Her yıl bin ağaçlık bir orman kurtarılıyor
Çevreye duyarlılığı ile ön plana çıkan Türkiye’nin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi örnek çalışmalarına bir yenisini ekledi.
ORHAN AKSAKAL
Dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler ve hızlanan bilişim projeleri doğrultusunda Ankara Üniversitesi de faaliyetlerini yoğunlaştırmaya devam ediyor. Ankara Üniversitesi, bu anlamda başlattığı e-beyas uygulaması ile resmi yazışmalarını elektronik ortamda e-imzalı olarak yapıyor. Türksat ile geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen işbirliği sonucu hayata geçen söz konusu başarılı proje ile üniversitenin yönetim yapısına uygun ve ihtiyaçları karşılayacak bir model sunuluyor. Elektronik belge ve arşiv yönetimi, bir yandan kullanıcıların işini kolaylaştırırken diğer yandan oldukça çarpıcı bir fayda da sağlıyor.
YILDA 8 BİN KLASÖR
Ankara merkezinde çok sayıda ve Ankara’nın değişik ilçelerinde bulunan 20’yi aşkın yerleşkesinde, akademik ve idari yaklaşık 10 bin personeli, 50 binin üzerinde öğrencisi ile Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden birisi olan Ankara Üniversitesi’nde, geçmişte 1 yılda yapılan yaklaşık bir milyondan fazla iç ve dış yazışma için yaklaşık 8 bin klasör kullanılıyordu.
BÜYÜK ADIM e-DÖNÜŞÜM
e-beyas hizmetinin hayata geçirilmesi ile birlikte artık belgeler elektronik ortamda aktarılıyor ve imzalanıyor. İlgili birimlere de anında havale edilerek kağıt ve fiziksel taşıma ihtiyacını ortadan kaldırıyor. e-dönüşüm alanında atılan bu büyük adım sayesinde Ankara Üniversitesi’nde iş süreçlerinde yüksek verimliliğin yanı sıra, harcanan milyonlarca kağıt ve binlerce klasörden tasarruf edilerek her yıl yaklaşık bin ağaçlık bir ormanın kurtarılması sağlanıyor.
ÖĞRENCİLER SUYUNU AĞAÇLA PAYLAŞIYOR
Ankara Üniversitesi’nin çevre ve teknolojiyi daima bir arada önemseyen bir üniversite olduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş, iki kavramın birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini, üniversite olarak da doğayla iç içe bir yaşam sürdürdüklerini belirtti. Erkan İbiş, “Ankara Üniversiteli olmak çevre dostu olmak demektir. Bunun örneklerini her zaman görebiliriz. Rektörlük yerleşkemizde ve üniversitemizin hemen her yerinde görüyoruz ki ekonomik açıdan belki de iyi durumda olmayan ancak elindeki suyun yarısını ağaçlarla, doğayla ve canlılarla paylaşmayı asla ihmal etmeyen çok sayıda öğrencimiz var. Bu çok önemli. Öğrencilerimizden akademisyenlerimize daima bu bilinçle hareket ediyoruz. İnsan-doğa etkileşimi misyonumuzu yerine getirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.