 7 bin araçtan 60 bine çıkan bu sayıyı artırarak Türkiye'yi en büyük hızlı şarj ağına ulaştırmayı hedefliyor.

Elektrikli araçların geleceği; çevresel sorunlara duyarlılık, teknolojik ilerlemeler, altyapı gelişmeleri, ekonomik teşvikler ve otomotiv endüstrisinin dönüşümü gibi faktörlerin bir kombinasyonuyla şekilleniyor. Elektrikli araçlar, 'sürdürülebilir' vizyonunun anahtar oyuncuları olarak görüşürken bu dönüşüm daha temiz bir çevre, enerji verimliliği ve gelecek nesiller için daha sağlıklı bir gezegen vaat ederek, sadece otomotiv sektörünü değil, aynı zamanda küresel mobilite paradigmasını da değiştirebilir. Elektrikli araçlar, sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.